böyledir akşamları istanbul'un
bir efkâr basar içini çoğu zaman
çaresizliğin, yalnızlığın aklına gelir
hatıralar kayar gider avuçlarından
içinde mevsimler değişir, aynalar kırılır
uzaklarda bir çocuk ağlar durmadan
evler, apartmanlar üstüne yıkılır
nereye baksan o eski deniz, o köhne liman
kapandı sanırken o eski yara
bir sızı başlar içinde, en derinden
bir bulut gelir, çöker üstüne kapkara
iki damla yaş süzülür kirpiklerinden
içinde mevsimler değişir, aynalar kırılır
uzaklarda bir çocuk ağlar durmadan
evler, apartmanlar üstüne yıkılır
nereye baksan o eski deniz, o köhne liman
böyledir akşamları istanbul'un
bir efkâr basar içini çoğu zaman
çaresizliğin, yalnızlığın aklına gelir
hatıralar kayar gider avuçlarından
içinde mevsimler değişir, aynalar kırılır
uzaklarda bir çocuk ağlar durmadan
evler, apartmanlar üstüne yıkılır
nereye baksan o eski deniz, o köhne liman
ümit yaşar oğuzcan'ın istanbul'a bir kez daha aşık eden şiiridir. timur selçuk tarafından şarkı haline de getirilmiştir, lakin şarkının sözleri şiirden biraz farklıdır.
böyledir akşamları istanbul'un
bir efkâr basar içini çoğu zaman
çaresizliğin, yalnızlığın aklına gelir
hatıralar kayar gider avuçlarından
içinde mevsimler değişir, aynalar kırılır
uzaklarda bir çocuk ağlar durmadan
evler, apartmanlar üstüne yıkılır
nereye baksan o eski deniz, o köhne liman
ansızın bir vapur düdüğü yırtar geceyi
başını alıp gidesin gelir uzaklara
düşündüğün bir anda öyle sessizce ölmeyi
çekilir sesler, değişir manzara
kapandı sanırken o eski yara
bir sızı başlar içinde, en derinden
bir bulut gelir, çöker üstüne kapkara
iki damla yaş süzülür kirpiklerinden
bir meyhane köşesinde ararsın teselliyi
saatler geçip gider, kadehler boşalır
düşersin yollara canından bezmiş
başında bir ağrı, içinde kahır
şekiller bozulur, renkler kararır
solar ümitlerin, batan günle birlikte
böyledir akşamları istanbul'un
eriyip gidersin o koyu mavilikte