cinselliği özgürce yaşamamızda engel olan iki etken din ve devlet olduğu düşünen kızın bu engelin bilakıs somut yerinde ben dilediğim gibi yaşarım mesajını haykırma eylemini yapacak kadar cesur ve özgür kızdır.
the l word dizisini izleyip gaza gelmiş kızdır. dizi karakterlerinin bir içim su olması, california gibi muazzam bir atmosfer, gayet özgür ve rahat bir ortam, marjinal olmayanın pek normal sayılmadığı bu diziyi izlemiş ve kendini ifade etmek istemiştir.
edit: dizinin içerisinde bir gay lezbiyen de var ama konu dışı.
Bursa gibi bir yerde görüldüğüne pekte şaşırılmaması gereken kızdır. genelde bursa gibi güzel bir memleketimizde dikkat cekmek için nice ugraslar veren insanlardan ötürü pek şaşırılmaması gereken bir kızdır.
bu ufak kızda dikkat çekmek için suç bulunsada işin özünde' her erkeğin fantezisidir bir lezbiyenle beraber olmak. ' , kafa ütülemesi olduğundan daha adölesan dönemde olan bu veya bunun gibi kızlar karşı cinslerine bende burdayım demek için dikkat çekmek için yaptığı olumsuz ve tamamen mental bozuklukların yaşandığı bir olaydır. ama her zaman suçun yapan tarafta değil de yaptıran taraftanda bakılması gerektiğini vurgulayan bir olaydır.
Çok da abartlmaması gereken bir durum, dışlanmaması, kafesteki maymun muamelesi yapılmaması gereken kişidir. Herkes istediği tercihte bulunabilir modern ülkelerde. O zaman neden bu kadar sert tepki veriliyor kendini bu yolla ifade etmeye çalışan bir insana.
bursa valisinin bu dişi yaşam formunun sorunlarına çözüm bulamayacağını düşündüğüm ve bu yüzden seda sayan'ın programına katılması farz olandır. feryatlarında beni züken yok mu? anlamı taşıyandır.
sistem her dönem birilerini çarkı arasında eziyor. aklıma şu şiiri getiren kızdır:
Sivas'ta Ulu Camii avlusunda çocuklar
Yalvaran gözlerle etrafa baka baka
Açıyorlar küçük esmer avuçlarını:
-Emmilerim sadaka! Emmilerim sadaka!
Hükümet konağının yanında biri
Bir kemik kalmış bir deri...
'Boya cila yimbeş, boya cila yimbeş diye ağlıyor
Ve daha fırça bile tutamıyor elleri.
Garipler Pazarı'nda körpe çocuklar
Yorgunluktan güzelim yüzleri al al...
Öldüren bir çığlık dudaklarında:
-Boş hamal! boş hamal!boş hamal!
Nane satan su satan yetim çocuklar
Şarkı söyleyemediler güneşe aya...
Biliyorum ne masal dinlemeye doydular
Ne oyun oynamaya...
Bezirci'de,Yüceyurt'ta Altıntabak'ta...
Çocuklar var incecik yüzleri nurdan
Ama toz toprak içinde elleri ayakları
Oyuncakları çamurdan...
Ve günahkar çocuklar, suçlu çocuklar
Mahkeme salonunda bakarım dizi dizi
Bu suç bizim suçumuz, bu günah bizim
Affedin bizi.
Gökteki yıldızlar kadar sayısız
Ah yurdumun kimsesiz ve yoksul çocukları
Anladım farkınız yok koparılmış başaktan!
Alın bu gözleri benden,alın bu yüreği artık
Utanıyorum yaşamaktan.
cinsel tercih bir sorun ya da hastalık değil, hormon durumuna göre kişinin yaptığı bilinçli bir seçimdir ve doğru olanı seçimlere saygı duymaktır. lezbiyense lezbiyen, kime ne, sana ne hatta bana ne.
geçen hafta içi bu başlığı açan arkadaşla tanık olduğum olay. fakat arkadaşlarının yanında farklı bir havaya bürünmenin getirdiği hoppa lise yaşamının doğal bir sonucudur,aynı zamanda lolita özentiliğinin getirdiği enerjiye bürünen bu kızlardan beklenebilecek bir davranıştır,eshefle kınanmasına karşıyım çünkü her çöpçatanlık olaylarını dejenerasyona bağlayan zihniyetin de dejenere olduğunu düşünüyorum.