tüm gün boyunca bisikletle çevresini turlama imkanınız olan ada. yokuşları ayrı feci inişleri ayrı bi güzeldir. birkaç gün korkunç bi kasık ağrısından yürüyemezsiniz.* aya yorgi'ye çıkılmak isteniyorsa kesinlikle bisiklet kiralanmamalı çünkü zaten allahın tepesine çıkılmaktadır. insan kendini zor taşır bir de o elde bisiklet varsa ölürsünüz. ama aşşağı inerken de bisikletle inmesi manyak zevkli olur. *
yine de hayvanlar gibi tepeyi çıkıyorsunuz ama tepenin sonundaki mükemmel deniz manzarasını başka hiçbir yerde kolay kolay göremezsiniz, o zorluğa değer. ne biliyim lan güzel işte.
bostancı'dan vapurla geldiğim ve yanıma yeterli mangır almadığım için büyük turu tabanvay yaptığım ada. büyük tur boyunca önce sedef, sonra tavşan, yassıada ve sivriada, en sonunda heybeliada manzarası eşliğinde yürünebiliyor tabii ki ayakların su toplamasını ve adanın aşağı kısmında bol olan köpekleri göze almanız şartıyla.
istanbul un olmazsa olmazı büyük ada.yandan carklı ada vapuru iki saatte bir kalkıyor kadıköy iskelesinden.oturacak yer bulmak zor fakat yine de değer.vapurdan indiğiniz vakit bir çay bahcesi karsılıyor sizi.sonra cornetto ya benzetilmeye calısılmış dondurma külahları ,cocuklastırıveriyor insanı.bisiklet kiralamak ucuz ve adayı gezmenin en eğlenceli tarafı.klakson calma olanağınız olmadığım icin sürekli bi bip dü düt vb. sesler cıkarmak zorunda kalıyorsunuz.yokusları bisikletle inmek ne kadar hızlı ve ic titreten bir hisse,yokuşları cıkmak da o denli zor.köpekleri oldukca aylak yolun ortasında dünya benim dercesine yatıyorlar.fazla kedi göremedim.trafik kuralları bisiklet ve faytonlara göre uyarlanmış.çift kişilik bisikletlerin ise ayrı bir havası var,sevgili ile binmenin eğlenceli olacağını düşünüyorum.bisiklet sürerken yaşanan zorluklardan biri de bisiklet trafiğinin yoğunluğunun yanı sıra faytonlar. her fayton görüşünüzde yorgunluk ve sanıyorum susuzluktan dilleri bir karış olmuş atlar üzerinize üzerinize gelirken at at diye bağırarak bir ağaca çarpma olasılığınız yüksek **fotoğraf çekmeyi sevenler için en güzel manzaralar piknik alanın bulunduğu bölümde kanımca.kalabalık gitmeniz tavsiye edilir.*
fayton:sadece çıkış ya da iniş 15 ytl bisiklet:tek kişilikler 3 ve 5 ytl-çift kişilikler 6-10 ytl arası değişiyor.
hava da güzelse harika bir gün ardından tatlı bir yorgunluk kalıyor üzerinizde.
dönüş için mavi marmara ile bostancıya direk gidiş mümkün.
ölümle yüzyüze geldiğim mekan.bir at arabasının altında ölmek hoş da olmasa gerek.bu sebeptendir ki bisiklet sürecekseniz biraz daha dikkatli olmanız ve atlara dikkat etmeniz gerekmektedir.yoksa sargılar ve kan revan içinde uyumanın yasak olduğu bir şekilde entry girebilirsiniz.aman ha ..
esnafının racon bilmeyen tayfadan oluşan, güzelliklerini görmek için çaba harcanması gerekilen, uyanık ev sahiplerinden ötürü sahil şeridi diye birşeyin kalmadığı güzel ada.
istanbulun o boğucu, kalabalık insan ve karayolu trafiğinden kaçıp adeta sığınılan yer olması gereken fakat fayton, faytonla doğru orantılı bok, bu bokların getirdiği dayanılmaz kokuyla beraber yazın sıcağı ve bilumum bisiklet sürmeyi bilmeyen naçizane insanlarla karşılaşıldığında istanbuldan uzaklaşmanın pek bir anlamı kalmadığını gösteren güzide büyük ada.
zamanından insanların istanbul'dan kurtulmak için gittiği fakat şimdilerde böyle bir imkanın artık olmadığı ada... haftaiçi gitme fırsatınız varsa gidin yoksa haftasonları rezil bir hal alıyor... atlar, boklar ve onların etrafında kara sinek gibi dolaşan insanlar oldukça rahatsız edici...
Yağmurlu bir Mart günü, tek başına ziyaret edildiğinde bünyedeki tüm melankoliyi açığa çıkarır Büyükada. Yağmur sessizce çiselerken üzerinize, başlarsınız sizi bekleyen tenha yollarda yürümeye. Soğuktur, ama soğuğun da farklı bir etkisi vardır bu hüzünlü günde bünyenizde. Her zamanki ziyaretlerinizden farklı olsun istersiniz bu kez. Büyüktur dan Dilburnu' na doğru başlar yolculuğunuz sakince. Düşüncelisinizdir. Martılarda anlar sanki bunu. Kafanızda kurduğunuz her cümleye, oluşturduğunuz her soruya cevap verirler çığlık çığlığa. Düşünmeye biraz ara verdiğinizde anlarsınız adanın farklılığını. Şehre bu kadar yakınken şehirden bu kadar uzak olduğuna şaşırırsınız. Adayla ilgili hayaller gelir insanın aklına birden. Soğuk bir rüzgar sizi kendinize getirdiğinde, tekrar dolaşmaya başlar beyninizde cümleler. Yaklaşmışsınızdır huzur bulacağınızı umduğunuz yere. O kısa yokuşun sonunda, Dilburnu tüm tenhalığı ve soğukluğuyla kucak açmıştır ıssızlığınıza. Sevdiklerinizle geldiğiniz günlerin aksine eğlenmek değildir bugün size huzur verecek olan. Biraz ilerler,kimsesiz bir çardağın altına bırakırsınız herşeyi bedeninizle birlikte. Şimdi düşünmek vaktidir. Dalgaların sesinin martıların çığlıklarıyla bölündüğü bu mekanda düşünmek acıtsada içinizi, yandıkça rahatlattığınızı farkedersiniz bünyenizi. Sigaranızdan aldığınız her nefes, bıraktığınızda uçup giden cevaplarla doludur sanki. Zor olur üşüdüğünüzü farketmeniz. Bu kadar yükü boşalttıktan sonra, soğuk birden vurur sizi. Kalkmak istersiniz ama doğaana bırakmak istemez sanki. Tatlı bir huzur içinde yapılan ufacık bir şekerleme sonrası ıssızlığınızdan kalabalığa dönme vaktiniz gelmiştir tekrar. Vapura adım attığınızda farklıdır sanki hisleriniz.
finansbank ve hsbc'nin, onu geçtim ortak nokta amblemli atms'si bile bulunmayan, beş parasız içinde mahsur kaldığım ada. allah'tan yüzme bildiğimden avcılar'a kadar gelebildim.
hayatında ilk defa bir yere gidersin, ertesi gün bavulunu alıp orada yaşamaya başlar mısın?büyükada böyle büyüleyici bir yerdir işte.vapurdan inip bisikletinize bindiğiniz anda günün yorgunluğu, stresi bir anda yok olur.bisikletinize atlayıp eve doğru yol almak kışın pek keyifli olmaz çünkü balaklava giyseniz bile soğuk iliklerinize işlemeyi başarır.şöminenin karşına geçince yediğin soğuk umrunda olmaz.yazın eve gidip altına mayonu giyersin, kayıkhane'de biranı içip günbatımını izlersin.her gün başka batar güneş orda.denize girersen o saatlerde ışık havuzuna girmiş gibi olursun."gündüz yakamozu bu" diye saçma sapan şeyler söylersin kendi kendine.bir de aşk yaşanır ki orda...sonradan anlarsın ki asıl aşık olduğun o değil Büyükada'ymış.
bir balık, biraz rakı ve birden az huzur
duruluyor sularda genç werther'in acılarından çok uzakta
büyük bir adada
mini mini mutluluklarla.
Ve işte kadehler konuşmaya başladı? Biraz susmalı.
...
-niye içiyorlar bizi, sence?
-"neye içiyorlar?" denir. Öğrenemedin gitti!
-o meşhur dileği gerçekleştikten sonra o meşhur şairin, hepimiz biraz balık hafızalıyız, biliyorsun.
-vaay! öz sarhoşluk da bu olsa gerek!
-e haliyle. Hadi şereflerine!
-şşş! Sus. Biz karışamayız. Onlar bilir sadece.
-Niye içiyorlar bizi sence?
-ah ah!
...
bir balık -ben-, biraz rakı ve birden çok huzur
durulanıyor sularda.
tüm soru işaretlerinizden kaçmak isterseniz adres bellidir.Kafa boşaltmak,sakinleşmek,dinlenmek,mutlu olmak için hareket etmeniz gereken bir ada...Kendinize yada sevdiklerinize iyi bir şekilde zaman ayırabileciğiniz bir lokasyon.Kahvaltınızı Aya Nikolada yapıp daha sonrasında faytonla merkeze dönüp bisikletinizi kiralayabilirsiniz.Zorlu yollardan geçerek çıkacağınız Aya Yorgide doga size tüm güzelliğiyle kollarını açmış olacaktır.Sahilde yediginiz enfes balıgınızdan sonra ister Ada'nın keyfini sürmeye devam edebilir isterseniz huzurlu bir şekilde evinize dönebilirsiniz.
son yıllarda oranında boku çıkmıştır efenim..yanlışlıkla hafta sonu giderseniz eyvah deyim ben size.. öncelikle sağlam bir saglık sigortanız olması gerekmekte;zira faytonlardan yaya ve bisikletlilerin her an korkunç bir kazaya kurban gitmeleri faytonların altında kalmaları işten bile değil..afedersiniz göt kadar yollara yaya,bisiklet ve fayton trafiğinden ne yürüdüğünüzden ne gezdiğinizden bir şey anlıyosunuz.. aman dikkat!
sevgili ile gidilip tandem bisiklet kiralayarak adanın iskeleyi arkanıza aldığınızda sol tarafta kalan daha yeşil ve ev olmayan taraflarına doğru kaybolmak.. işte bu güzel..
tezek kokusu zamanla uyuşma hissi yarattığı için alışıyorsunuz.. eheheheh.
fiyatlar oldukça kazıktır.kıçınızı acıtan bisiklet selesi ile giren hesapların acısı arasında bocalamanız olası..
waffle yemek tavsiye edilir.. zira çok güzel waffle yapan mekanlar mevcuttur..
öğrenci kesimin sırt çantasına yiyecek doldurarak gitmesi yazar tavsiyesidir.*
faytona binmeyin,tembel olmayın.. binecekseniz de faytoncuyla muhabbet kurmaya çalışmayın.
özellikle bisiklet kullanırken kurallara dikkat edin,bisiklet sürmeyi bilmiyorsanız gaza gelmeyin.. motorlu taşıtlar pek olmasa da trafik oldukça yoğun denebilir.. bisikletler yolun sağ tarafından gider mesela,bunu bilin.
bisiklet kiralarken frenlerini iyice kontrol edin.bisiklet konusu üstünde çok duruyorum evet ama bunu eğer ilk kez gidecekseniz gittiğinizde anlayacaksınız.
ormanlara doğru kaybolayım gezeyim dolaşayım diyorsanız şehir kısmı diyebileceğimiz iskele yakınlarına dönüş sürenizi de hesaplamayı unutmayın.
fayton size yol vermez,siz çekileceksiniz.
etrafta hiç çöp olmadığını farkedeceksiniz,bunu görün mutlu olun * siz de ibnelik yapıp etrafı pisletmeyin **
bisikletle büyüktur yapmayı çoğu insanın ..tü yemez fakat her insan bir kere cesaret edip göze almalıdır bu turu. çünkü adanın diğer ucu sessiz, sakin ve bakir kalabilmeyi başarabilmiştir zaten büyükturun tadı da buradan gelir.
yazın gidiyorsanız haftaiçi muhteşem haftasonu ise taksimden farkı kalmayacak şekilde yürümenin bile zorlaştığı güzel ada. büyükada için söylenebilecek olumsuzlukların en başında cafesinden, lokantasına kadar her yerin fahiş fiyat ve kazıkçı esnaf politikası uyguladığı gereksiz pahalı sayfiye yeri. 1 menemen 2 çay 30 tl olur mu lan vicdansızlar..
istanbul da olup istanbuldan uzak olan sevimli hafta sonu kaçamağı için biçilmiş mekan. saatlik bisiklet turu ile küçük bir ada türü yada günlük bisiklet turu ile mükemmel bir ada gezisi ile hem eğlenceli dakikaların yapıldığı. gezi sonunda meydanda pahalı da olsa bira kalamar ile günün yorgunluğunun atıldığı dönüş yolunda meşhur dondurmacılarından enfes dondurmalarının tadılması gerektiği adalar belediyesine bağlı en büyük istanbul adası.
