an itibari ile iş seyahati nedeni ile bulunduğum şehir. son gördüğüm 1996 yılına göre oldukça büyümüş ve gelişmiş. zafer plaza açılmış. carrefour sa açılmış. ama çok ilginçtir 10 yıl önce eski otogar tedevülden kalmış yeni otogar açılmıştı ama bugün baktım ki eski otogarın olduğu yere daha yeni alışveriş merkezi yapıyorlar. bu arada sözlüğün anavatanın da bulunmak ayrı bir zevk veriyor insana. **
büyümüşte küçülmüş denilebilecek şehir.
büyük bir şehirin bütün imkanlarını sağlayan, küçük bir şehrin bütün özelliklerini barındıran şehir.
iskenderiyle, pideli köftesiyle, lodosuyla ünlüdür.
şiddetli lodoslar yüzünden şehirde bulunan evlerin çatılarındaki kiremitlerin üstüne takviye olarak çeşitli ebatlarda taşlar konulmuştur ve yeni bir mimari geliştirilmiştir.
şehrin her yerinden görünen dağlar insanı boğmak yerine huzur verir, yaz akşamlarında inkayada o bunaltıcı sıcaktan kurtulabilir, mudanyada poyrazda sabaha kadar gezebilirsiniz.. ayrıca birbirinden lezzetli pek çok lezzet vardır bursada öyle ki insanın istanbuldan kaçıp küçüksarayda pideli köfte yiyesi gelir gecenin bir vakti..
izmirden ilk defa okumak için geldiğimde ve şehrin merkezini dolaştığımda bana "nooluyoz lan osmanlıya geldik galiba" dedirten, adımbaşı tarihin izlerini bulabileceğiniz, uludağın yamaçlarına kurulmuş doğa ile içiçe olan tarihi bir şehir.
Bursa da zaman
bursa da eski bir cami avlusu,
Küçük şadırvanda şakırdayan su.
Orhan zamanından kalma bir duvar
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar
Eliyor dört yana sakin bir günü.
Bir rüyadan arta kalmanın hüznü
içinden gülüyor bana derinden.
Yüzlerce çeşmenin serinliğinden
Ovanın yeşili göğün mavisi
Ve mimarilerin en ilahisi.
Bir zafer müjdesi burda her isim:
Sanki tek bir anda gün, saat, mevsim
Yaşıyor sihrini geçmiş zamanın
Hala bu taşlarda gülen rüyanın
Güvercin bakışlı sessizlik bile
çınlıyor bir sonsuz devam vehmiyle.
Gümüşlü bir fecrin zafer aynası,
Muradiye, sabrın acı meyvası,
Ömrünün timsali beyaz Nilüfer,
Türbeler, camileri eski bahçeler,
Åz(anlı hikayesi binlerce erin
Sesi nabzım olmuş hengamelerin
Nakleder yadını gelen geçene.
Bu hayalde uyur Bursa her gece,
Her şafak onunla uyanır, güler
Gümüş aydınlıkta serviler, güller
Serin hülyasıyla çeşmelerinin.
Başındayım sanki bir mucizenin,
Su sesi ve kanat şakırtısından
Billur bir avize Bursa da zaman,
Yeşil Türbesini gezdik dün akşam,
Duyduk Bir musiki gibi zamandan
çinilere sinmiş Kur an sesini.
Fetih günlerinin saf neşesini
Aydınlanmış buldum tebessümünle.
isterdim bu eski yerde seninle
Başbaşa uyumak son uykumuzu,
Bu hayal içinde ve ufkumuzu
çepçevre kaplasın bu ziya, bu renk,
Havayı dolduran uhrevi ahenk.
Bir ilah uykusu olur elbette
Ölüm bu tılsımlı ebediyette
Belki de rüyası büyük cetlerin,
Beyaz bahçesinde su seslerinin.
mucizeler şehridir. biraz gider denize kavuşursun, biraz gider dağa çıkarsın, tarihin canlı tanığı olduğun gibi, bugünden de geri kalmazsın asla, seni her mevsim yeşilin başka tonuna boğar. hem iskenderin kralını yedikten sonra, üstüne nefis kestane şekeri de cabasıdır. e daha ne olsun???*
türkiye'de istanbul dışında aşık olunabilecek tek şehir. ayrılalı yıllar olsa bile bir köşede bir hatıra yakalarım belki diye olay tv haberleri seyretme nedenidir, özlenmiştir...
afyonlu bir havası vardır sizi hiç farketmeden büyüler ve siz hala ne var bu şehirde bana böyle huzur veren diye düşünürken aylarınız geçer de bir türlü isim koyamazsınız o "şey" her ne ise...
eğer 'bir süre' orada yaşamak için gittiyseniz en işlek caddesinde yürürken gördüğünüz dağ üzerinize gelir,vakit ekimdir ve gökyüzü gri.boğuluyorum dersiniz,yalnız hissedersiniz,yaş 19dur ve bu uzaklık canınızı yakar,yanınızaki kız tanımadık olmasına rağmen gecelerce aynı odada kalmış,birlikte canta taşımış, tanışmaya çalışmaktan memnun olmuşsunuzdur.bursa küçüktür ve istanbul çok uzak artık...bursa'nın dağı sizi nereye gitseniz takip eder,siz kaçarsınız o kovalar,bir kutunun içinde nefes almaya çalışan bir böcek gibi,tepetaklak olursunuz kimse düzeltemez sizi sizden başka.
sonra birşeyler olur kalabalıktaki her yürek canınız olur,yanınızdaki kız canınızdan öte...gittiğiniz yerde bilirler ki tek şekerli elma çayı içersiniz siz söylemeden gelir oturduğunuz masaya. merhaba dedikleriniz kadar büyür şehir,kocaman olur içinizde.
hayatınızı hayatınız yapan o 'bir süre' biter. uzak olan bursa'dır artık. deniz derya olan şehir boğar bu sefer sizi,aklınız dağlarda kalır. bursa güzeldir,eviniz manzarası özlemdir, can dedikleriniz dağılır ve parlamaz gözleri artık, istanbul'un sisinde boğulur renkli gözleriniz, nefesiniz yerine tuşları, duygularınız yerine ikonlar vardır artık. bursa dağdır,taştır ama candır.
1326'da orhangazi tarafından fethedilmiştir. her yeri tarihi eserlerle doludur. kaldırımlar yeşil beyaz olan şehirdir. her yerde osmanlı izleri gözmek mümkündür. şehrin sembolu olan uludağ'a sahiptir. kısacası yaşanılcak bir şehirdir.
uzun zamandan sonra gecen sene birazcik gezme sansi buldugum cok degisti denilen fakat pek bi degisikligini goremedigim turkiye'de yasanilabilecek az yerden bir tanesidir yesil bursa.
şu sözlüğe yazar olmamın nedenlerine zemin hazırlamış kent.benim tarihçem içinde oldukça zengin bir yapıya sahiptir. herşey o şehirdeydi iyisiyle kötüsüyle.*
alışmak ne kadar zorsa, terketmenin de o kadar zor olduğu bir şehir. bitmek bilmeyen şikayetler, sonu gelmez yakınmalar, ta ki ayrılık vaktinin geldiği güne kadar. bir film şeridi geçiyor gözlerin önünden; otogarda başlayan, heykel, altıparmak, tophane, beşevler, okul, sonra yine otogarda biten.