Bursa'nın adının eşcinsellikle anılmasının sebebi oluşum. Çanağı emniyete almak için tırım tırım duvar dibi arıyorum. Yoksa vagonda bir çamaşır suyu kokusu duyulacak.
bugün alenen tacize uğradığım hayvan pazarı. bir tanesi arkadan dayanmış bana, ben taciz mi ediyor bu beni, yer mi yok diye anlamaya çalışırken, yanımdaki teyze arkada yer var sen kızı sıkıştırıyorsun diye uyardı orospu çocuğunu.
resmen üst üste biniyor insanlar. günün çoğu vakti dolu. hele bir sınav vs. varsa tamam felç. herkes herkesin her yerine temas ediyor. iğrenç ama orospu çocuklarına bayram. ne diyeyim bilmiyorum. ülkeyi neresinden tutsan elinde kalıyor. gitmeyi nasıl istiyorum bu ruh hastalarının memleketinden anlatamam.
Bu aşağıdaki resimler dün akşam çekildi. Yaklaşık 25 gündür metroya vs binmek nasip olmamıştı dün de yeni metrolara denk geldim. Hani şu recep altepe nin her yerde her kanalda her gazetede "bursa artık kendi metro vagonlarını üretiyor" dediği yeni vagona bindim.
Bilen illa ki denk gelmiştir. 2014 de Kestel hattı yapılınca önce arabayatagi Kestel arası çalışan ardından da tüm hatlara konulan 1970 model Hollanda rotterdam yazılı külüstür metrolar vardı. Bir süredir onlardan ses seda yoktu gören de yoktu. işte ne olmuş biliyor musunuz. Bizim belediyemiz "yerli metro vagonu" diye bize bunları yutturmuş. Önce içeriyi bi güzel boyamislar. Ardından dışına güzel bir bakım yapmışlar. Belediye kendi ürettiği (o bile yalan olabilir) dış cepheyi vagonlara yerleştirmiş. 1970 model bu külüstürlerin içine de farklı bir renk vermişler. Duvara da 2016 yazmışlar. Ama o koltukları degistirmemisler.
Bakın bu resimdeki vagonlar bursarayın ilk yıllarından beri yani 16 17 senedir kullanılan vagonlar :
O koltukları değiştirmek aklınıza gelmedi mi ? Her defasında biraz daha renkli biraz daha yeni gösteren ve başarılı atılım yapılacağı beklenen bir Türkiye de o koltuklar neden kazık gibi ? 1999 daki vagonlarin koltuklarından sonra bunlar da ne ? ileri mi gidiyoruz geri mi ? Önce bunları sordum kendime. Yere bakınca zaten hatırladım. Bir ses bana; beni hatırladın mı hani bir zamanlar kliması yokken çocukların içine kustuğu vagonlarım ben diyordu. 1 duraklık zamanım vardı yoksa daha iyi gözlem yapar eski olduğuna dair daha fazla kanıt bile bulurdum. Ama yeter be kardeşim yeter. Tüm türkiye de darbe sonrası herkes 7 24 ucretsiz ulaşım yaparken bursa da burulaş sadece akşamları meydana adam toplamak için saat 19 - 06 arası ücretsiz hizmet veriyordu. Burada bile para derdine düştünüz. Yetmedi tamamen yerli dediğiniz o vagonlar aslında bizim meşhur külüstürlerin makyajlısı çıktı. Utanın ulan az utanın !! Al bu da damgası
Bir an önce güvenlikleri arttırması gereken ulaşım sistemi.
Ankara ve istanbulda patlayan bombalar sonrası gösteriş olsun diye metroya binerken güvenliklerin çantaları x ray ile kontrol etmesi tamamen türk kafasıdır.
Bursa da fazlasıyla suriyeli var ve sıkıntılı 1 2 mahalle var terörist Içeren.
ilginçtir ki güvenliklerin ellerindeki xray leri bile ilk 3 gün çalıştı. Sonrasında çantanıza tutuyorlar ancak cihaz ötmüyor bile. Yani tamamen göstermelik hareketler hep.
Güvenlik görevlileri saeefe şehreküstü fsm gibi duraklarda bu denetimi yaparken özellikle doğulu göçmenlerin ve Suriyelilerin fazla yaşadığı yıldırım sınırları içindeki duraklarda bu da yok. Şehreküstü bir merkez olabilir ancak terör eylemi yapacak bir kişi sadece oradan metroya binecek diye bir kaide yok. Bence kesinlikle tüm duraklarda kontroller iyice artmalı, hatta metro biniş gişeleri dahi x ray içermeli.
Bir örnek verecek olursam bugün ve her gün olduğu gibi Hacivat metro durağından girerken güvenliğin çalışmayan x ray ile çantamı kontrol etmesi beni rahatsız etti. Metro gibi çok kullanılan bir ulaşım aracına 40 durak varken sadece 1 2 durakta mini bir kontrol konulması resmen tehlikeye davet.
uzun bir aradan sonra kullanmak durumunda kaldığım raylı sistem.
götlerini yırta yırta reklamını yapıp, bu sebeple de oy devşirdiği yerli vagon %50 tasarruf olayından bahsedeyim biraz.
vagonlar bildiğin 4. dünya ülkelerinin hurdalarından toplanmış, içerisine açık renk bir boya sürülmüş, biraz aydınlatmalar parlatılmış ve verilmiş. yani öyle yeni üretim, yerli üretim olayı falan yok. bildiğin hurdayı makyajlayıp vermişler bize. vagonların güvenlik sistemi sıfır. kapılarda sensör yok, tren durağa yanaşıp henüz durmadan kapılar belediye otobüsü mantığında tısss diyerek açılıyor. yani kalabalık falan olsa ve çoluk çocuk dayanıyor olsa kapıya, ray ile tren arasına sıkışmaması içten bile değil.
acil fren sistemi diye etiketledikleri bir kaç kol gözüme çarptı, baktım hiçbir yere bağlantısı yok. lan bildiğin kırmızı bir kutu koymuşlar, önüne de bir tutacak, üzerine de acil fren yazmışlar. oğlum kutu bildiğin kelepçe ile direğe tutturulmuş. ne bir hidrolik sistemi, ne bir elektronik mekanizma ne de kutuyu bir merkeze bağlayan bağlantı yok. tamam anladık, siz kendiniz bağlamışsınız da, ulan en azından gösteriş için 2x2 elektrik kablosu koysaydınız da, "aa evet bak en azından elektrik var, çalışıyordur" diyebilelim.
insanlarımız koyun gibi mecburen kullanıyor. sağ olsun büyükşehir belediyesi metro harici her hangi bir alternatifte bırakmadı bursa da. metroya binmez isen eğer, yürürsün ya da taksi tutarsın.
böyle belediyeciliğin de, böyle yerli üretimin de, böyle tasarrufunda amına koyayım afedersin.
bu sabah uzun bir aradan sonra ilk defa erken bir saatte kullandığım ve her sabah işe-okula gitmek için kullananlara sabır dilediğim işkence. bir ara içerisi o kadar sıkış-tepişti ki bazı duraklarda ne dışarıdan yolcu binebildi ne de inecek yolcu inebildi. Bursa'nın çok büyük bir eksiğini gidermekle birlikte özellikle sabahları çok yetersiz kaldığı açık.
hali hazırda ulaşım ücretleri de zamlanmışken hiç bir umudum olmasa da buradan yetkililere sesleniyorum: en azından sabah saat 08:00-10:00 arası sefer sayısının arttırılması gerekiyor.
Arabayatağı-kestel arasında hala 1960'lardan kalma metro vagonlarının çalıştığı ulaşım şeysi. Amk dışarısı 35 derece, klimasız vagonun içinde 50 derece. Ramazan günü reva mı bu bre bezevengler.
göte gelmiş ulaşım aracıdır. 15 gün kestel çalışmayacakmış. zaten 1 senedir aktarma zımbırtısı var seçim yatırımızını sikeyim. dün de bizi yolda bıraktı ölüme terketti sağolsun, komple bozulmuş bugün.
insanları mağdur eden, nüfusu 3 milyonu geçmiş bir şehir için gerekli sefer sayısını yapmayan, yaz-kış farketmeksizin insanları sıkış tıkış vagonlara dolduran şirkettir. aynı zamanda istasyon sayısı ayağına görülmemiş derecede fahiş fiyatlarla çalışmaktadır. ama işte mudanya'ya kadar gittiği için de insanları mağdur etme, soyma gibi haklara sahiptir ve evet, her güzel şey gibi akp döneminde yapılmıştır.
Ve gitgide büyümektedir. Tamam biliyorum bazen sorunlar çıkıyor ama adamlar sürekli geliştiriyorlar, güzelleştiriyorlar. Daha bitmedi ki. Şehreküstü harika olmuş mesela. Yakında Mudanyaya bile gidecek.
Bir de sürekli bok atmalar filan. Bazı Üniversiteliler sırf akpli belediye yapıyor diye bok atmıyorsa neyim. Ulan bu yapılmasaydı ne olurdu biliyor musunuz trafiğin hali?
kimse yazmamış ama belirtmek gerek. 13 ağustos 2014 akşam 5.30 sularında sırameşeler istasyonunda kaynaklanan arızadan dolayı binlerce vatandaşı mağdur etmiş şirket. suçu da 12 sene öncesine atmışlar.