Bilinen dünyanın tamamına yakınını fethetmiş, insanlık tarihinin gördüğü en büyük komutan ve strateji uzmanlarından birisidir. iskender'in bütün hayatı koşuşturmaca ve fetih amacı ile strateji üretmekle geçmiştir dersek yanlış söylemiş olmayız! Ölümü sonrasında kendisine Anadolu da 200 yıl kadar tanrı olarak tapınıldığı ve kaldığı düşünülen evin mabet yapıldığı bilinmektedir.
o dönemde zehirlenen insanlara uygulanan tedavi yöntemlerinden biride hastayı kusturmaktır.
fakat iskender'i tedavi eden doktorlar komplonun bir parçası olduğu için iskenderi istifra ettirmek için kullandıkları kuş tüyleride zehirlidir. kuş tüyünü küçük diline sürterek hastayı kusmaya zorlarlarmış o dönemde..
bu şekilde kumpasın kralına gelen iskender, götüne giren şemsiyeyi açamadan öbür tarafa göçüp gitmiştir.
helenizm ile makedon-yunan kültür sentezini vücuda getirdikten sonra, dünyanın sınırlarını imparatorluk sınırı yapma gayesi ile izlediği rota şöyledir; çanakkale boğazından geçerek; halikarnas ve milet'e varır. çok zorlu vuruşmalar yaşamaz kendisi ve ordusu. iskenderun'a sonra da, suriye'ye ulaşır. lübnan'dan itibaren mısır'a varır. mısır'da tanrı gibi, kurtarıcı gibi karşılanır. mısır anahtarları kendisine sunulur. diğer adı, alexandros olan iskenderiye şehrini enkarne eder. sağa doğru çıkar, pers imparatorluğu ile vuruşur. hazar'dan geçer. hindistan kıyılarındaki 2 küçük ülkeyi bertaraf eder. hedefte, tüm hindistan'ın himayesi vardır. ancak yüksek dereceli kurmayları artık bıkmıştır. yıllardır yollardadırlar. iskender'den daha fazla ilerlenmemesini isterler. iskender çadırında tam üç boyunca düşünür. ve kendisinin başkanlık ettiği bir filonun, mısır'a; diğer ordunun da, makedonya'ya dönmesine karar verir. zaten kısa bir süre sonra da, sıtma'dan hayatını kaybeder.
eşcinsel değil biseksüel olan -zamanın makedonyasında yaygınmış- ıı. filip'in oğlu makedon hükümdar. yunanlar ve makedonlar arasında paylaşılamaz. ama helen değil makedondur kendisi.
sanıldığı gibi öldürülmemiş kendi zehirlenip ölmüştür. epey uzun süren bir eğlencenin üstüne iskender hastalanmış çabuk iyileşmek için akçöpleme denilen bitkinin suyunu fazlaca içmiş bunun sonucunda ölmüştür.
şimdi bu abi kendini ölüme götüren eğlence sırasında babil'de aynı günde 3 defa parti veriyor. kendini de tanrı olarak görüyor tabi içtikçe içiyor, artık bardakla içmeyi bırakıp maşrapaları fıçıları kafasına dikiyor. o derece bir içiçi yani. daha sonra son maşrapasında bir anda bağırmaya başlıyor. partinin devam etmesini söylüyor ve askerlerine kendini yukarı taşıttırıyor.
dünyayı falan feth edecek tabi, hasta yatağında vakit kaybedemez. o aralar akçöpleme denilen bir bitki de bazı hastalıklara iyi geliyor. adamı kusturup rahatlatıyor bu gibi alkol vakalarında. iskender abi de çabucak iyileşmek için bu bitkiden fazlaca yararlanıyor ve onuncu gün büyük acılar çekerek ölüyor.
acıları yüzünden yatağından çıkıp sürünerek kendini fırat nehrine atmaya kalktığı fakat geri odasına taşındığı da söylenir. cesedi sıcak havaya rağmen uzun süre bozulmamıştır hatta kendisini mumyalamaya gelenler iskender'i uyuyor sanmışlardır.
araplar ve bazı islam alimleri iskender'in zulkarneyn olduğunu iddia etseler de hal ve hareketleri onun bir peygamber vasfı taşımadığı gösteriyor. *
iki tanedir. birisi makedonya kralı, dünya nın görüp görebileceği en büyük komutanlardan. diğeri ise bursa ya özgü bir kebap çeşidi. şahsen ben ikincisini tercih ederim. çünkü o daha lezzetli*.
gaugamela savaşında kat kat güçlü pers ordusu' nu, türklerin hilal taktiğine çok benzeyen bir savaş taktiğiyle dağıtmış büyük komutan. kazanma hırsı, egosunu asla yenemedi. hindistan' ı ele geçirme sevdası, rivayete göre, evlerini özleyen askerlerine hak veren komutanlarının, tüm çabalarına rağmen onu vazgeçiremeyince, bir ziyafette zehirlemesiyle noktalandı.
çok büyük coğrafyaları kılıçtan geçirmiş fakat iskan politakası uygulamadığı için istediği başarıyı sağlıyamamış kumandan.
(bkz: zulkarneyn)
(bkz: iskan politikası)
Helen Kültürünün Anadolu'da bu denli yayılmasını sağlayan Makedonya kralıdır.
Büyük iskender daha 13-16 yaşları arasında ünlü düşünür Aristoteles'ten ders almış felsefe, tıp ve bilimle ilgilenmeye başlamıştır. Babası 2. Philippe'in öldürülmesi üzerine MÖ. 336 yılında tahta çıkmıştır.
Büyük iskender genel kanının aksine bir Yunanlı değil, bir Makedon'dur. Hatta çocukluğundan beri en büyük korkusu Perslerin Yunanlılarla birleşip Makedonya'yı işgal edeceği ve esir düşeceğidir.
Yunanlılarla Makedonlar arasında her zaman bir sürtüşme olmuştur. Bu sürtüşmenin nedeni Yunanlıların kendilerini çok okumuş ve aristokrat görürken, Makedonları ise daha cahil görmelerinden kaynaklanmaktadır.
Babasının ölümü üzerine tahta geçen iskender'e babasından kalan en büyük miras 35.000 kişilik ordudur. Günümüzde o kadar büyük bir sayı gibi gözükmese de o günün şartları altında 35.000 çok ciddi bir rakamdır.
Askeri desteği elinde bulunduran iskender, sefere çıktığında ilk olarak Trakya'ya girdi. Daha sonra Makedonya'yı işgal etmiş Getalar'ı dağıtarak Yunanistan'a yöneldi. Burada tapınaklar ve Şair Pindaros'un evi dışında her yeri yıktı. Yaklaşık 6000 kişiyi öldürdü ve geri kalanını köle olarak sattı. Bu üstünlük karşısında tüm Yunan Devletleri Makedonya'nın gücüne boyun eğmek zorunda kaldılar.
Bunun nedeni iskender'in bir toplumun en hassas yerinin din olduğunu bilmesi ve fethettiği yerin halkını kendisine bağlamanın yolunun, onlara dini özgürlük vermek olduğunu bilmesidir. Bu yüzden fethettiği yerlere kendi dinini yaymak yerine oradaki halkın kendi dinlerini yaşamalarını kabul etmiş ve bu anlayışı yüzünden "Teşup'un Oğlu" sıfatını almıştır.
iskender'in inancında felsefe eğitiminden dolayı ezoterik bir yapı vardır. Ve aldığı ezoterik eğitimin kaynağının tek tanrı inancı olmasına dayanarak tek tanrılı bir inancı var dersek abartmış olmayız. Ancak politika gereği birçok inancın tanrısını kabul etmiştir.
Yunan Devletlerine karşı kazandığı zafer üzerine Anadolu'ya doğru yola çıkan iskender'in Anadolu'da ilk durağı Troya Kenti oldu. Çocukluğundan beri ilyada ve Odessia destanlarını okuyarak büyüyen iskender Homeros'tan aldığı esinle önce buraya geldi. Troya'da boğalar kurban etmiştir.
Pers orduları ile ilk kez Granikos (Biga Çayı) çarpışmasında karşı karşıya gelen iskender bu savaştan da zaferle çıktı ve Batı Anadolu'nun kapılarını açtı.
Buradan Lydia(Sardes), Karia, Likya, Pamfilya sırasını izleyip Frigya'ya kadar geldi. "Gordion Düğümü"nü çözen kişi tüm Asya'ya hâkim olacaktır" efsanesi üzerine Gordion Düğümünü kılıcıyla tek hamlede keserek bu efsanevi kişiliği de üstlendi. Frigya ardından Ankyra'ya oradan Kapadokya'ya geçen Büyük iskender, Klikya Kapıları (Gülek Boğazı) üzerinden güneye inmiştir. iskender Anadolu'a geldiğinde takip ettiği yol daha içeriden olsa da Perslerden korkan ve iskender'e sığınmak isteyen kıyı şehirleri Onu bir kurtarıcı gibi görmüş hatta şehirlerine davet etmiştir.
MÖ. 333 sonbaharında issos çarpışması sonunda Persleri kesin bir yenilgiye uğratan iskender buradan Mısır'a gitmiş, burada da iskenderiye şehrini kurmuştur. Kışı Mısır&'da geçiren iskender sonradan güneye inerek Babil'i aldı. Ardından Zagros Dağlarının üstünden iran&'a girip 1. Kserkes'in sarayını törenle yakarak Kserkes'in Yunanistan'da yaptıklarına karşı öcünü aldı.
Pers topraklarını içine alan yeni bir imparatorluk kurmayı amaçlayan iskender, daha doğudaki toprakları ele geçirmeye yönelik yeni seferlere çıktı. Hindikuş Dağları'nı aşıp Hindistan'a kadar ulaştı. iran Körfezi'ne yeni kentler kurmayı planladığı sırada aniden hastalandı ve 10 gün içinde öldü. iskender'in zehirlenerek öldürüldüğü düşünülüyor. Çünkü o devam etmek isterken yorgun askerleri ve komutanları geri dönmek istiyordu. iskender onların sözünü dinlemiyordu. Ölümü üzerine fethettiği dünyası 4 büyük komutanı arasında paylaşılmıştır.
en yakın koruması ve üvey kardeşi(kesin bilgi değil) ptolemy ve antipater hanedanı tarafından zehirlendiği söylenir.hindistan seferi ordunun sabrını taşırmış ve iskenderi bitirmiştir.
isa dan önce 356-323 yılları arasında yaşamış makedonya kralı.bilinen dünyanın tamamını feth etmiş savaş stratejisi ve devlet yönetimi konusunda çığır açmış büyük komutan.henüz 33 yaşındayken babil de hayatını kaybetmiştir.
bir rivayete göre insanoğlunun denizaltı serüvenini başlatandır. buna göre geniş bir cam fıçı içinde denizin derinliklerine insan indirtmiş ve ayrıca tyre kuşatmasında askerî amaçlarla dalgıçlar kullanmıştır.