baştan sona kadar izleyin.
adam hiçbir mecburiyeti olmadığı halde bakanına varana kadar her türlü insanın kapısını çalmış, sırf bakanla görüşebilmek için finlandiya'dan kalkıp gelmiş ve ancak yarım dakika kadar görüşebilmiş.
adamın derdi şu, diyor ki türkiye'nin avrupa'daki enerji konsorsiyumu toplantılarına temsilci gönderilmesi lazım, bir sürü hibeleri var, gelen kapıyor hibeyi. bakana da bunu anlatmaya çalışıyor, bakan diyor ki 'biz zaten temsilci gönderiyoruz'. adamcağız da diyor ki tek bir allahın kulu kalkıp gelmiyor, hiçbir proje yok, türkiye'nin adı bile geçmiyor. avrupalılar 2100 yılındaki enerji projelerini geliştirmekle meşguller, biz 6 ay sonrasını dahi öngöremiyoruz.
bürokrasi ve üniversitelerin durumunu da çok iyi bir şekilde özetliyor.
lütfen vakit ayırıp seyredin ve türkiye'nin nasıl karanlığa bile isteye itildiğini kendiniz duyun.
yazıma şunu belirterek başlıyayım. son iki gündür inanılmaz olarak istanbul'u özellikle de kadıköy sokaklarını özleyen birisi olarak bunları yazıyorum.
aslında sinan hocamızı yurtdışında okuyan birisi olarak çok iyi anlayabiliyorum. belki de videoda bahsetmiş olduğu eğitimde aşılanan "muhafazakar milliyetçilik" bunu açıklıyor. insan ülkesini çok özlüyor onun için çabalamak istiyor. en basit örneği yurtdışında tanıştığım ve türkiye'de uzun yıllar mühendislik alanında 16bin tl maaş alarak önemli firmalarda çalışmış birisi bana ülkenin her şeyini kötülüyor bu kişiyi abim olarak görürüm aynı zamanda ama o kötüledikçe hiçbir şekilde inanmak istemiyorum söylediklerine.
o mesela hiç özlemiyorum türkiye'yi diyor nesini özleyeceğim derken bende nasıl özlemezsin diye uzayıp giden konuşmalarımız hiç eksik olmuyor ama sonuç olarak ne zaman türkiye'ye bir gün dönmem lazım diye düşünsem bu tarz videolar yazılar okuyorum bir nebze olsun gurbeti bana çekilebilir kılıyor.
Böyle hocaları öyle şaklabanlar yüzünden kaybediyoruz. Türkiye'de bakan dediğin rüşvetle adam çıkaran iş takipçiliği yapan kanı bozuk kişiler diye akla geliyor. Valla bunlardan bir cacık olmaz. Büyük birlik partisinin namuslu, şerefli ve akıllı ekipleri harici bunlardan bu ülkeye değil enerji projesi don lastiği projesi bile yapamazlar.
Adam gayet net ve basit anlatmış olayı. memur zihniyeti. Ayın on beşi gelsin de gerisini Siktir et mantığı. Hele ki işte şuna katılacağız buna katılacağız diye harcırah alıp yiyip içip gelenler var ya neyse ağır olacak ama vatan hainliğine yakın bir şey resmen. Devletin işi gücü yok seni tatile mi yolluyor lan andaval bir sike yara. Bir de sağda solda geyik olarak değil de ciddi ciddi memleketçilik yapan Bayburt mu ohohohoh diyenler de iyi izlesinler.
'her ayın 15 inde maaşımı alayım gerisi beni ilgilendirmez, ben halimden memnunum' bu mantık odtü bilkentte dahi böyle, araştırma yapmıyorlar, ilgi göstermiyorlar...'
27 dakikalık videonun özetidir. haram zıkkım olsun o maaşlarınız.
geçen yıl yüksek lisansa başlamıştım. iki aya yakın derslere gittikten sonra yüksek lisansın bana birşey katmayacağını farkettim. devam etmemin tek amacı akademisyen olmak olabilirdi. akademisyen olarakta benim verebileceğim çok şey olmayacağına karar verdiğim için yüksek lisansı bıraktım.
sinan hocanın anlattıkları acı malesef. yurtdışına gidip toplantıya katılmadan dönmek ne demek. haysiyetsiz bir icraat. ingilizce bilmeyeni yollamasınlar o zaman. malesef herşeyi burası türkiye diye açıklamaya başladık.
türkiyede yaşamak her türlü beceriksizliğin, iş bilmezliğin, tembelliğin bahanesi oldu. yazık bu ülkeye.
