bugün

büyükada

Yağmurlu bir Mart günü, tek başına ziyaret edildiğinde bünyedeki tüm melankoliyi açığa çıkarır Büyükada. Yağmur sessizce çiselerken üzerinize, başlarsınız sizi bekleyen tenha yollarda yürümeye. Soğuktur, ama soğuğun da farklı bir etkisi vardır bu hüzünlü günde bünyenizde. Her zamanki ziyaretlerinizden farklı olsun istersiniz bu kez. Büyüktur dan Dilburnu' na doğru başlar yolculuğunuz sakince. Düşüncelisinizdir. Martılarda anlar sanki bunu. Kafanızda kurduğunuz her cümleye, oluşturduğunuz her soruya cevap verirler çığlık çığlığa. Düşünmeye biraz ara verdiğinizde anlarsınız adanın farklılığını. Şehre bu kadar yakınken şehirden bu kadar uzak olduğuna şaşırırsınız. Adayla ilgili hayaller gelir insanın aklına birden. Soğuk bir rüzgar sizi kendinize getirdiğinde, tekrar dolaşmaya başlar beyninizde cümleler. Yaklaşmışsınızdır huzur bulacağınızı umduğunuz yere. O kısa yokuşun sonunda, Dilburnu tüm tenhalığı ve soğukluğuyla kucak açmıştır ıssızlığınıza. Sevdiklerinizle geldiğiniz günlerin aksine eğlenmek değildir bugün size huzur verecek olan. Biraz ilerler,kimsesiz bir çardağın altına bırakırsınız herşeyi bedeninizle birlikte. Şimdi düşünmek vaktidir. Dalgaların sesinin martıların çığlıklarıyla bölündüğü bu mekanda düşünmek acıtsada içinizi, yandıkça rahatlattığınızı farkedersiniz bünyenizi. Sigaranızdan aldığınız her nefes, bıraktığınızda uçup giden cevaplarla doludur sanki. Zor olur üşüdüğünüzü farketmeniz. Bu kadar yükü boşalttıktan sonra, soğuk birden vurur sizi. Kalkmak istersiniz ama doğaana bırakmak istemez sanki. Tatlı bir huzur içinde yapılan ufacık bir şekerleme sonrası ıssızlığınızdan kalabalığa dönme vaktiniz gelmiştir tekrar. Vapura adım attığınızda farklıdır sanki hisleriniz.