insanı etkileyen şiirleri ve sözleri olan huysuz şair.
Kimileri Seviyorum Der, Çünkü Ezberlemiştir... Kimileri Diyemez, Çünkü Gerçekten Sevmiştir... Can YÜCEL
kıvrak kalemi ve zekası ile hayranı olduğum, şiirin üstadlarından olan kişidir. hapishanede şarap yapma zahmetine katlanacak kadar alkolik, ancak kendi iç dünyasında bir o kadar naif ve melankolik insanoğludur.
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın beni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi.
üç harf yanyana kaç şekilde gelir bilir misin?
aşk dersin..
sen dersin..
ben dersin..
sen, ben biter;
biz dersin.
gün gelir git dersin..
peki dur kelimesinden haberdar değil misin?
dur demeyi bilmez misin?
git demek kolay,
dur diyebilecek kadar yürekli misin?
kimilerince kaba, müstehcen ve edepsiz bulunan ama nerdeyse yazılan her iyi kelimenin altında imzası olan büyük şair. verdiği ayarlar da meşhurdur. duygu asena'nın bir söyleşide nazım hikmet için sarfettiği "kartpostal şairi" ifadesine can baba'nın cevabı; kart sensin, postalda sana girsin.
HERŞEY SENDE GiZLi
YERiN SENi ÇAKTiĞi KADAR AĞIRSIN
KANATLARIN ÇIRPINDIĞI KADAR HAFiF..
KALBiNiN ATTIĞI KADAR CANILISIN
GÖZLERiN UZAĞI GÖRDÜĞÜ KADAR GENÇ!
SEVDiKLERiN KADAR iYiSiN
NEFRET ETTiKLERiN KADAR KÖTÜ..
NE RENK OLURSA OLSUN KAŞIN GÖZÜN
KARŞINDAKiNiN GÖRDÜĞÜDÜR RENGiN..
YAŞADIKLARINI KÂR SAYMA!
YAŞADIĞIN KADAR YAKINSIN SONUNA
NE KADAR YAŞARSAN YAŞA
SEVDiĞiN KADARDIR ÖMRÜN..
GÜLEBiLDiĞiN KADAR MUTLUSUN
ÜZÜLME BiLKi AĞLADIĞIN KADAR GÜLECEKSiN!
SAKIN BiTTi SANMA HERŞEYi
SEVDiĞiN KADAR SEViLECEKSiN..
GÜNEŞiN DOĞUŞUNDADIR DOĞANIN SANA VERDiĞi DEĞER VE KARŞINDAKiNE DEĞER VERDiĞiN KADAR iNASANSIN!
BiR GÜN YALAN SÖYLEYECEKSEN EĞER
BIRAK KARŞINDAKi SANA GÜVENDiĞi KADAR iNANSIN..
AY IŞIĞINDADIR SEVGiLiYE DUYULAN HASRET
VE SEVGiLiYE HASRET KALDIĞIN KADAR ONA YAKINSIN! UNUTMA YAĞMURUN YAĞDIĞI KADAR ISLAKSIN
GÜNEŞiN SENi ISITTIĞI KADAR SICAK..
KENDiNi YALNIZ HiSSETTiĞiN KADAR YALNIZSIN
VE GÜÇLÜ HiSSETTiĞiN KADAR GÜÇLÜ
KENDiNi GÜZEL HiSSETTTiĞiN KADAR GÜZELSiN..
iŞTE BUDUR HAYAT!
iŞTE BUDUR YAŞAMAK!
BUNU HATIRLADIĞIN KADAR YAŞARSIN!
BUNU UNUTTUĞUNDA ALDIĞIN HER NEFES KADAR ÜŞÜRSÜN..
VE KARŞINDAKiNi UNUTTUĞUN KADAR ÇABUK UNUTULURSUN..
ÇiÇEK SULANDIĞI KADAR GÜZELDiR
KUŞLAR ÖTEBiLDiĞi KADAR SEViMLi
BEBEK AĞLADIĞI KADAR BEBEKTiR
VE HERŞEYi ÖĞRENDiĞiN KADAR BiLiRSiN
BUNUDA ÖĞREN "SEVDiĞiN KADAR SEViLiRSiN"!!!
şiir dinletilerinde ısrarla şiirlerini okumak istediğim bir şairdir. mısralarları aşk kokar ayrılığı bir başka anlatır. anladım adlı şiiri sanki benimle tanışmışta hayatımı görmüşte bana yazmış gibidir.
anladim
bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda
anladım.
herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
kendi yolumu çizdiğimde anladım..
bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak, dinleyerek değil..
bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım.
yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..
acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
neden hiç ağlamadığını anladım..
ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım..
bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği
acıtabilirmiş,
çok acıttığında anladım..
fakat,hakkedermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..
yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
yüreğini avucuma koyduğunda anladım..
''sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak,
sana ''git'' dediğimde anladım..
biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş
sevmek,
git dediklerinde gittiğimde anladım..
sana sevgim şımarık bir çocukmuş, her düştüğünde zırıl zırıl
ağlayan,
büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..
özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş
pişman olmak,
gerçekten pişman olduğumda anladım..
ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş,
sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..
ölürcesine isteyen, beklemez, sadece umut edermiş bir gün
affedilmeyi,
beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım..
sevgi emekmiş,
emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar
sevmekmiş...
Hayatta ben en çok babamı sevdim
kara çalılar gibi yerden bitme bir çocuk
çırpı bacaklarıyla ha düştü ha düşecek
nasıl koşarsa ardından bir devin
o çapkın babamı ben öyle sevdim
bilmezdi ki oturduğumuz semti
geldimide gidici hep heep acele işi
çağın en güzel maarif müfettişi
atlastan bakardım nereye gitti
öyle öyle ezber ettim gurbeti
sevinçten uçardım hasta oldumu
kırkı geçerse ateş çağırırlar istanbul'a
bir helalleşmek ister elbet diğmi oğluyla
tifoyken başardım bu aşk oyununu
ohh dedim göğsüne gömdüm burnumu
en son teftişine çıkana değin
koştururken ardından o uçmaktaki devin
daha b aşka tür aşklar geniş sevdalar için
açıldı nefesim, fikrim, canevim
hayatta ben en çok babamı sevdim
tüm yazdıklarını buna bağlamak haksızlık olur üstada ama küfrü bir sanatmışcasına o kadar ustalıkla kullanıyordu ki.. müstescenliğin, küfrün şiire girmesine vesile olan biriydi can baba. büyük şair, bana şiiri sevdiren zat. yazdığı herhangi bir şeyi okuduğımda, 'ulan ben de tam bunu demek istiyordum' hissi verir bünyeye.
öyle bir ayrılık dizesi anlatır ki, demir leblebi gibi kalır adamın boğazında;
'sen gittikten sonra yalnız kalacağım. yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini tutmak isterse?'...
politikayla da uğraşır, insanlara laf da sokar;
'yiyin efendim yiyin, hepiniz bok yiyin. bunca sinek yanılıyor olamaz'...
"ilkin elifbaydı, sonra alfabe oldu. derken abece. şimdi abd!"...
sanatın kalemce açıklaması, kelamın kalesinin en güçlü ustası, yazdıkları ile soy ismindeki "yücel" emrini gayet mükemmel ifa edebilen edip, edebin ebedine giden yolun nazif - bir o kadar da lider yolcusu.
''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...
Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.
Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek... Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.
Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.
Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.
Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi... Isırmazdım dilimin ucunu... Özlemezdim seni yanımdayken.Kıskanmazdım.
Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda... Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım.
Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize... Ve her kulaçta haykırırdım seni..
Ama sen hiç benimle olmadın ki...
YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDi YA YÜREĞiN...
gecenin bir yarısı bir kitabın orta yerinden
başlamak gibiydi seninle birlikte olmak,
başını anlamadan sana yaklaşmak,
sonunu okuyamadan uyuyakalmak,
ve uyandığında kaldığın sayfayı karıştırmak...
işte böyle bir şeydi seni yaşamak,
yarım yamalak...
"sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın beni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi"
''üzülüyorsun; takma, diyorlar.
kızıyorsun; değmez, diyorlar.
boşveriyorsun; gamsız, diyorlar.
susuyorsun; iki çift laf et, diyorlar.
konuşuyorsun; muhatap olma, diyorlar.
çekip gidiyorsun; mücadele et, diyorlar.
alttan alıyorsun; tepene çıkardın, diyorlar.
bağırıyorsun; sakin ol, diyorlar.
aklı başında davranıyorsun; bu kadar uslu olunmaz, diyorlar.
dikine gidiyorsun; yaşına başına yakışmaz, diyorlar.
ölünce ne diyecekler ?..
muhtemelen; ölüm sana yakışmadı.
ee normal tabii,
dirimizi beğenmediler ki,
ölümüzü beğensinler..!''