sade bir yaz akşamı cam pencere açık içeride loş bir hava püfür püfür rüzgar eser tenlere ve can atilla'nin cariyeleri ve geceleri sarmıştır içeri.. ve sevişirsin aşkın yakamozunda..
kendisi için türkiye'nin jean michel jarre' desek büyük laf etmiş olmayız. parçalarını işleyişi, etnik öğelere yer verişi ve klavye tonlarıyla jarre'ın müziğini taklite kaçmadan andırmaktadır.
şarkılarını sadece albümü satın alarak dinlediğim, albümüne para vermekten kesinlikle çekinmediğim ve ilk gün koşarak aldığım, kesinlikle bu zamana kadar hiçbir şarkısını indirmediğim müthiş yetenekli sanatçı...
ayrıca gayrı resmi hürrem oyununa yaptığı müzik beni benden almış, cariyeler ve geceler albümü dinlediğim müziklerin kıstası haline gemiştir... kısaca böylesi harika bir sanatçıdır.
ask i hurrem ile gönlüme taht kurmuş, bendeki yerini tamamen sağlama almış, şahane müzik adamı. cariyeler ve gece albümü ile tanınmış, çektiği klipler ile göz doldurmuştur. özellikle ask i hurrem için çekilen klip enfestir. son albümünde bulunan gül bahcesi de oryantal müzikleri ve sözlerinin güzelliğiyle dikkat çeken bir diğer şarkısıdır. klip beklediğimdir.
hayatı, osmanlının yükseliş dönemindeymiş gibi yaşayan müzik adamı. bu durum, ister istemez müziğine de yansıyor tabi. sultandı, cariyeydi verdikçe veriyor sounduna.
neyse bok atmayayım şimdi yok yere, gerçekten çok yetenekli bi adam.
aşk-ı hürrem adlı albümüyle de bir kez daha müzik alanında aşmış biri olduğunu cümle aleme kanıtlayan müzik adamı. vermek istediğini çok iyi veriyor ya da biz ne almak istiyorsak şarkılardan, albümlerinden onu alabiliyoruz. zengin bir yelpaze vesselam...
müziğin bu kadar içindeyken keşfedemeyip, amerikan başkonsolosunun türkiye'den giderken yanımda götüreceğim üç cd den biir dediği zaman fark etmenin utancını taşıdığım harika eserlerin sahibi.