kıyamet alametlerinin ortaya çıktığını bildiren haberdir. Gerçekten o rezil terminal otobüsleri kalkacaksa (ki inanmak istiyorum,- şu an sevinç gözyaşlarımı tutamıyorum) * Bursa'da ilk defa trafik alanında iyi bir gelişme görmüş olacağımdır.
eğer gerçekten doğruysa tüm halkı 70li yıllardan kalma insanı geçtim hayvan bile taşımaya müsait oldugundan şüphelendiğim kalitesiz otobüslerden kurtulmuş demektir.
(bkz: ben bunun şerefine içerim)
Terminal otobüslerinin 04.06.07 tarihinden itibaren (yani yarın) sözleşmesi bittiği için kalkacağı anlamına gelir. o külüstür otobüslerden ve 93 numaranın eziyetinden kurtuluyoruz. artık belediyenin yeni körüklü otobüsleriyle rahat bir terminal hattı bizi bekliyor.
95 numarası yalova yolu, eski çevre yolu, hürriyet, fatih sultan mehmet bulvarı ve ardından ataevler mahallesi güzergahını izleyen otobüslerdir. 95 numara ataevler pazarından ve terminalden yirmişer dakikalık aralarla kalkmaktadır.
üniversitede her terminale gidişi eziyet haline getiren yapılan uzun yolculuktansa terminal otobusuyle gidilecek yere gitmenin daha uzun geldiği hareket saatlerinin arttırılması gereken bir tür işkence aracı.
şöförlerinin, siz bi dolu valizi nasıl taşıyacağınızı düşünürken, otobüsten inen her yolcuya, ''bagajın gapaanı yavvaş gapat'' demesiyle, bunun için de ayrı bi sinir harbine girmenizi sağlayan otobüsler!
bursayı sevmemek için yeterince sebep yokmuş gibi, bir de terminal otobüsleri bu nefret zincirine en zayıf halka olarak eklenir.ş'öyle ki; zaten hapse girer gibi girdiğiniz şehir, külüstür, müzelik terminal otobüsüne* binip, mide bulantısı içinde sallana sallana yaklaşık 45 dk lık yola, ayakta bile yer kalmayıncaya kadar yolcu alan, yumurta topuk beyaz çorap modeli ağzı bozuk şoförlere katlanmaya zorlar sizi. zordur. yolculuğu işkenceye çevirmek için bursa belediyesi her zaman yanımızdadır. çalışınca oluyordur.
12 saatlik yoldan bile gelseniz terminal otobüsünde yapacağiniz bir saat yolculuk sizi daha fazla yorar. terminal otobüsü bence sicak evimden bursaya ulaşirken benim için bolum sonu canavari gibidir.
bursa ya ilk kez gelenlerin sırf bu yüzden bir daha gelmek istemeyecekleri, benim de dört senedir bursa da sövdüğüm, eski model, sıkış tıkış, sevimsiz, gri-yeşil halk otobüslerdir kendileri..her bindiğim de ağlayarak eve koşmak isterim..zulümdür, işkencedir..ayrıca bukart uygulamasından sonra otobüslerde muavin bulunmadığından, bavullarınızı bagaja koymak için kimse yardım etmez size...sadece bakarlar..hatta otobüs şöförü siz otobüsten inerken, 'bagajın kapağını yavaş kapat! ' diyerekten de olaya son noktayı koyar..bu otobüsler benim memlekete gitme sayımı azaltmıştır..servis olayı getirilmelidir, artık yeterdir..
uzun yoldan geldim.ohhh be bitti dediğiniz anda eve gitmek için karşınızda duran otobusleri gördüğünüzde geri dönmek isteyebileceğiniz ulaşım araçlarıdır.
dışarda yağmur yağarsa içinde de yağmur yağan. dışarda güneş açarsa içi hamam olan. kısacası dışarda ne varsa içine alan çok oturgaçlı insan taşıma taşıtı.
gri renklidirler.eski model mercedes otobüslerdir bunlar genelde.üstlerinde yeşil bir şerit vardır, bu şeridin üstünde büyük puntoyla yazılmış beyaz renkli
"bursa büyükşehir belediyesi terminal özel halk otobüsü" yazısı göze çarpar.her birinin bir numarası vardır, bu numaraların yanlarında yazan mevkiilere göre gideceğiniz yeri belirlersiniz.*