Çok saçma ancak adidas giyenlere söylenir. Bilgisiz topluma mı yanarsın yoksa bu mantığa bakılırsa milyonlarca burjuva olduğuna mı? (bkz: beyin bedava)
şehir surlarına veya kalelerine burg denilirdi. ticaretle uğraşan orta kesim halkı, şehirlerdeki soylu ailelerden kendilerini ayırmak için bourgeois (burjuva) diye isimlendirilmeye başladılar. bu ticari sınıf italya'da doğmaya başlamıştır.
karl marx ve engels'ın komünist manifestosundan soylu kişileri tabir etmek amacıyla kullandığı isimdir. günümüzde faşistlik damgası vurup, türk'ü bu iki komünistin tasvir ettiği isme layık gören hödüklerin kanı bozuk kişiler olduğu ortadadır.
aydın, ilerici, yürütücü kitle. ayak takımının/proleteryanın/yığınların palazlandığı yerlerde sevilmezler ve tilki gibi avlanırlar. ancak bu gerizekalı avam takımı burjuva sınıfını yok ettiği için tüm ilerici kitle de yok olduğundan fazla büyümeden kafaları içeriden veya dışarıdan, bir şekilde ezilir, ezilecektir.
köylüyle işçiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan kişidir. bir kaç kuşak ötesinden beri kapitalist, üretim araçlarına sahip, zenginliğin tüm imtiyazlarından yararlanan esas amaçları üretmek ve tüketmek olan şehirli vatandaştır burjuva.
marksist terminolojide artı değer üretim yapan eskiden olan ruhbanların, köle sahiplerinin, toprak ağalarının kısacası; sanayileşme ile beraber kendilerini günümüz kapitalist sistemine entegre etmesiyle egemen sınıfa verilen isim.
Burjuva toprağa bağlı değildir; geçimini ticaret ve zanaatla sağlamaktadır. Zamanla bu sınıfın çıkarları, hem feodal toprak düzeniyle, hem de kentlerdeki zanaat erbabının ilişkilerini düzenleyen korporasyonların sıkı disipliniyle çelişmeye başlamıştır.
***
Burjuvaları, iktisadî hayatta oynadıkları role ve toplum içindeki yerlerine göre çeşitli kategorilere ayırmak gerekir. Bu konuda şöyle bir sıralama yapmak mümkündür: gayrı menkul kirasından geçinen pasif burjuvalar, serbest meslek sahipleri (avukatlar, noterler, doktorlar v.b.), orta ve küçük burjuvaziyi meydana getiren esnaf ve zanaatkarlar, geliri meta üretimiyle ticarete dayanan, kâr yoluyla iktisadî üstünlüğü ele geçirmiş olan büyük burjuvazi.
Burjuvalar üçüncü sınıf (ordre) içinde azınlıktadırlar. Fransız ihtilâlinin sosyalist tarihini yazan J. Jaures, burjuvazinin zenginleşme kaynakları arasında, ticaret, manüfaktür üretimi ve faizciliğin yanında, vergi mültezimliğinin de önemli bir yeri olduğunu, on sekizinci yüzyılda burjuvaların malî yönden devlete hâkim duruma geldiklerini belirtmektedir.
***
Jaures'e göre bu zengin sınıf, On dört ve On beşinci Louis'lerin ingiltere, Avusturya ve Prusya'ya karşı yürüttükleri savaşları, devlete açtığı kredilerle desteklemiştir. Böylece devlet hazinesinden alacağı gittikçe kabaran burjuvaziye, siyasî iktidarın kapıları açılmıştır.
***
On sekizinci yüzyıl Fransız burjuvazisi, akla öncelik tanıyan bu dünya görüşüne dayanarak eski rejimi sıkı bir eleştiri süzgecinden geçiriyor, kendi amaç ve isteklerine uygun olarak biçimlendirilmiş bulunan bu dünya görüşünü, bütün Fransızlara, bunun da üstünde ona evrensel bir nitelik kazandırarak bütün insanlara seslenen bir felsefe haline getirmeyi başarıyordu.
ordre (tiers etat): ihtilal öncesi fransası'nda hukuken imtiyazlı olan asiller ve rahiplerin aksine, imtiyazsız halk sınıflarıdır. burjuvaziden ve serflerden oluşur.
kaynak : murat sarıca - 100 soruda fransız ihtilali