küçükken abimizin, ablamızın, annemizin, babamızın vb. bizi kandırmak için söylediği yalanlardır.
örnek olarak
abim bana küçükken dövüş oyunlarında ? karakterin en güçlü olduğunu söylerdi. o karakteri seçtiğim zaman rastgele bi adam gelirdi. bunun sonucunda da 'tamam bak o adam geldi ama bu diğerlerinden farklı' diyip yine de döverdi.
bi de bilgisayarda 'bi şeye' bakacağım diyip 2 saat bilgisayarı vermezdi.
anneyle birlikte bir yere gidildiğinde, eğer çocuk ağlayarak annesinden çikolata, oyuncak vb. isterse annenin kullandığı cümle için (bkz: dönüşte alırız)
olay şöyle cereyan eder...
küçük çocuklar sıkıştırıp 'öp bir kere bırakacam' denip yanak uzatılır. ama büyükler çakaldır. çakallık, büyüklerin mesleğidir. çocuk öper yanaktan, ama hemen diğer yanak uzatılır ve 'bunu da' diyi verir yetişkin. çocuk afallar. Zira anlaşma tek öpücük üzerineyken sayı ikiye çıkmıştır. ama bi yandanda mantıklıdır. Zira iki yanak vardır ve 'işin yarısı zaten bitmiştir'. kolayı kalmıştır, der çocuk.
çocuk bir çelişki yaşar, ama genelde de öper...
öper, eminim!... zira öpmediği için rehin tutulan çocuk görmedim ben...
ve artık çocukta bilir... büyükler çakaldır.
-seni leylekler getirdi oğlum..
+nası yani ?
-Yani sen leylekler sayesinde yanımdasın şu an.
+yani baba sen leylek mi sikiyosun ?
-Piçe bak ! neler de bilirmiş. kalk sittir git. pezemenk