başlık biraz zincrleme isim tamlaması gibi oldu ama idare edin.
neyse
hani olur ya bazen, açarsın dolabı, raflarn birinden sırıtır bi panda ayısı yada algida antepfıstıklı dondrma kabı. ama hiçbir zaman vienetta olmaz; onun kabı karton çünkü dayanıksız.
onu görünce birden içinizi bi kıpırtı bi heyecan kapsar ''ulan acaba ne var''
börek mi?
pasta mı?
dünden kalan o bol sarımsaklı haydari mi?
sabahki böreğin o artan peynirli maydonozlu içi mi?
sütlaç mı?
yoksa o bol nar ekşili güzel yan komşu kızının getirdiği kısır mı?
ama genelde öyle olmaz işte, ya binbir çeşit ot çıkar, ya çökelek ya da dünden kalan sevmediğiniz yemek. açmaya pişman eder adamı.
iki tane olursa çok şahane bir durum olur. nasıl mı ?
birinde süzme yoğurt birinde yaprak sarması, kuru biber dolması.
sonra birleştir bunları.
olsa da yesek.
hiç başıma gelmemiştir bugüne kadar. ne zaman açsam ya anneannem ya da teyzem için hazırlanmış sarma görüyorum, ya da içersine envai çeşit yiyecek istiflenmiş bir kutu...
buzdolabinın üst kısmını açarsın , sonra o kutuyu görürsün ve hafif hevesle açarsın sonra bir bakarsın ki barbunya. insanlık halidir işte. öyle bir hevesle açtığıgın kutuyu bin küfürle kapatırsın..
termometrelerin patlamaya hazır olduğu, dilinin dışarda gezdiği vakitler 'nasılsa yoktur ama ben yinede bir bakayım' edasıyla elini buzdolabının kapağına götürüp açarsın bir dondurma kabı görürsün, heycanlanırsın o heycanla saldırırsın ve kapağı açarsın, yıkılırsın...közlenmiş kırmızı biber!!!