En son tatilde annesiyle açıktaki iskeleye yüzerek gelen ufaklığa annesinin amcaya dikkat et demesiyle etrafta birkaç saniye 'amca' aradım. Meğerse benmişim.
babam terk edip gittiğinde kız kardeşimi teselli ederken anladım ki büyümek,olgunlaşmak böyle bir hismiş.
babam bana nasıl bir baba olmamam gerektiğini öğretti ve ben de eğitimimde nasıl bir baba olmak istediğimi çözdüm. bunları düşünürken henüz 18-20lerimdeydim.
Geçmişim. Evet dönüp geriye baktığımda güldüğüm hatta ağladığım şeylerin bile aslında bir hiç olduğunu zamanın her şeyi değiştirdiğini anladığımda anladım.
adınıza gelen ilk elektrik, su ve doğalgaz faturasını gördüğünüzde ya da öğrenci kart olmayan kredi kartınızın limiti dolup, asgari tutarını ödemek için maaşınızın %70 ini ayırdığınız an.
Birkaç ay önce 5 kuruşsuz ve işsiz olarak sokaklarda süründüğüm yağmurda yaklaşık 1 km yol yürüdüğüm an. Terk edilmiştim ve ailemle aram berbattı. O günü hiç unutmam meteliksiz ve tek başınasın işte büyüdün demiştim kendi kendime.
kendime ilk defa 'nasıl para kazanacağım?' diye sorduğum andır. bunun üzerine bir de arkadaş ortamında '10 yıldır tanıyoruz lan birbirimizi' tarzı cümleler kurulmaya başlanınca bastonumu yoklamadım değil.
Geçen pazar ablamın kızlarını parka götürdüm. Nasıl yırtındılar "Dayııı sen de gel, dayıcığım sen de kay lütfen!" Diye. Etrafa baktım kimse yok. Çıktım kulenin 10 basamaklı merdivenini iki adımda. "Ulan ne kısa sürdü tırmanmak" demeye kalmadan, kafayı tepedeki çatıya vurdum. Kaydıraktan, aşağıya kaymam da yaklaşık 1.5 saniye sürünce anladım.