ucuz olarak bilinen fakat büyük miktarda paranın harcandığı şehirdir.şehirin ortasından tuna nehri geçmekte ve şehiri buda ve peşte olarak iki kısıma ayırmaktadır.macar kızlarının güzelliğinden bahsetmek şuan için zaman kaybı olacaktır...
geceleri alemleri ayrı bir güzel olan budapeştede bir çok club ve pub bulunmaktadır.
her mevsimde ayrı bir güzel olan şehir her ne kadar insanların bi acayip olsa da sahip olduğu mimari her şeye değer. Çok fazla para harcamadan bi kaç gün kalıp birçok Yer görebileceğiniz şehir.
Güzelliği ve tarihi dokusuyla sokakların sizi kendisine çektiği Macaristan'ın güzel başkenti. Buradan bizi macaristan sokaklarında aç bırakmayan Türk dönercisine selamlar.
yurt dışına gezi yapmak isteyenler için harika bir fırsattır. 3 günlüğüne falan herşey dahil 200 euro'ya (560 tl) gidip gelebilirsiniz. otel de içinde tabi.
şehir oldukça eğlencelidir, fiyatlar türkiye ile aynı seviyededir, insanlar açık tenlidir, kadınları büyük popolu ve iri yarı geneli kumraldır, yemekleri yağlıdır ve sosludur, şehir buda ve peşte olmak üzere 2 ye ayrılır tuna nehri tarafından, tarihi köprüleri ve tarih kokan binaları hala ayaktadır, şehirde yüksek binalar çok azdır, binalar avluludur bu avlularda cafe ve barlar pazarlar kurulur.
trafikte saygılılardır, yaya geçidinde sizi bekletmez hemen yol verirler.
insanları anlaşılabilir bir seviyededir. kış aylarında sıcak şarabı her köşede satılır ve lezzetlidir.
otobüs ve metroda türkiyedeki gibi girişte banko yoktur.
şehir yazın bisikletle gezilebilir, trafikte saygılılar ve park yerleride var fakat kışın sert bir rüzgarı olduğu için tavsiye edilmez.
wizz air den ucuz uçak bileti alabilirsiniz.
içki alışverişi için duty free macaristanda daha uygundur.
gece aleminde karı kız boldur, biraz sıcak kanlı ve kendinize güvenir olmanız yeter, özellikle esmer erkekler bir sıfır öndedir.
taskilere dikkat etmek lazım boşluk bulurlarsa geçirirler.
konaklamada çok güzel apartmanlar var , şehir merkezi ve konumu itibari ile all-4u apartments önerilir.
vize konusunda konsolosluk yaklaşımı insancıldır, hiç aracı kuruma para kazandırmaya gerek yoktur, vakit ayırın kendiniz alın vizeyi.
dünyanın en güzel 5 şehrinden biridir. eylüle alınacak biletle vergiler dahil aşağı yukarı 120 liraya gidilebilecek şehir. ayrıca trenle viyanaya geçilerek zevki bi kat daha artırmak mümkündür.
gece olup hava karardığında, ışıklar altında bambaşka bir havaya bürünen şehir.
tuna nehrinin kenarına kurulmuş olan tarihi yapılar özellikle de parlamento binası öyle güzel bir şekilde ışıklandırılır ki, her gece tam karşısından kendisinin fotoğrafını çekmek için yerlerini almış onlarca kişiye rastlarsınız. birçok avrupa başkentinden çok daha ucuza geçinebileceğiniz, gulaş çorbası ve et çeşitleri ile oldukça lezzetli bir mutfağa sahip, eğlence hayatının da her daim canlı olduğu yerleşilesi bir şehirdir budapeşte. nazi almanya'sı zamanında çok büyük acılar çektikleri için midir bilinmez insanları biraz mesafeli ve soğuktur. ancak yüzde 40 ile 50 arasında değişen alkol oranına sahip yerel içkileri olan palinkadan içerek bu soğukluğu yerle bir edebilir ve tüm vücudunuzun bir anda ısındığını hissedebilirsiniz.
eğer metro kullanacaksanız doğru bileti aldığınızdan ve metroya binmeden önce makinede onaylattığınızdan emin olun. havalimanından iner inmez otobüs ile metro aktarması yaptığımızda görevlilere biletimizin geçerli olup olmadığını sorduk ve sanırım tam olarak ingilizce bilmedikleri için geçmemize izin verdiler. ancak indiğimiz metro istasyonunun çıkışındaki görevli teyzeler, kalabalığın içerisinden bizi tutup çıkardılar ve "one way, one ticket" diyerek her bir ulaşım aracı için ayrı bilet almamız gerektiğini söylediler. sonuç olarak yaklaşık 40 euroya denk gelen macar parasını kendilerine ödemek zorunda kaldık.
son bir öneri olarak, şehirde bulunan terror haza nazi zamanında şehrin neler yaşadığını hissetmek için en önemli noktalardan bir tanesi. özellikle de en alt kattaki hücreler tüyler ürpertici. mutlaka zaman ayrılması gereken müzelerden biri burası.
güzel şehirdir budapeşte, gittikten sonra tekrar ne zaman giderimin planlarını yapacağınız, kendisini özleten şehirlerdendir.
Güzel kenttir. Buda ve Peştenin ortasındaki adada yazın güzel eğlenceler olur. Bazı arkadaşlar Macarları soğuk bulmuş, oysa ben gayet sıcak ve sevecen gördüm Macar halkını.
Türk tarihi de bu kentte gözlemlenir. Ancak Türk düşmanlığı yoktur Macarlarda olan kafatasçı hristiyanlardan çıkar. Bizdeki ak piçleri düşünün hah tam onlar gibi..
Macarlar Nazilerden çok çekmiş. Giderseniz temel müzelerini gezdikten sonra vaktiniz varsa "House of Terror" müzesine gidin.
O müzede kısacası
Avusturyalı saraylı aristokrasinin altında yüzlerce yıl ezildikten sonra. Naziler gelip onları kurtarıyor bir anlamda...
öyle sanıyorlar Naziler aratmıyor Avusturyayı.
Nazilerden Sovyetler kurtarıyor Macarları.
öyle sanıyorlar, Sovyetler aratmıyor Nazileri.
1956'da ayaklanıyorlar. Binlerce insan ölüyor. Macaristanda yaşayan büyük bir nüfus ülke dışına kaçıyor.
GOrbaçov döneminde rahatlıyorlar, sonra da sovyet dağılınca da şimdiki macaristan oluyorlar işte...
Macar halkı sıcak sevecen. Türk paşasının yattığı yere anıt dikmişler. Kahraman düşman burada yatıyor diye de mesaj yazmışlar.
Mustafa Kemal Atatürk adına sokakları ve parkları da var....
hafta sonu gideceğim ve tecrübelerimi paylaşacağım şehirdir.
Edit;
3 gün kaldım, şehir medeni insanları saygılı yaya geçidinde trafik ışığı yoksa ve sen yolun kenarına geldiysen abiler durup yol veriyorlar. Ben bu zamana kadar macarın salamını bilirdim, şimdi insanlığını ve medeniyetini öğrendim.
şehir toplu ulaşımı kolay her yere gidebiliyorsunuz eğer işi çözerseniz taksiye hiç ihtiyacınız olmaz.
şehir düzenli birbirine yakın yükseklikte ve eski mimari hakim şehir geneline.
temiz bir şehir.
gece hayatı renkli, fiyatlar türkiye ile aynı.
yemekler biraz fazla yağlı ve genel olarak soslu, her damağa uymayabilir.
tarih çok , güzel bir fotoğraf makinası ile güzel kareler çıkarılabilir.
tuna nehri turu yapılmalı, büyük dönme dolap ile şehir üstten seyredilmeli.
St Stephan bazilikası mutlaka görülmeli, balıkçılar barınağı ve bölgesi tarih kokuyor.
bekar erkekler için hareketli bir gece yaşamı olasılığı yüksek, kadınları iri yapılı balık etli ve uzun boylu, genel yapı açık renkli ten ve renkli göz. kadında büyük popo sevenler için nimet bir şehir hatta cennet.
elmalı palinka(%40 alc.) denenmelidir bu şehirde. erasmus partileri takip edilmelidir. masaj salonları o biçimdir. tarihi opera binasında mümkünse bir opera izlenmeli, av eti restoranları ziyaret edilmeli, gulaş(yahni gibi olan) yenmelidir, hal binasında sebze meyve canlı ortam, işlemeli el ürünleri görülmeli, sport arenadaki konserlerden uygun olan yakalanmalıdır.
ucuz olarak bilinen fakat büyük miktarda paranın harcandığı şehirdir.şehirin ortasından tuna nehri geçmekte ve şehiri buda ve peşte olarak iki kısıma ayırmaktadır. macar kızlarının güzelliğinden bahsetmek şuan için zaman kaybı olacaktır...
geceleri alemleri ayrı bir güzel olan budapeşte'de bir çok club ve pub bulunmaktadır.
ışıklarıyla adamı büyüleyen şehirdir. ne avrupa şehridir ne de doğu, arada kalmıştır biraz. istanbul'daki büyünün aynısı bu şehirde de mevcuttur. mimarisi, albenisi yüksektir ancak gösteriş ve şatafattan fazlasıyla uzak.. gidip görmek gerekir. gidin, görün.
prag ve viyana ikilisiyle sürekli kıyaslanır, zaten bu üçlü paket turun sanırım en az sevilenidir.
oysa kıyaslamaya çalışmadan, hakkını vererek gezdiğinizde belki de en güzelidir.
becerikli bir turist değilim, bu güzel şehri de acemice keşfettim. sadece iki gün ayırabildim, ücra bir hostelde kaldım, üstelik yağmur çamur içinde dolaştım. ama tüm bunlara rağmen ben Budapeşte'ye aşık oldum.
Tuna'nın iki kıyısı da birbirinden güzel, huzurlu ve sakin. bir akşam vakti kıyıda sessiz sessiz yürürken binbir hayale de beşik oluyor güzel şehir. Ben haberim olmadan Sziget festival zamanına denk geldiğim için, ortalık pek şenlikliydi. Metroda tanıştığım bir Macar arkadaş öyle yardımcı oldu ki, yalnız bir turist olmanın tüm korkusunu attım üzerimden. Dost canlısı Macarlarla karşılaştım şükür.
ve elbette ki, yine türk dönerciler, kesinlikle bir türkle tanışmış ya da türkiye'ye gelmiş insanlar her yerde. avrupa gezintilerinin özeti, bir gün herkes türkçe konuşacak!.. enteresan!
çok güzel bi şehir , en az 3 Günde gezilebilecek şehir geceleri daha bi güzel oluyor ayrıca geceleri ellerinde şarap şişesiyle gezen macar kızları görmeniz mümkün.
