bu ülkede irtica vardır

entry15 galeri0
    1.
  1. korku dükkanı repliği... huzurun, refahın hakim olduğu muhtelif zamanlarda vitrine çıkar, iyi de satar bi' müddet....
    9 ...
  2. 2.
  3. son birkaç gündür ekonomik göstergelerde iyileşmeler var derken yaşar büyükanıt 'ın insanı delirten açıklaması...efendim eğer irtica varsa problemlerin çözümü için gerekli önlemi alır ve gerekenleri yaparsın..zırt pırt medya önüne cıkıpta "irtica vardır" şeklinde cümleler kurmanın bir anlamı yoktur. hiçkimse sana irtica yoktur demiyor ki ne diye işkillendiriyorsun durup dururken ortalığı!'!..önce pkk 'yı bi hallet de sonra bakarsın irticacılara..bunca insanın şehit olmasının sebebi terör örgütüdür, irticacılar değil...irticacılar bir ordu için sivrisinekten öteye gidemez..

    (bkz: hanım koş ülkede irtica varmış)
    4 ...
  4. 3.
  5. vardır elbette, ama hem abartıldığından çok daha düşük yoğunlukludur, hem de aş, ekmek, huzur derdindeki milletin 111. önceliği falandır, budur...
    5 ...
  6. 4.
  7. gerçek irticacıların, ben millet için herşeyi düşünürümcü klişesel entellektüellerin(!), kibarlık, hoşgörü ve gerçek özgürlük(çülük)ten hazzetmeyen jakoben post-modern faşistlerin ortaya çıkmasına vesile olan cümle(leri)...
    1 ...
  8. 5.
  9. tamamen insan psikolojisi düşünülerek ve yanlışlığı bilindiği halde bilinçli olarak söylenmiş cümledir. Bir ideolojiyi yükseltmek ve yandaşlarını hem sayı hem de nitelik olarak büyütmek için sarfedilen bir düşman yaratma çabasıdır.
    (bkz: psikolojik savaş)
    4 ...
  10. 6.
  11. olmayan düşmanlar icat ediyorsunuz ve sonra ona göre savunma(!) psikolojileri ve araçları geliştirip insanları psikolojik ve fiziki alanlara hapsediyorsunuz. korkunç bir şey... 1984'ün fiili uygulaması gibin...
    3 ...
  12. 7.
  13. bu sözleri söylemekten kasıt reklam ise..

    (bkz: bu ülkede ajdar vardır)
    1 ...
  14. 8.
  15. başbakanlık müsteşarı ''laik yapı yerini daha müslüman bir yapıya bırakmalıdır'' diyorsa, milli eğitim bakanlığı 200 yıl önce çizilmiş bir tabloda kadının göğüsleri gözüküyor diye söz konusu tabloyu kitaplardan kaldırıyorsa, başbakan hukuku ilgilendiren konuları, ulemaya danışmayı öneriyorsa, ulaştırma bakanının eşi, kocasından ayrı bir yerde zavallı bir duruşla tek başına oturuyorsa, ülkenin sağlık, eğitim, hukuk gibi mercileri imamların eline bırakılıyorsa, oruç tutmadığı için insanlar linç ediliyorsa, tarikat-cemaat-cinayet bağıntıları sorgulanamıyorsa, ''Referansımız islam'dır. Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor. Bu millet istedikten sonra tabii elden gidecek. Bu ülkenin yüzde 99'u Müslüman. Hem laik, hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın, ya da laik. ikisi bir arada olunca ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil ikisinin bir arada olması. 'Ben Müslüman'ım' diyenin aynı zamanda 'Ben laikim' demesi mümkün değil. Çözüm ortada. 1.5 milyarlık islam alemi Müslüman Türk milletinin ayağa kalkmasını bekliyor. Kalkacağız. Onun ışıkları görünüyor. Bu ayaklanma başlayacak'' diyen bir adam başbakansa ve cumhurbaşkanlığını kovalıyorsa ve devleti yönetenler pozitif bilime değil din verilerine göre iş yapıyorsa o ülkede irtica vardır.

    ey aydın bozuntuları, yıllarca dincilerde iktidara gelsin, bu da demokrasinin bir gereği, yönetimde şeriatçı bir parti olsa ne olur diye insanları zehirlediniz, demokrasiyi ulaşmak istediği yere varmak için bir vasıtaya benzeten kimseleri desteklediniz. bu ülkenin gerçekten aydın, laik atatürkçü insanlarını paranoyak, bağnaz ilan ettiniz, işte sizin sisteminiz, işte sizin demokrasiniz.
    10 ...
  16. 9.
  17. Genel kurmay başkanının mevcut tehlikeyi 3-5 cahil cühela olarak görmediğini anlatan cümle.

    Genel kurmay başkanı durmuyor, ülkesi için çalışıyor.

    (bkz: asker)

    Hep vardı.

    (bkz: istiklal mahkemeleri)

    (bkz: çok saçmaladın)
    1 ...
  18. 10.
  19. 11.
  20. 12.
  21. tamam irtica büyük tehdit kabul ama bunu üst kademelerin bukadar çok dile getirmeleri anlamsızlaşıyor bazen.onlara göre memleketin en büyük sorunu irtica.cumhuriyetten beri ortada ele avuca gelir bir rejim karşıtlığı yok.artık kimse kimseyi kandırmasın irtica tehdit değil dini bütün insanların artması bazı kesimleri rahatsız ediyor
    2 ...
  22. 13.
  23. evet vardır. doğru önermedir.

    bu ülkede zamanında, hükümetin başındaki zat-ı muhterem demokrasi amaç değil araçtır bizim için dedi mi? dedi. demokrasiden geriye her türlü dönüş irticadır arkadaşım. ister cunta yönetimi olsun bu ister molla rejimi.

    bu ülkede, laikliği yeniden tanımlamaya, yorumlamaya, laik düzenin yerini müslüman yapıya bırakması gerktiğini söylemediler aynı yetkili ağızlar? söylediler. cumhuriyetin temel ilkelerinden vazgeçmeyi, onları değiştirmeyi istemek irticadır arkadaşım. mevcut düzeni geriye götürmektir.

    bu ülkede, "ulema'ya soralım", "referansımız islam'dır" gibi lafları edenler başbakan koltuğuna oturmadı mı? oturdu. devlet yönetimine, dini esasları sokmaya çalışmak irticadır arkadaşım. dini, bilimin önüne koymak ve bunu resmiyete dökmek gericiliktir toptan.

    irtica gericiliktir arkadaşım. her türlüsü hem de. kim yaparsa, kim icra ederse etsin, mevcut düzeni geriye götürmektir. onun bu ülkenin birinci sorunu olmaması, var olmadığı anlamına gelmez.

    (bkz: sen hangi ülkede yaşıyorsun arkadaşım?) *
    15 ...
  24. 14.
  25. son dönemde yaşanan bazı olaylar bana, "tarih tekerrürden ibarettir" sözünü anımsatıyor. postmodern darbelerle gelinen içinde bulunduğumuz zaman süresi bize "uyanık" olmamız gerektiği konusunda belirgin bir şekilde ikaz da bulunmaktadır. sivas'da tankların yürütüldüğü zamanı gözümüzün önüne getirdiğimizde birilerinin canını fena halde sıkmış olan erbakan'ın apar topar nasıl istifa ettirildiğini biliyoruz. burada değinmek istediğim konu "başbakanlığa giren sakallı amcalar değildir" bu mevzu da insanları rahatsız eden "sistem"e uyumsuzluktur. cumhuriyet rejimi ile ayakta duran bir ülke de "müslüman" olduğunu iddia eden her kim yetkili olursa olsun aşağı indirilecektir. bunu müslümanların bilmesinde yarar var. ister ordu da görev alın, ister her hangi bir devlet kurumunda mutlaka ama mutlaka indirilirsiniz. bu rejimi ayakta tutan cumhuriyet seçkinleri olduğunu iddia eden şahıslar'ın çıkarlarına ters düşmediğiniz sürece sekteye uğramayacaksınızdır, lakin bu şahısların deyimi ile; irticai faaliyet içerisinde olduğunuz an kapının önünde veya sevdiklerinizin başında bir bela olduğunu unutmayınız. sistem'de bu işler böyle yürütülür. tekrar vurgulamakta yarar var ki "müslümanların ve akıl sahiplerinin uyanık olması gerekmektedir."

    peki uyanık olmaktan kasıt nedir?
    uyanık olmaktan kasıt, kendisine yöneleceği tehlikenin apacık farkında olmak ve bu tehlike içine girmemek için çaba harcamaktır. bu ülke de din dediğiniz vakit, dilinizden dökülen bu kelimeyi geri almak için uzun süre mücadele etmeniz gerekebilir. kaybedeceğiniz çok şey olabilir.
    israil devleti'nin yapmış olduğu bir eylemden örnek vererek, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yaklaştığı şu günlerde irtica'ya tekrar hoşgeldin demek istiyorum.
    ortalama 50 yıllık bir geçmişi olan ve birleşmiş milletler tarafından "zamanında ejdatlarımızın uğruna kan döktüğü" ve filistin toprağı olan kesime yerleştirilmiş ve diğer avrupa ülkeleri tarafından bm yolu ile tanınmış bir devlettir. kutsal kitaplarında yazdığı üzre (hahamlar tarafından tahrip edilen allah'ın ayetleri) "bütün insanlar israiloğlullarına hizmet etmek için yaratılmıştır" gibi benzeri sözde ayetler ışığında yıllardır müslümanlara kan kusturmaktadırlar. bir ülke'nin ortada hiç bir şey yokken diğer bir ülkeye saldırması dünya devletlerine ve halklarına (günümüzde) hoş ve yakışıksız geleceğinden "misilleme" denilen bir olay gerçekleştirilir. bu olayı gerçekleştirmek için, karşı tarafın saldırması gerekmektedir. ama filistin'li (müslümanların) başlarına gelecek olaylardan haberleri olduğundan bunu yapmazlar; o zaman israil devreye girer ve halkın yoğun olarak yaşamadığı fakat içinde kendi insanlarının bulunduğu (amaç bu dur zaten) bir alışveriş merkezini havaya uçurur. işte fırsat doğmuştur artık şimdi saldırma zamanıdır ve suç filistin'in üzerine kalır ve misilleme başlar, gece boyu yağar bombalar, geçmiş dönemde olduğu gibi haçlı zihniyeti içinde kadın, çocuk demeden (pkk vari) katleder herkesi.
    bu örnek sistem'in nasıl yürüdüğüne dair bir ışıktır.
    halkın oyu ile evet tırnak içine alıyorum "halkın oyu ile" parlementoya gelmiş "seçilmiş" bir parti'nin icraatları eğer ki birilerini rahatsız ederse, o halkın oyu ile gelmiş parti kişi veya kişiler bu sistem içinde eritilir, öğütülür. sistem'i ayakta tutan güç kesinlikle ordu değildir. bu bir danışıklı dövüştür. ordu her zaman varlığını zaman zaman ikazları ile hissettirir "ben burdayım" der! "kimse kaşınmasın" der! burada sorun "biri"lerinin sistem'e çomak sokmaya çalışması ve bu sistem sayesinde mahsenlerini dolduran kişilerin fena halde canının yanmasından kaynaklanır. van 100. yıl üniversitesinde yaşanan olay, cumhurbaşkanı sezer'in görev süresinin bitime yaklaşması, şemdinli olayı (ki hiç bir zaman açıklanmayacak bundan emin olun) ve yaklaşan bir abd-iran savaşında türkiye'nin abd'nin "yanında olması gerektiği!" (olası bir iran müdahalesinde türkiye'nin cumhurbaşkanı önem arz edecek)
    son danıştay olayında esas olarak dikkat edilmesi gereken nokta atılan başlıklardır. başlıklara dikkat ediniz efendim;
    cumhuriyet gazetesine yapılan bombalı saldırı da; "allah büyüktür"
    danıştay'a yapılan silahlı saldırı da; saldırgan olaydan sonra allahu ekber dedi! vb gazete başlıkları!
    bir ülke de "cumhuriyet rejimi ile" yönetilen bir ülke de, bu kadar "din düşmanı" varken, her nedense herkes "allahu ekber" demeye başladı. ne kadar müslüman bir ülkeyiz biz böyle? evet müslüman olmak gurur verici (benim için) ama her yapılan fiil'in ardından "allahu ekber" demek ortada bir oyun olduğunun habercisidir. işte demek istediğim müslümanların uyanık olmasını gerektiren durum bu dur.

    uğur mumcu'nun ağabey'i ceyhan mumcu'ya gelen bir şahıs şunu diyor; "sizin ve ailenizin hayatından endişe ediyorum, türkiye'de kan gövdeyi götürecek" henüz danıştay'daki olay gelişmeden önce yaşanıyor bu hadise!?! bu olay da avukat kimliğinde olan insanın ne olduğunun ne görüşte olduğunun bana göre hiç bir önemi yok! neden? çünkü bu sistem bir kurban seçti, işlemi koydu! sistem için şahıs'ın önemi yoktur, bu erbakan da olabilir deniz baykal'da, mühim olan olaydan sonra verilen tepkiler; sol görüşten veya sosyalist bir insanın öldürülmesi ve suç'un müslümanlar üzerine atılması dolayı ile islam görüşünde olanların (islamcı kelimesini kullanmayacağım) suçlanması ve ülke de siyasetçilere olan güvenin zedelenip millet'den açık açık şunu istemek;

    "artık asker olaya müdahale etsin"

    1960 ihtilalinde de bu böyleydi 1980 ihtilalinde de! olayları kışkırtanlar olay sonrası ihtilal yapma derdindedir! neden? çünkü işler yolunda gitmiyor! bunun içinde sistem istediği adamı harcar hangi kademe de olursa olsun. sadece kurbanı seçer ve işlemi koyar.
    olayların gelişimine dikkat edelim; cenaze törenin de hükümet'e yüklendiler, asker geldiğinde alkışlandı! hatta deniz baykal bile alkışlandı ki bu duruma deniz baykal bile şaşırdı! acaba beni mi yuhalıyorlar diye etrafındakilere sordu.

    dikkat edin bağıranlar siyasete duyulan güveni yani halkın seçtiği bir parlamento'yu yok sayıp, asker'i bir şeyler yapma konusunda zorluyor!
    eski mit müsteşarı mahir kaynak şunu diyor;
    "amaç türkiye'de laik kesim ile islami kesimi birbine düşman etmek" ve malesef bunu da başardılar.
    evet uyanık olmak gerek inşallah üzücü şeyler yaşanmaz, çünkü kötü şeyler olacak hissi var bu ülke de müslümanların içinde.

    bu güzelim ülke de, en çok istismarlar söz konusu ne yazık ki;
    bu ülke de başbakanlığa "sakallı amcaları sokan" vatan millet sakarya diye bağıran, allah rızası için diyen ve atatürk ilkelerinin arkasına sığınan kim varsa tehlikeli emelleri var demektir. ordu'nun da tam istediği bu kendini diğer baskın gruplardan yetkin ve mutlak güç sahibi olduğunu sürekli yinelemek, hiç bir şey yapmasalar bile bu fikri canlı tutmaları onlara yetiyor. 1980'li yılda darbe yapan kenan evren'de şimdiler de çıkıp "bu gün yine aynı şeyi yapardım" diyor!
    bu ülke de sosyalist ve sol görüşlü gençleri asan bir zihniyet, bu asılan gençlerden birinin yaşı 17'idi, 18 yapmak için hakimler karar aldılar o dönem. şimdi hiç bir kurum kalkıp bu insandan hesap sormuyorsa boşuna sızlanmanın bir anlamı yok sadece uyanık olmak gerektiğine inanıyorum. bu ülkede irtica var mıdır? buyurun siz karar verin, lakin biz türk'lerin en büyük haset'i "unutmaktır" geçmişimizi, geçmişte yaşananları unutmamızdır diye düşünüyorum.
    0 ...
  26. 15.
  27. imam hatip kadrolaşmasının bu kadar yoğun olduğu ülkemizde heralde vardır dedirten başlık.her zaman var olmuştur her zaman da olacaktır ülkemizde maalesef.onun için (bkz: irticaya geçit yok)
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük