bülent akyürek

entry82 galeri9
    80.
  1. 'Kiminle gülüyorsan ona eşitsin. Kiminle ağlıyorsan ona güveniyorsun. Kiminle susuyorsan ondan kaçmak istiyorsun.'
    2 ...
  2. 80.
  3. 35 yıl ateist yaşamış, bu süre zarfında edebi romanlar yazmış, edebiyat yapmış, Aziz Nesin'in takdirini daha çok genç yaşta kazanmış bir yazar. Yazmış olduğu romanlar çok farklı bir dille yazılmıştır, bazen 1 cümlesini anlamak için 40 defa okursunuz, tam manasıyla anlamasanız bile hissedersiniz. Bunun tarifi yoktur. Kitaplarının isimleri de ilgi uyandırır insanda, cinnetim cennetimdir, itin biri, ve tanrı ağladı gibi. 35'inden sonra hidayet nasip olmuştur ve kendini kendi tabiriyle, modern ucubik çağın safsatalarıyla uğraşmaya, edebiyatı bırakıp bu konularda yazmaya adamıştır. Bundan sonraki hemen hemen bütün kitapları tesbit, eleştri üzerinedir. Harikulade tesbitleri vardır, argo kullanır o yüzden bayan arkadaşlara okuyun diye öneremem. Kendine has bir usülü vardır, içinden geldiği gibi yazar, sonra dönüp okumadan kitaplarını baskıya verir kendi yazdığını kendi dahi okumaz. Bülent abimin samimiyetine binayen ben bu söylediğine inanıyorum, başkasını bilmem. Eleştiri kitapları gülerken, hatta kahkaha atarken düşündürür. 15 binden fazla kitap okumuştur. Alçakgönüllüdür, tevazunun ete kemiğe bürünmüş hâlidir. Öyle ki katıldığı konferanslarda bile kendini iğnelemekten çekinmez. Tamamen zıt olduğum, desteklemediğim fikirleri de vardır fakat en sevdiğim ve samimi bulduğum yazar kendisidir. Allah başımızdan eksik etmesin.
    2 ...
  4. 79.
  5. 78.
  6. on numara muhabbeti olan abimizdir. sigara ve çay eşliğinde sohbetine doyum olmaz.
    dün akşam kul hakkı yoktur dedi abi nasıl yav olur mu öyle şey diyince ulan ortada kul mu var ki hakkı olsun diyerek güzel bir ayar çekti.
    2 ...
  7. 77.
  8. şimdilerde lüks cafelerde,hatunlarla geyik yapan islamcı gençliğin idolleri hakan albayrak,eyüp gökhan özekin,adem özköse vs gibi adamlarla arkadaş olup,kanımca onlardan çok farklı düşünen bir adam.
    0 ...
  9. 76.
  10. "istesem zaman makinası icat ederim ama hiç zamanım yok."
    Bülent Akyürek
    1 ...
  11. 75.
  12. "Keşke, Facebook ve Twitter yediklerimizi değil, bildiklerimizi paylaşmak için kullanılsaydı."
    Bülent AKYÜREK
    1 ...
  13. 74.
  14. Olaylara farklı bakış açısı ve sivri görüşleriyle beğenimi almış yazar. Söylediği şeyler cesaret isteyen şeyler ve onda cesaret fazlasıyla var... Anlatımı nasreddin hoca misalidir. Güldürürken düşündüren yazılar yazar...
    1 ...
  15. 73.
  16. kendisi, abdestli ve zikirli çay demleme ustası uğur ışılak'a verdiği demeçte aynen şu kelimeleri kullanmıştır ; "Hidayete erdikten sonra Modern ucubik çağın bu ıvır zıvır düşmanlarıyla uğramak için planlar yapmaya başladı..."
    1 ...
  17. 72.
  18. yazar kırmasıdır.
    şöyle ki ; mehmet altan'ı al, esra elönü ile çiftleştir, ortaya bu çıkar... islamcılar için modernitecilik oynamakla meşgul birisi. 35 yıl ateisttim sonradan müslüman oldum falan... vay amk. hani diyeceğim ki biraz üslubu ve bilgisi olsa neyse, iticiliği de cabası...

    buradan bir tavsiye: serpilem sen bu adamı okuma sonra bokunu çıkarıyorsun.
    0 ...
  19. 71.
  20. "içinizdeki Öküze Oha Deyin" kitabı güldürmekle birlikte, kişisel gelişimcilere bol bol eleştiri yapan ve düşündüren bir kitap.
    1 ...
  21. 70.
  22. üstadımdır, bu adamı okurken aldığım keyfi, ne uykusuz ne de gırgır dergilerinden alabiliyorum. Neden mi ? Adam bizim kahvede ki bülent abinin ağzından, mahallenin entel çocuğu berke laf çakıyor sanki, bu adam bi harika dostum.

    --spoiler--
    Nuri Bilge Ceylan ve benzeri yönetmenlerin Fransız Sineması’ndan etkilenerek çektikleri filmlerde kahraman yalnızdır, bir oda bir salon evde oturur, sanatseverdir, at kuyrukludur, tek kapılı bir arabası vardır…

    Yukarıda saydığım sebeplerden dolayı bu filmler Türkiye’de gişe yapmıyor, ama eleştirmenler her defasında suçu halka atarak “Anlamadılar” diyorlar ve yönetmenler inatla yenisini çekiyorlar!

    Son dönem yönetmenler fotoğrafçılıktan geldiler. Elli tane kadrajı oturmuş fotoğraf çekince fotoğraf sergisi açacağıma bunlardan film yaparım diyerek hemen bir senaryo uyduruyorlar. Yavaş, sıkıcı, görsel bir film…

    Film gösterime girdiği an cümle hazırdır: “ Emmm, bennn Türkiye’deki sosyal ve bireysel yalnızlık temalarını kullanarak…”

    Ne? Türkiye’de yalnızlık mı?

    Babacığım; bir adam bekarsa ondan korkulur. Tek kapılı arabaya biniyorsa zaten kimseyi arabasına almak istemiyordur, at kuyruklu saçıyla insanları ürkütür, zengin ama 40 metrekare evde oturuyorsa misafirden hoşlanmıyordur… Yani adam yalnız değil, kibirlidir! Daha beterini söyleyeyim: Adam yalnız değil, yalnız kalmak istiyordur veya anormaldir.

    Taksiye bindiğiniz an “Memleketin nere?” ile başlayan sorgulamaların yapıldığı bir ülkede yalnız kalmak, kalabilmek mucizedir! Seveniniz yoksa bile düşmanlarınız, çekemeyenleriniz, meraklı komşularınız vardır. En kötü ihtimalle zaten iki polis izliyordur böyle bir tipi.

    Hasta başına yüz refakatçi, ölü başına bin dirinin düştüğü bir ülkede yalnızlık temasını kullanmak çapkınlıktan öteye bir şey değildir.

    Çektiğiniz filmlerdeki yalnızlık türü bizde yoktur beyler…

    Durup durup Fransızlardan ödül alıyorsunuz, anlamadınız mı?

    http://www.pufterem.com/2...ansizlardan-odul-alirlar/
    --spoiler--
    3 ...
  23. 70.
  24. --spoiler--

    intihara gelince: “Anlatamama kabiliyeti” de diyebilirim. Farklı bir üslup; büyümeyen bebek, dilsiz spiker, kısır anne, tek kişilik mahkeme, cesur muhasebe, mutsuzları, defoluları ayıklayan elek, gösteri, insanın kendi kendisini yok etme yetkisine koyulan ambargoya kafa tutan şövalye…

    --spoiler--

    kelamını etmiş ulu şahsiyet.
    1 ...
  25. 69.
  26. şu aralar kitapları bulunamayan yazardır. çıkarın artık yeni baskılarını!
    0 ...
  27. 68.
  28. içinizdeki öküze oha diyin kitabi ile farkli bir bakış açısı çizmiş yazardir.
    0 ...
  29. 67.
  30. Saf zeytinyağı, saf süt, saf bal, saf altın övülürken, insanın safı, bu çağın soytarısı olmuştur demiştir.
    2 ...
  31. 66.
  32. 10 senedir aynı montu giyiyor. ben 5 yıldır bizzat şahidiyim giydiğinin. bolu beyinden selam olsun bilent abiye.
    2 ...
  33. 65.
  34. --spoiler--
    Makinalaşma sayesinde sadece insanlar işsiz kalmadı, hayvanlar da mağdur. Biliyorsunuz, makinalaşma sonucunda insanoğlu gereksiz bir varlık oldu. Aletler, icatlar bizim yerimize mazotla, gazla, petrolle, elektrikle çalışıyor biz enerji kaynaklarının çoğunu dışarıdan alıp borçlanıyoruz, vatandaşlarımız işsizlikten kahvede oturuyor, hırsızlık öğreniyor.

    insanlar işsizlikten hırsızlık yapacak, katil olacak, robotlar hapisanede onlara gardiyanlık yapacak, bu dediklerim çok yakında yaşanacak inanın ki böyle…

    Tarım ve hayvancılık politikalarını öldürdüler. Dışarıdan et alıyoruz kilosu elli Lira olduğu için de yiyemiyoruz. Süt üretimi fabrikaların eline geçti. Çocuklarımız canlı tavuk, canlı koyun görmeye hayvanat bahçesine gidiyor.

    Siz hiç koyun sürüsünü otlarken gördünüz mü? Koyunlar çayırda hep birlikte otlarlar ve ortalama olarak hepsi bir anda çimlerin beş santim üstünden kemirirler. Onlar gittikten sonra, sanki burayı çim biçme makinasıyla biçmişler zannedersiniz.

    Bunu niye anlatıyorum?

    Bütün şehirlerimizde büyük yeşil alanlar, parklar var. Belediyeler binlerce adamı çim biçsin diye çalıştırıyor. Çim biçme makinası, mazot, çuvalla çimlerin arabalara koyulup taşınması ve ödenen maaşlara baktığınız zaman vergilerimizin ota boka gittiğini görmüş olacaksınız.

    Diyorum ki: Çim makinası almayalım, parklara ağıl kurulsun, oralarda devletin koyunları hergün çimleri biçsin, çocuklarımız canlı koyun görsün, belediyelerimiz o koyunların sütünü çocuklara dağıtsın, süt fabrikaları batsın, çimler işe yarasın, yengem saçlarını tarasın, vakti gelince koyunlar kesilip satılsın, insanlar ucuz et yesinler hoş olmaz mı?
    Efendim; eğer ortalık koyun kokar diyorsanız, zaten ortalık öküz kokuyor, varsın koyun koksun fark eder mi?

    --spoiler--
    2 ...
  35. 64.
  36. kitap okumayı sevmeyen birine bile, kitap okuma isteği aşılayabilecek insan. yazdıklarını çok ciddiye almamak lazım, keza o da kendini ciddiye almıyor. ama kulağa küpe etmekte fayda var.
    0 ...
  37. 63.
  38. çook harbi adamdır, kitapları candır. Bu zamanda böylesi az bulunuyo.
    0 ...
  39. 62.
  40. yüceltilen modernizmin insan ve inanç değerlerinden götürülerini iyi tespit etmiş ve bu konuda kendi tarzıyla faklı bakış açıları sunan yazar.
    müslüman mutlu olamaz der, dünyadaki her adaletsizlik baskı zulüm onu rahatsız eder ben ateistken süslü kelimelerle roman yazar keyfime bakardım ne zamanki müslüman oldum nerde bir müslüman var benim derdim haline geldi diye ifade eder.
    yazdığı kitaplara espri unsurunu da katarak daha geniş halk kitlelerine hitap etmek istediğini düşünmekle beraber kesinlikle algılanandan daha fazla derinliği olan bir yazar izlenimi uyandırdı bende.
    1 ...
  41. 61.
  42. ateistken müslüman olan ve bundan sonra yazılarında islamı her fırsatta savunan yazar.
    1 ...
  43. 60.
  44. bu topraklardaki yeraltı edebiyatının nadir temsilcilerinden bir yazar.
    bülent abi ile oturup çay içmişliği, sohbet etmişliği olanlar bilirler bülent abinin kitapları ile kendisi arasında hiçbir fark yoktur. elinizde tuttuğunuz kitabın sayfalarındaki kara mizah, her an ölebilirmiş gibi yaşama, rutinleşen gerizekalılıklara karşı duyulan öfke vs. vs. hepsi yazarda cisimleşmiştir.
    romanları ağzınızda acı bir tat bırakır. kavgadan sonra ağzınızdaki kanın yavaş yavaş kuruması gibi garip bir hal olur. abimiz insanlarla değil direk hayatın kendisiyle kavgalıdır zaten; her daim tokat yeme ihtimaliyle yaşayıp her an kasıklara tekme indirme şansını kollayarak gardını düşürmeden yaşar en sonunda yenileceğini bile bile.
    roman yazmayı abd ırak'ı işgal edince bırakır. 'müslümanlar ölürken oturup karı gibi roman yazamam' der. otuz küsür yıl boyunca bir yaratıcıya inanmadan yaşar. ardından, kendi deyimiyle, ak sakallı ihtiyardan dayak yiyerek inanan biri olur. ondan sonra inandığı değerler uğruna yazar.

    yazma serüvenini kendi istediği yoldan götürmesine birşey diyemem ama abi roman yazmayı bırakmasaydın be keşke. yağmur getiren fırtına, zamanın efendisi, cinnetim cennetimdir tam buraların insanlarının hüzünlendiren, talihsiz hayatlarını anlatıyordu. sabahın köründe işe giderken cebindeki bozukluklarla simit alıp alamayacağını düşünen baba gibi, manitasını güzel bir mekana götürebilmek için yemek parasını biriktiren öğrenci gibi gerçekti o kitaplar.
    0 ...
  45. 59.
  46. inanılmaz boş bir adam.

    ''müslüman sopa gibi ince olmalıdır, allah'ın zalimler için kullanacağı sopa...'' diye buyurmuş.

    bülentcim merak etme, allah'ın sopası yok. allah vereceği cezayı iyi bilir, sen kafanı yorma.

    hem allah allah da kulları kul değil, sıkıntı orda zaten.

    sana tavsiyem sen de biraz kendine bak da şu ''2 ay ömrü kalmış adam'' görünümünden kurtul.
    2 ...
  47. 58.
  48. dilini ve kalemini hakikate adamış bir yüreğe sahip kişi.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük