insanın kendi kendine konuşmasını sağlayan durum, kendi kendinize neden ve nasıl kurtulurum da geçer dedirten hal bozukluğu, fazla düşündüğünüzde kesinlikle bir delilik yaptırdan ruhsal dengesizlik...
pis espri kaynağı cümledir, kullanmaktan kaçılası bu cümle ardından ortamın kalitesine göre espiriler sıralanır:
-sıkı can iyidir zor çıkar
-sıkılanı kocaya verirler bizim oralarda
yasaklanası esprilerin, yolunu açar.
şuan içinde bulunduğun ruh hali. bilgisayardaki bütün oyunlar oynanır, internetteki bir çok saçma sapan test zaman geçsin diye çözülür, msn açık olur ama konuşmalar nasılsın, napıyorsun' u geçmez. uyumak istersin ama yine o can sıkıntısı uyumaya bile fırsat bırakmaz. sıkıcı bir durumdur velhasıl kelam.
"Neden artık yazamıyorum, bilemiyorum.. Canım istemiyor galiba bu kadar basit. Neden kendimi böyle yaşlı hissediyorum? Belki de hissetmiyorum, gerçekten öyleyim! Neden uykum var çok ama neden hiç rüya göremiyorum? Gözlerim kapanıyor! Zaman beni unutup, gitti sanki. Bense durdum ve durgunluğun içinde boğuluyorum"
Aslında hiç bir şeyi yoktu ama esas sorunda zaten "hiç bir şeyi" olmaması değil miydi? Aradığı şeyi bulamamıştı, aramayı da bırakıyordu artık. Kendi kendini tekrarlıyordu. içinden "of"ladı.. Offf!!!; Sıkılmıştı, sıkıcıydı.
Ona bir kadın lazımdı belki de.. Birlikte bir ev kuracak ve gerekirse o evi gene birlikte yıkacakları bir kadın.
TV kumandasının kırmızı düğmesine bastığı an, onun için bir dönemi bitirdi. Sıkıntının uzun zamandır ustaca tasarladığı blöfünü yemiş, oyundan çekilmiş, potansiyelini masada bırakıp, beynini uyuşturmaya karar vermişti. Aslında biraz dikkatli dinlese başının arkasından bir yerlerden gelen klik! sesini bile duyabilirdi.
Tespiti doğruydu en azından, içinde boğulduğu şey, kendi hareketsizliğiydi!