insanın kendi kendine konuşmasını sağlayan durum, kendi kendinize neden ve nasıl kurtulurum da geçer dedirten hal bozukluğu, fazla düşündüğünüzde kesinlikle bir delilik yaptırdan ruhsal dengesizlik...
karakter kaymasının başlıkta herşeyini gayet güzel özetlediği haliyattır. yapcak işin olmayıp sonuç olarak ortaya çıkmasıda kötüdür ama yapacak işin olup can sıkıntısından yapamıyorsan daha kötüdür. temel kaynakları; sevgilinin sevgisindeki iniş çıkışlar, hayatı aşırı sorgulayıp napıyorum ben, sonu nolacak bunun gibi soruları aşırı şekilde kendine yöneltmek ve cevaplayamamak, hayatın,yaratılışın güzelliğini görememek vs. vs. şeklinde özetlenebilir. bide aşırı kaprisli olup sebepsiz şekilde sürekli olarak sıkılan insanlar vardır sanırsam bunlar daha çok ilgilenin benimle daha çok sevin en çok beni sevin benim için ölün benden başka bişey düşünmeyin benim için acı çekin kendimi tatmin edemiyorum tarzındaki varlıklardır.
tekdüzelikten, aynı şeyleri yapmaktan, aynı olayları tekrarlama sonucu aynı olaylardan bıkma durumu.
bu öyle bir tek düzeliktir ki aşağıda yazıldığı gibi gün gelir kardeş öldürülür, gün gelir 17 aylık bebeğe tecavüz edilir, gün gelir, olmamalı dediğimiz her şey olur. tek nedeni sıkıntıdır. kurtulmak için mi ne yapmalıyız.
bilsem bunları yazmazdım sanırım. ama gene de boş durmayın zorla da olsa kendinizi meşgul edin...
--spoiler--
"tarihin kaynağı ne ilerlemede, ne biyolojik gelişmede, ne ekonomik olaylarda, ne de çeşitli okullardan tarihçilerin genellikle ileri sürdükleri nedenlerin hiçbirinde değildi ve sıkıntıda idi sadece. işin başında sıkıntı geliyordu. tanrı'nın canı sıkıldı, yerle göğü, suyu, hayvanları, bitkileri, sonra da adem ile havva'yı yarattı; bunların da cennette canları sıkıldı, yasak yemişi yediler. böylece tanrı'nın canını sıktılar, o da onları cennetten kovdu. habil canını sıktığı için, kabil onu öldürdü. tanrının insanlara yine canı sıkıldığından tufanla dünyayı yıkıp yok etti. ama, bu felaketler de onun canını sıktı, o kadar ki, havayı yine düzeltti. bu da böylece sürüp gitti. büyük mısır, babil, pers, yunan ve roma imparatorlukları can sıkıntısı içinde ortaya çıkıyor, can sıkıntısı içinde yıkılıp gidiyorlardı. puta tapanların sıkıntısı içinde hristiyanlık doğuyordu... "
--spoiler--
uyutmayandır. ya da zar zor uyuyunca da sıkıntı yapılan şey hakkında kabus görmeyi sağlar. uyanınca uyumadan önce ki halin on misli suratsızlıkla kalkmayı başarmış olursunuz. ne oldu sorularına verilemeyen cevaplardan bahsetmek bile istemem.
sebebini bilerek veya bilmeyerek içlerde bi yerlerde hissedilen huzursuzluktur. boşluğa açılan kapı olup, tehlikenin çok yakın olduğunu işaret eder. pek çok götürüsü ve yaptırımı vardır. pişman olacağını bile bile eski sevgiliyi aramak için telefona sarılmak, beş parasız kalana kadar alışveriş yapıp, kuaförden çıkmamak gibi.
kafayı yeme durumu. bir yerlere gitmek istemek yada gitmek istememek. ne yapacağına karar verememe hali. yıllık offf, üfff, püfff gibi replikleri bir günde tüketmek.
nedensiz olarak oluşan ve uzun sürmesi halinde insanı depresyona sokabilen ruh hali. bir başka nedensiz olarak oluşan ve can sıkıntısının tersi olan durum (bkz: merak)