bülent akyürek

entry82 galeri9
    51.
  1. şu yılgın türkler kitabını okuduktan sonra boş tespitlerin adamı olduğuna hükmettiğim yazar. 200 sayfalık kitabını bir çırpıda okumama rağmen akabinde acımadan çöpe attım ve okuduğum kitaplar listesinden de kitabın adını sildim. halbuki kitabı okuduğum günün ertesinde iki sınavım vardı ve o kitabı buna rağmen okumuştum. esasında bir çırpıda okumama sebep olan özellikle çöpe atmama sebep olan özellik aynıydı. kitapta fazlaca oturup da kalkamadığınız kalktıktan sonra da 'nerden oturdum' dediğiniz bir sohbet havası vardı. tespitler hayata dairdi ama 'dünya'ya dair değildi, fikir altyapısı yoktu, sığdı, sadece dikkatli bir gözlemci ve sözünü sakınmayan herhangi bir kahvehane müdavimi de aynı tespitleri yapabilirdi. yine de emeğine sağlık.
    1 ...
  2. 52.
  3. deli dostunu bulamayandır. bülent akyürek deli değildir. dostunu bulmuştur.
    3 ...
  4. 53.
  5. ismini yeni duyduğum ve takip etmeye karar verdiğim yazar.
    1 ...
  6. 54.
  7. takip edilesi müslümanlardan. ateistlerin kalesi olmaktan çıkıp müslümanların arasına dalmıştır. saygı ve dua ile.
    0 ...
  8. 55.
  9. son günlerde zihin kontrolü işkencesinden dolayı uyutulmadığı söylenen salih mirzabeyoğlu hakkında ilginç bir yazı yazmış:

    http://www.bulentakyurek....ugu-ve-salih-mirzabeyoglu
    0 ...
  10. 56.
  11. bügün yazdığı yazı ile elit kesimi iyi yaralamıştır.

    koymuştur tabiri caiz ise eğer.
    1 ...
  12. 57.
  13. --spoiler--
    Yarın sabah uyanıyorsunuz ve işaret parmağınızdan başka her yerinizin felç olduğu gerçeğiyle karşılaşıyorsunuz.
    On dakika sonra telefonunuz çalıyor ve ailenizden birinin ölüm haberini alıyorsunuz.
    Öksürük sebebiyle gittiğiniz doktordan kanser olduğunuzu, 6 ay ömrünüzün kaldığını işitiyorsunuz.
    Korkunç bir icra çalıyor kapınızı, 15o yıl borç ödeseniz bitmeyecek cinsten.
    Girdiğiniz tüm sınavları kaybetmişsiniz.
    inanılmaz bir deprem sülalede adam bırakmıyor.
    En sevdiğiniz kişi 24 saattir kayıp, yıllarca da ulaşılamayacak.
    Uyuyamama hastalığına yakalandınız, ömrünüz tavana bakıp çıldırmakla geçecek.
    Ama hayır, ama olmuyor,
    Sağlıklısınız, sevdikleriniz yanınızda, her şey normal aslında ama rahat battığı için kendinize dert arayıp artistlik yapıyorsunuz değil mi?
    Şükretmek aklınızdan geçmiyor.
    Başınıza bir iş geldiğinde hangi yüzle bir şey isteyeceksiniz Allahtan?
    Şimdi, başınıza gelmeyen bunca şey için şükretmek çok mu zor?
    Acılarınızı avutup mutluluk pozları takınmayı mı bekliyorsunuz?
    Şükür, şükür büyüyen bir hayat kurmamız gerek. Hemen şimdi, sandalyemizin altındaki bomba patlamadan, kanser olmadan, kamyon altında ezilmeden;
    Ot, saman ve su dolu bu dünyaya aldanmak ne acı!
    Rabbimiz çok şükür; ellerimiz ne kadar güzel, ayaklarımız da;
    Bir nefes aldık şimdi hazinenden bütün cihan ciğerlerimizde, bak nasıl atıyor kalbimiz: Şükür, şükür, şükür.
    Birazdan secdede olacağız şimdi.Biz kendimizi sevdik, sen de bizi çok sev Rabbimiz..
    --spoiler--
    1 ...
  14. 58.
  15. dilini ve kalemini hakikate adamış bir yüreğe sahip kişi.
    0 ...
  16. 59.
  17. inanılmaz boş bir adam.

    ''müslüman sopa gibi ince olmalıdır, allah'ın zalimler için kullanacağı sopa...'' diye buyurmuş.

    bülentcim merak etme, allah'ın sopası yok. allah vereceği cezayı iyi bilir, sen kafanı yorma.

    hem allah allah da kulları kul değil, sıkıntı orda zaten.

    sana tavsiyem sen de biraz kendine bak da şu ''2 ay ömrü kalmış adam'' görünümünden kurtul.
    2 ...
  18. 60.
  19. bu topraklardaki yeraltı edebiyatının nadir temsilcilerinden bir yazar.
    bülent abi ile oturup çay içmişliği, sohbet etmişliği olanlar bilirler bülent abinin kitapları ile kendisi arasında hiçbir fark yoktur. elinizde tuttuğunuz kitabın sayfalarındaki kara mizah, her an ölebilirmiş gibi yaşama, rutinleşen gerizekalılıklara karşı duyulan öfke vs. vs. hepsi yazarda cisimleşmiştir.
    romanları ağzınızda acı bir tat bırakır. kavgadan sonra ağzınızdaki kanın yavaş yavaş kuruması gibi garip bir hal olur. abimiz insanlarla değil direk hayatın kendisiyle kavgalıdır zaten; her daim tokat yeme ihtimaliyle yaşayıp her an kasıklara tekme indirme şansını kollayarak gardını düşürmeden yaşar en sonunda yenileceğini bile bile.
    roman yazmayı abd ırak'ı işgal edince bırakır. 'müslümanlar ölürken oturup karı gibi roman yazamam' der. otuz küsür yıl boyunca bir yaratıcıya inanmadan yaşar. ardından, kendi deyimiyle, ak sakallı ihtiyardan dayak yiyerek inanan biri olur. ondan sonra inandığı değerler uğruna yazar.

    yazma serüvenini kendi istediği yoldan götürmesine birşey diyemem ama abi roman yazmayı bırakmasaydın be keşke. yağmur getiren fırtına, zamanın efendisi, cinnetim cennetimdir tam buraların insanlarının hüzünlendiren, talihsiz hayatlarını anlatıyordu. sabahın köründe işe giderken cebindeki bozukluklarla simit alıp alamayacağını düşünen baba gibi, manitasını güzel bir mekana götürebilmek için yemek parasını biriktiren öğrenci gibi gerçekti o kitaplar.
    0 ...
  20. 61.
  21. ateistken müslüman olan ve bundan sonra yazılarında islamı her fırsatta savunan yazar.
    1 ...
  22. 62.
  23. yüceltilen modernizmin insan ve inanç değerlerinden götürülerini iyi tespit etmiş ve bu konuda kendi tarzıyla faklı bakış açıları sunan yazar.
    müslüman mutlu olamaz der, dünyadaki her adaletsizlik baskı zulüm onu rahatsız eder ben ateistken süslü kelimelerle roman yazar keyfime bakardım ne zamanki müslüman oldum nerde bir müslüman var benim derdim haline geldi diye ifade eder.
    yazdığı kitaplara espri unsurunu da katarak daha geniş halk kitlelerine hitap etmek istediğini düşünmekle beraber kesinlikle algılanandan daha fazla derinliği olan bir yazar izlenimi uyandırdı bende.
    1 ...
  24. 63.
  25. çook harbi adamdır, kitapları candır. Bu zamanda böylesi az bulunuyo.
    0 ...
  26. 64.
  27. kitap okumayı sevmeyen birine bile, kitap okuma isteği aşılayabilecek insan. yazdıklarını çok ciddiye almamak lazım, keza o da kendini ciddiye almıyor. ama kulağa küpe etmekte fayda var.
    0 ...
  28. 65.
  29. --spoiler--
    Makinalaşma sayesinde sadece insanlar işsiz kalmadı, hayvanlar da mağdur. Biliyorsunuz, makinalaşma sonucunda insanoğlu gereksiz bir varlık oldu. Aletler, icatlar bizim yerimize mazotla, gazla, petrolle, elektrikle çalışıyor biz enerji kaynaklarının çoğunu dışarıdan alıp borçlanıyoruz, vatandaşlarımız işsizlikten kahvede oturuyor, hırsızlık öğreniyor.

    insanlar işsizlikten hırsızlık yapacak, katil olacak, robotlar hapisanede onlara gardiyanlık yapacak, bu dediklerim çok yakında yaşanacak inanın ki böyle…

    Tarım ve hayvancılık politikalarını öldürdüler. Dışarıdan et alıyoruz kilosu elli Lira olduğu için de yiyemiyoruz. Süt üretimi fabrikaların eline geçti. Çocuklarımız canlı tavuk, canlı koyun görmeye hayvanat bahçesine gidiyor.

    Siz hiç koyun sürüsünü otlarken gördünüz mü? Koyunlar çayırda hep birlikte otlarlar ve ortalama olarak hepsi bir anda çimlerin beş santim üstünden kemirirler. Onlar gittikten sonra, sanki burayı çim biçme makinasıyla biçmişler zannedersiniz.

    Bunu niye anlatıyorum?

    Bütün şehirlerimizde büyük yeşil alanlar, parklar var. Belediyeler binlerce adamı çim biçsin diye çalıştırıyor. Çim biçme makinası, mazot, çuvalla çimlerin arabalara koyulup taşınması ve ödenen maaşlara baktığınız zaman vergilerimizin ota boka gittiğini görmüş olacaksınız.

    Diyorum ki: Çim makinası almayalım, parklara ağıl kurulsun, oralarda devletin koyunları hergün çimleri biçsin, çocuklarımız canlı koyun görsün, belediyelerimiz o koyunların sütünü çocuklara dağıtsın, süt fabrikaları batsın, çimler işe yarasın, yengem saçlarını tarasın, vakti gelince koyunlar kesilip satılsın, insanlar ucuz et yesinler hoş olmaz mı?
    Efendim; eğer ortalık koyun kokar diyorsanız, zaten ortalık öküz kokuyor, varsın koyun koksun fark eder mi?

    --spoiler--
    2 ...
  30. 66.
  31. 10 senedir aynı montu giyiyor. ben 5 yıldır bizzat şahidiyim giydiğinin. bolu beyinden selam olsun bilent abiye.
    2 ...
  32. 67.
  33. Saf zeytinyağı, saf süt, saf bal, saf altın övülürken, insanın safı, bu çağın soytarısı olmuştur demiştir.
    2 ...
  34. 68.
  35. içinizdeki öküze oha diyin kitabi ile farkli bir bakış açısı çizmiş yazardir.
    0 ...
  36. 69.
  37. şu aralar kitapları bulunamayan yazardır. çıkarın artık yeni baskılarını!
    0 ...
  38. 70.
  39. --spoiler--

    intihara gelince: “Anlatamama kabiliyeti” de diyebilirim. Farklı bir üslup; büyümeyen bebek, dilsiz spiker, kısır anne, tek kişilik mahkeme, cesur muhasebe, mutsuzları, defoluları ayıklayan elek, gösteri, insanın kendi kendisini yok etme yetkisine koyulan ambargoya kafa tutan şövalye…

    --spoiler--

    kelamını etmiş ulu şahsiyet.
    1 ...
  40. 70.
  41. üstadımdır, bu adamı okurken aldığım keyfi, ne uykusuz ne de gırgır dergilerinden alabiliyorum. Neden mi ? Adam bizim kahvede ki bülent abinin ağzından, mahallenin entel çocuğu berke laf çakıyor sanki, bu adam bi harika dostum.

    --spoiler--
    Nuri Bilge Ceylan ve benzeri yönetmenlerin Fransız Sineması’ndan etkilenerek çektikleri filmlerde kahraman yalnızdır, bir oda bir salon evde oturur, sanatseverdir, at kuyrukludur, tek kapılı bir arabası vardır…

    Yukarıda saydığım sebeplerden dolayı bu filmler Türkiye’de gişe yapmıyor, ama eleştirmenler her defasında suçu halka atarak “Anlamadılar” diyorlar ve yönetmenler inatla yenisini çekiyorlar!

    Son dönem yönetmenler fotoğrafçılıktan geldiler. Elli tane kadrajı oturmuş fotoğraf çekince fotoğraf sergisi açacağıma bunlardan film yaparım diyerek hemen bir senaryo uyduruyorlar. Yavaş, sıkıcı, görsel bir film…

    Film gösterime girdiği an cümle hazırdır: “ Emmm, bennn Türkiye’deki sosyal ve bireysel yalnızlık temalarını kullanarak…”

    Ne? Türkiye’de yalnızlık mı?

    Babacığım; bir adam bekarsa ondan korkulur. Tek kapılı arabaya biniyorsa zaten kimseyi arabasına almak istemiyordur, at kuyruklu saçıyla insanları ürkütür, zengin ama 40 metrekare evde oturuyorsa misafirden hoşlanmıyordur… Yani adam yalnız değil, kibirlidir! Daha beterini söyleyeyim: Adam yalnız değil, yalnız kalmak istiyordur veya anormaldir.

    Taksiye bindiğiniz an “Memleketin nere?” ile başlayan sorgulamaların yapıldığı bir ülkede yalnız kalmak, kalabilmek mucizedir! Seveniniz yoksa bile düşmanlarınız, çekemeyenleriniz, meraklı komşularınız vardır. En kötü ihtimalle zaten iki polis izliyordur böyle bir tipi.

    Hasta başına yüz refakatçi, ölü başına bin dirinin düştüğü bir ülkede yalnızlık temasını kullanmak çapkınlıktan öteye bir şey değildir.

    Çektiğiniz filmlerdeki yalnızlık türü bizde yoktur beyler…

    Durup durup Fransızlardan ödül alıyorsunuz, anlamadınız mı?

    http://www.pufterem.com/2...ansizlardan-odul-alirlar/
    --spoiler--
    3 ...
  42. 71.
  43. "içinizdeki Öküze Oha Deyin" kitabı güldürmekle birlikte, kişisel gelişimcilere bol bol eleştiri yapan ve düşündüren bir kitap.
    1 ...
  44. 72.
  45. yazar kırmasıdır.
    şöyle ki ; mehmet altan'ı al, esra elönü ile çiftleştir, ortaya bu çıkar... islamcılar için modernitecilik oynamakla meşgul birisi. 35 yıl ateisttim sonradan müslüman oldum falan... vay amk. hani diyeceğim ki biraz üslubu ve bilgisi olsa neyse, iticiliği de cabası...

    buradan bir tavsiye: serpilem sen bu adamı okuma sonra bokunu çıkarıyorsun.
    0 ...
  46. 73.
  47. kendisi, abdestli ve zikirli çay demleme ustası uğur ışılak'a verdiği demeçte aynen şu kelimeleri kullanmıştır ; "Hidayete erdikten sonra Modern ucubik çağın bu ıvır zıvır düşmanlarıyla uğramak için planlar yapmaya başladı..."
    1 ...
  48. 74.
  49. Olaylara farklı bakış açısı ve sivri görüşleriyle beğenimi almış yazar. Söylediği şeyler cesaret isteyen şeyler ve onda cesaret fazlasıyla var... Anlatımı nasreddin hoca misalidir. Güldürürken düşündüren yazılar yazar...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük