bugün

1347-1351 yılları arasında kıta avrupa sınırlarında insan popülasyonunu kırıp geçiren büyük salgındır.

kökeni ön asya olan salgın bu topraklarda da büyük felaketlere yol açtı ancak avrupa en çok etkilenen bölge oldu.

20 milyon avrupalı'nın öldüğü söylenir.
kimi şark araştırmacılarına göre, musevi ve müslüman toplumlarında az gözlemlenmesinin sebebi, bu topluluklarda yemek öncesi ve sonrasında el yıkama alışkanlıklarının olmasıdır.
avrupaya genoa şehrinden yayılmıştır.
1348 yılında sicilya'dan girmiş ve avrupa kıta nüfusunun 3'te 1'ini telef etmiş salgındır. salgının sorumlusu olarak görülen yahudiler takip edilmeye başlanmıştır. hatta daha da ileri gidilerek papa 7. clemens tarafından 6 temuz 1348 yılında çıkarılan bir fermanla , veba salgınından resmen yahudiler sorumlu tutulmuştur. papa bir kaç ay sonra bir ek fermanla yahudi öldüren hristiyanların cezalandırılmayacağını açıklamıştır.
kemalizmdir.
papanın kedilerin içinde şeytan var demesi üzerine koca kıtadaki tüm kediler katledilmiştir. daha sonra venedikten gelen ticaret gemisindeki iki üç vebalı fare, kedi olmadığı için tüm kıtaya bir yılda milyonları bularak yayılmıştır. ve avrupa nüfusunun üçte biri ölmüştür. (bkz: doğanın intikamı)
çin den ingiltere ye kadar yayılan ve modern çağa kadar muhtelif zamanlarda tahribatlara yol açan salgın. william mcneill a göre bu salgın, moğolların gerçekleştirdikleri hindistan, çin ve birmanya fetihlerinden kaynaklanmış ve bozkır - kırım - avrupa hattını izleyerek yayılmasını sürdürmüştür.
1347-1351 yılları arasında patlak veren ve avrupanın üçte birinin ölmesine sebep olan salgındır.günümüzde bilim kurgu filmelerde fazla abartılarak bulaşıcı mutant virüs olarak millete izlettirilen salgınların ilham kaynağı olabilir.* olmasa bile bu abartı kıyamet filmlerinin bir zamanlar veba adıyla gerçekten dünyada yaşandığını göstererek gelecekte de yaşanabileceği konusunda bir fikir verebilir. tabii ki teknoloji gelişti fakat bu devirde salgın olmaz dememek gerekir. bilimin ilerlemesiyle ve antivirüs ilaçlarının gelişmesiyle virüslerinde bu ilaçlara bağışıklık kazanarak kendilerini geliştirdikleri bir gerçek. ve hiç hazırlıksızken insanlığı küresel bir salgının ortasında bırakmaları işten bile değil. diyeceğim odur ki; büyük veba salgını asla unutulmaması gereken ve günümüz şartlarına göre salgınlara karşı önlem alınması gerektiğini insanoğluna hatırlatan önemli bir örnektir.
Kara Veba olarak da bilinen Büyük Veba insanlık tarihindeki en ölümcül salgındır. Salgının temel nedeni “Yersinia pestis” adlı bakteri olarak görülse de son araştırmalar diğer hastalıkların da bu vebaya sebep olabileceğini gösteriyor. Vebanın başladığı yer tam olarak bilinmemektedir. Bazı tarihçiler vebanın 1320-1330 arasında Çin veya Asya’dan başlayıp askerler ve tüccarlar tarafından Rusya’ya taşındığına inanırken bazıları ise Rusya’nın güneyinde başladığına inanıyor. Her iki durumda da veba 1340 yılında Kırım’dan Batı Avrupa ve Kuzey Afrika’ya yayıldı. Dünya çapında toplam ölü sayısı 75 milyon olurken Avrupa’da yaşanan ölüm sayısı 25 ile 50 milyon arasındadır.
FARELER MEYDANI BOŞ BULUNCA

Kediler için Kara Bir Gün

1300'lerde Avrupa

'Kara Ölüm' olarak bilinen veba salgını ilk olarak 1300'lerde Çin'de ortaya çıktı.Kurbanların şikayetleri ağrılar, ateş ve bulantıyla başlıyordu. insanlarındirseklerinde ve kasıklarında mor kabarıklıklar oluşuyor ve kısa sürede yumurta büyüklüğüne ulaşıp sertleşiyordu. Bu yumurtalar patladığında içinden pis kokulu siyah bir madde fışkırıyordu ancak bu rahatlama kurban için çok geç oluyordu. Çünkü hasta beş gün içinde ölüyordu.

Bunun bilinen bir tedavisi yoktu ve alınan hiçbir önlem işe yaramıyordu. Seksen yıl içinde hastalık Çin nüfusunu üçte bir oranında azaltmıştı. iyi işleyen ticaret yolları aracılığıyla da salgın batıya doğru, Hindistan ve Ortadoğu'ya ilerliyor, her
gün binlerce insanın ölümüne neden oluyordu.

Hastalığa neyin sebep olduğu bulunamıyordu. 1347'de bozkır savaşçıları bir Ceneviz şehrini kuşatıp mancınıkla hastalıktan ölmüş cesetleri şehre fırlattılar. Böylece şehrin çoğunluğu hastalığa yakalandı. Bu cesetler toplanıp yakıldı ve ardından da gömüldü ancak hastalığın yayılması engellenemedi. Şehir mahvolduğu için Cenevizliler Sicilya'ya geri döndü ve hastalığı orada da yaydılar. Hastalık, yeni ve kendisiyle ilgili hiç bilgisi olmayan bir nüfusa yayılacaktı. Sicilya üzerinden Avrupa ve Kuzey Amerika da hastalıkla tanıştı ve milyonlarca insan öldü.

Bu salgına hastanın derisinin son aşamalarda koyu mor bir renge dönmesinden dolayı "Kara Ölüm" adı verildi. Derinin bu renge dönüşmesi, soluma sorunları yüzünden kanda oksijenin azalmasından kaynaklanıyordu. Hastalık bir kere bedene girdikten sonra o günün hiçbir tıp tekniği tedavi edemiyordu. Kara ölüm şehirlerin tümünü darmadağın ederken Avrupa uygarlığının da paniğe kapılmasına yol açtı

Doktorlar salgını durdurmanın yollarını aradılar. Hastalar evlerinde karantina altına alındılar ancak hastalık yine de bir orman yangını hızıyla yayıldı. Birçok insan kara ölümün, Tanrının onlara günahkar yaşamları yüzünden gönderdiği
bir ceza olduğuna inandı. Tanrının öfkesini yatıştırmak için insanlar günah keçileri aramaya koyuldu.

Bazı dindarlar Tanrının öfkesini kendi üzerlerine çekip insanları kurtarmak için kendilerini kırbaçladı. Özellikle Brüksel ve Strasburg'da bazıları olanları Musevilerin varlığına bağladı.

Bu panik döneminde binlerce insan öldü. Salgının cadılar yüzünden ortaya çıktığı da söylendi. Zararsız erkek ve kadınlar evlerinden alınıp hastalığın yayılmasını önleme amacıyla yakıldı. Kedilerin ise parlayan gözleri ve geceleri dışarıda çok dolaşmaları yüzünden bu "cadıların" büyülü hayvanları olduğu düşünülüyordu. Binlerce kedi katledildi.

Aslında Avrupalılar kedileri öldürerek salgına karşı en birinci savunma hatlarını kaybetmiş oluyorlardı. Çünkü veba salgını, öteki adıyla Yersinia Pesüs yaygın bir fare biti tarafından taşınıyordu. Ortaçağda her yer fare doluydu. Kanalizasyon ilkeldi. Caddeler insan dışkısı, çöp ve ölü hayvan artıklarıyla
doluydu. Kara veba, hastalığı taşıyan bitlerin fareler yoluyla yayılması sonucu artmıştı.

Cenevizlileri Avrupa'ya geri getiren gemide insanlarla birlikte karaya çıkan fareler hastalığı taşımışlardı. Limanda yaşayan bir sürü kedi öldürülmemiş olsaydı fareleri yiyeceklerdi ve hastalık yayılmayacaktı. Ancak bu kemirgenler kontrolsüz kaldı ve getirdikleri hastalığı korumasız binlerce eve yaydı.

14. yüzyılda salgın hastalık Avrupa'da beş kez daha baş gösterdi. Salgın sona erdiğinde nüfusun üçte birinden fazlası ölmüştü. Kediler öldürülmemiş olsaydı ölüm oranı çok daha az olurdu.

kaynak:

http://www.maximumbilgi.com

araştırma serisi no: 26
avrupalıların pislik içinde yaşamalarından kaynaklanan durumdur.
Veba salgınının Avrupa'ya gitmesinin bir hikayesi var...

Yer: Kefe şehri.

Şehrin gelişmiş bir limanı var. Doğu ve Batı'nın tam ortasında. Bugün Kırım topraklarının en güneyinde Feodosya yada Caffa olarak biliniyor. O dönemde Karadeniz'in en iyi ticaretini yapan Cenevizlerin elinde... Şehir Moğol Hanedanlığı'ndan Cani Bey ve yağmaya susamış devasa ordusunun kuşatması altında. Ama veba askerlerinin önemli bir kısmını yok etmiş. Cani Bey dağınık ordusuyla kuşatmayı bırakacağı yerde aklına bir fikir geliyor. Vebadan ölmüş askerlerine "trebuchet" mancınıklarına bağlıyor ve askerleri şehrin duvarlarının üzerinden Kefe halkına yağdırıyor. Tarihin ilk biyolojik savaşı... Şehir insanları Avrupa'ya doğru kaçıyor. Böylece Cani Bey fethini gerçekleştiriyor. Ama en büyük katil Dünya'nın en yoğun nüfuslu kıtasına doğru kaçan Kefe halkıyla ilerliyor.

https://line.do/buyuk-veb...ini/5s8/vertical?from=104
ispanyol engizisyonu döneminde papa kedilerin kötü olduğunu ilan etmiş ve Avrupa çapında binlerce kedi yakılmıştır. Bunun daha sonra fare nüfusunun artmasında ve dolayısıyla Büyük Veba Salgını’nda bir rol oynadığı düşünülmektedir.
eğer teori doğruysa g*tümle gülerim. o yıllarda osmanlı devleti kuşlar yuva yapabilsinler diye çevre duvar tuğlalarının arasını boşluklu yapan, kendi insanını çoktan refaha erdirmiş; kışın karların üzerine yem, yiyecek serpsin, kuşların ve hayvanların da karnı doysun diye darı vakfı'nı kuran bir mertebede...

yani bizde cahillik cühelalık çoktan bitmiş, orta çağda çok modern bir haldeyken bize gerici diyen avrupalılar halen daha cahil sürüsü olarak hayat sürmekteler...
Tarihin en büyük salgını.
Anneler çocuklarını, karı - kocalar birbirlerini bırakıp kaçmıştı.

görsel
Ete kemiğe para verilmeyen dönem.
Tıpkı korona gibi ilk olarak çin'in bir eyaletinde ortaya çıkar bu veba ve pireler yoluyla insanlara bulaşmaktadır. peki çin ne yapar? bölgedeki insanları karantinaya alıp oradaki ipek kumaşları, kürkleri vs. ipek yolu üzerinden avrupa'ya gönderir. ayrıca yine moğollar da üzerlerinde taşıdıkları bu pirelerle batıya getirir vebayı. avrupa'nın haricinde asya'da da 75 milyon kişi ölür.
Afrika-Avrasya'da meydana gelen bir hıyarcıklı veba salgını olan Kara Ölüm (1346-1353) ile ilgili makaleler. Avrasya ve Kuzey Afrika'da 75-200 milyon insanın ölümüne neden olan, 1347'den 1351'e kadar Avrupa'da zirveye ulaşan, insanlık tarihinde kaydedilen en ölümcül salgındır.
Yine çin'den çıkmıştır.