californication

entry237 galeri3 video2
    225.
  1. Bir zamanlar dinlemeyeni dövüyorlardı şarkısı.*
    Rhcp'nin bir eseri.

    R.e.m losing my religion bir bu şarkı iki arkadaş herkesin dinlemesi mecburi tutulmuş gibi amk.
    2 ...
  2. 226.
  3. 227.
  4. hank moody'nin meraki yillardir suregelen kizlarin pic adam tercihi sebebini acikladigi dizi olmustur bence. ayrica 5. sezonunu yeni bitirdim, karen'in guzelligini kiskanmadigim bir bolum olmadi.
    3 ...
  5. 228.
  6. sanatın altın yılı 1999'da çıkmış rhcp şarkısı. öyle bir şarkı cengiz kurtoğlu dinleyen kuzenlerim bile bu şarkıyı bilir. öyle bir şarkıdır. klibi çoğu rhcp şarkısında olduğu gibi muazzamdır.
    1 ...
  7. 229.
  8. yeni başladığım süper ötesi dizi açık ve net.
    1 ...
  9. 230.
  10. 231.
  11. rhcp'nin pek hoş şarkısı. üst üste dinleyince sıkar.
    0 ...
  12. 232.
  13. Bir çok insanın içindeki dramı farketmeyip "yasal porno mu hihihiihih" tepkisine neden olan ancak diziyi ergen kafasından ziyade normal bir kafayla izlediğinde Hank'in de Runkle'ın da Lew Ashby'nin de aslında ne kadar yalnız ve ne kadar acı dolu bir adam olduğunu anladığı. Bize yukarıda ismini saydığım 3 mükemmel karakteri tanıştıran dizidir. Haddime değil ancak bazı karakterleri incelemek istiyorum.
    Hank: Hatunları bir bakışıyla düşüren, büyüyememiş, kızına ve kızının annesi Karen'a ömrünü vermeye hazır, ağzı bozuk, ayyaş, güzeli seven ama hepsinden önce çok yalnız bir abimizdir.
    Runkle: Yataktan kalktığı her gün 12 yaşında pipisi olduğunu yeni fark eden çocuklar gibi elinden pipisini düşürmeyen, başlarda kendine güveni olmayan ancak 100 kadınla beraber olduktan sonra hem fiziki hem de mental anlamda kendine güveni gelen. iş yeri fantezisinin vücut bulmuş hali ama müşterileri için pipiyle tokatlanmayı göze alacak kadar da işine aşık bir abimizdir.
    Karen: Topaç gibi bir kadın olması ve her seferinde Hank'e geri dönmesi nedeniyle biraz sevdiğim ancak triplerine ömür yetmez diyerekten yolda görsem arkamı döneceğim, çocuk yapsam numaramı değiştireceğim güzel bir ablamızdır.
    Lew Ashby: Onu en sona bırakmak istedim çünkü kendisi benim gözümde dizinin ve hatta Amerikan dizi tarihinin en harika karakteridir. Sex-drug-rock'n roll üçgenindeki hayatını aşık olduğu bir kadına borçlu olduğunu öğrendiğimiz, müzik konusunda bir dünya markası, ahlaki değerleri sıfırın altında olan ve yaptığı onca şeye rağmen sevdiği kadına kavuşmasına bir adım kala "son bir koko çekeyim cesaret alayım" derken 24 yaşındaki beni ağlatıp diziye veda eden tek sezonluk abimiz ileriki sezon finallerinde geri geldiğinde "Lew Ashby geldi bu bölüme diye" bağırarak sevinmeme vesile olmuştur. Kendisini çok ayrı severim.

    Bu kadardı, okuyanın gözlerine sağlık zihnine bereket inş.
    3 ...
  14. 233.
  15. öylesine denk geldiğim bir dizi oldu. şuradan buradan duymadım yada biri önermedi. ki yabancı dizileri çok fazla seven insanlardan da değilimdir. fakat bu dizinin her bölümünü birkaç günde izleyip dün bitirdim. soluksuz izlemek bu olsa gerek.

    eminim ki ilk bakıldığında kişiler farklı anlamlar basit anlamlar çıkaracaktır dizi ve karakterler konusunda. ama genele bakıp dizideki olayları anladığınızda o fikirler uçup gidiyor. karen farklı biri değil aslında hank gibi o da. sadece duygularını arzularını açığa vurarken farklı şekillerde oluyor. en önemlisi de ince farklar. becca yani kızları bunu en başından beri anlatıyor ne de olsa babasının kızı. evin, ailenin en olgunu.

    hank moody için belki izleyenler sadakatten söz edemez. oysa kendi ve karen arasındaki ilişkide tam bir sadakat var. ki dizideki charlie runkle, lew ashby ve hank moddy üçü de o görünen yaşamlarının arkasında iflah olmaz birer aşıktı. ne yaptılarsa o kadınlar için yaptılar. ve lew ashby biraz erken çıktı diziden. harika bir karakterdi. hank ve runkle ın yanına harika bir isim olurdu.

    istediklerimi yine tam anlatamasam da son olarak söyleyeceklerim bu dizi için yeterli olacaktır.

    izlenilen her yapımda ana karakterlerde kendimizden bir şey bulur yada bulmaya çalışırız. ki ben de yapardım bunu. ama bu diziyi izlerken farklı oldu. hank den daha fazla batırmış bir hayatı yaşadığımı hissettim. ve onun çevresinde bazı tam çöküş anlarında yanında olanlar vardı. ki hank güçlü bir adam değildi bazı konularda.

    ve sonu beklediğim istediğim gibi oldu dizinin de. hank hem bunu hak etti hem de doğruları sonunda yapmış oldu. dizinin her bölümü güzeldi açıkçası. özel bir yer edindi. hank mody den de daha kötü bir hikaye bu da büyük marifet.

    ve en eğlendiğim anların başında da hank mody nin sesini incelterek 'madafakaa' demesi oldu.
    2 ...
  16. 234.
  17. Çok çok eski ve güzel ama bayıyo artık.
    1 ...
  18. 235.
  19. "We drove out here together in a beat shit, a Mustang that didn't go in reverse anymore. i was gonna be a guitar hero and she was gonna design my stage clothes. i ended up producing, she ended up alone.

    All the time.

    She wanted the house. i wanted the freedom. Sure as fuck got it. Now i drink what i want, snort what i want, fuck whom i want.

    All i want is her."

    (the great ashby, lew ashby, 2. sezon 2. bölümden)
    0 ...
  20. 236.
  21. "dedikodu olsa da atlasam" diye pusuda bekleyen sözlük müzeviri.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük