huzur var gözlerinde huzur, bilirim çok belli etmesin sevgini edemezsin. ama ben hissederim. bakışınla dalarım en yumuşak en tatlı uykulara... sen benim ilk ve tek kahramanımsın, senden başka hiç bir erkeğin beni kırmasına izin verme! gerekirse al kalbimi sakla, baba
şu 21 yıllık hayatımda seni en fazla 2 3 yıl görebildim ya ona yanarım. artık ilişkimizin tamamen para odaklı olması da hem seni hem beni üzüyor farkındayım.
allah aşkına sakin ol. ne bu hiddet ya. odamdayım, bakıyorum salondan ağza alınmayacak galiz küfürler geliyor kulağıma. giriyorum salona televizyonda başbakan konuşuyor sende onla kavga ediyorsun, sövüyorsun mütemadiyen. hep aynı senaryo. tamam bende destekliyorum senin bu muhalif duruşunu ama nereye kadar, kendini yırtıyorsun, üzüyorsun boşu boşuna. korkuyorum levent kırca'ya dönüşeceksin diye.
Bir yoldun aslında, tüm zorluklardan tüm sorunlardan göz yaşından yokluktan ve mutsuzluktan arınmış. Ev idin kokusu koltuk minderine sinmiş, kucağında uyuya kalınmış. Abide idin, işten dönüşü beklenilen sofrada çorbaya ilk kaşığı atsın diye umutla beklenen. Sen ramazan pidesiydin üzerinde dumanı tüten, köşeden elinde ekmekle dönen, gözlerini balkona dikip çocuklarına bakan. Bir mahsendin belkide sevgini içine gömmüş, zorluklarla büyümüş sevdiğini söyleyemeyen ama içi gerçekten sevgi kokan. Sığınaktın sen en çaresiz zamanlarda kimsenin bize erişemeyeceği kadar güçlü. Bir kurtarıcıydın baba sen her yere düştüğümde elimden tutan yaramı temizleyen. Sen aslında öğretmendin hayatı bana öğretmeye çalışan. Sen kahramandın herkezden güçlü kuvvetli dayanıklı. Sen aslında herkesin babasını dövebilen adamdın. Sen kitaptın okumaktan hiç bıkmadığım. Amaçtın benim için sana benzemeye çalıştım. Sen çınardın içten içe solarken bizi yeşerten. Sonsuzdun, ebedi ve ezeli idin. Sen sen en baskaydın. imseye hiçbir şeye benzemiyordun. Tanımsız koruyucu bir melek. Adanmış dimdik duran biz koruyucu. Sen gözlerini kapayandın o gün. Sen bana erken veda eden. ilk içtiğimiz rakının şarkısını her dinlediğimde ağlatan, özlem duygusunu yokluğunu hasretini bu kadar hissettiğim, kendisine bakışına yardımına o nasırlı ellerine muhtaç olduğum tek insansın. Sen beni bıraktığın yerde ve zamanda hiç bırakılmayansın. Sen BABAMsın. Sen canıma can veren. Yüreğime güç veren. yoluma ışık saçansın.
baba seni çok seviyorum sana doya doya sarılmak iştiyorum ama yapamıyorum yapamıyorum sebebinide Bilmiyorum sana layık bi evlat olmayı başarmak iştiyorum ölmeden şu oğlunun başarılarıyla göğüslerinin kabarmasını görmek tek arzum.
Edit: Baba şu haftalığığa birazda zam yapsan fenada olmaz yani.
sen benim iyiki dedigim tek seysin baba. iyiki benim babamsin cok arkadasimdan duydum beni sirf benim babamsin diye kiskanan. keske senin gibi bir babam olsaydi diyen cok arkadasim oldu. sen gercekten o adamin oglu musun cok sanslisin yerinde olmayi cok isterdim diyen. sana layik olmaya calisiyorum bu zamana kadar basini one egdirmedim bundan sonrada egdirmem senin icin hayatimi ortaya koyarim ve bundanda gram korkmam. seni seviyorum baba. Allah senden razi olsun.
baba allah rızası için uyu. valla yeter baba uyu artık. bak tam tamına bir saattir odama girip çıkıyorsun bir sigara yakamıyorum. son gecem baba. son gece bari bi bırak.
babacım her şehir dışına çıkacağımı duyduğun zaman sanki hiç geri gelmeyecekmişim gibi bakma lütfen. alt tarafı iki toplantı yapıp geliyorum ya. en fazla 2 3 gün kalıyorum. ne bu hüzün? evlenince ne yapacaksın bakalım...
küçükken bana ateri al diye yalvardım, doğum günümde playstation alıp geldin, niye ateri almadın diye günlerce zırladım, sonra bana sevdirmek için benden çok oynadın uzmanı oldun bana da sevdirdin ya, seni o zaman affetmiştim.
lakin şuan playstation 3 kurduk, dur bi pasımı atıyım diye aldın kaç saat oldu, bu yüzden seni affetmiyorum. 12 yıl sonra 2 kez aynı konuda yanlış yaptın bana. neden küçük bebeler gibisin anlam veremiyorum.
bugun yine yoksun. dunde yoktun. alti yasimdan beri yoksun. 16 senedir yoksun. bir kursun aldi seni bizden. o hain kursun bir kurdun silahindan cikti, seni hastaneye goturende bir kurttu. biz senden sonra da senin yolundan gittik. annem her gun geliyor ziyaretine gerci. abim aratmadi yoklugunu. ama sen olsaydin bir baska olurdu be baba. ben yine bir seyler soylemeye calistim, yine tutamadim agliyorum. seni seviyorum baba.
"her kızın ilk aşkıdır babası" derler ya hani, sen de benim ilk aşkımdın baba. "evleneceğim adam, babam gibi olacak" derdim hep içimden. öyle de oldu. birini sevdim baba, 6 yılımı geçirdim onunla. ilk aşkım oldu. sen ölmedin belki ama bırakıp gittin beni. biliyor musun, o da bıraktı. hem de aynı senin yaptığın gibi, çok acımasızca. ben senin karşına dikilip "annemi aldattığını biliyorum, babam olmasan suratına tükürürdüm" diye haykırdım. öyle şeyler gördüm ki; bana sarılmandan, beni öpmenden tiksindim tüm çocukluğum boyunca. sarılamadım sana, öpemedim doyasıya, omzuna ya da dizlerine yatıp ağlayamadım hiç. sol yanımda olan, sol yanımın en derinine gömdüğüm iki adam... ikiniz de öyle bir acı bıraktınız ki... ama en büyüğü seninkiydi baba. sevemiyorum biliyor musun artık? çabalıyorum, uğraşıyorum, zorluyorum kendimi. ama sevemiyorum, güvenemiyorum kimseye. insanlara karşı olan inancımı aldın sen... ben 'babama bile güvenmeyen' biriyim. beni babam yıkmış bu dünyada, elin oğluna nasıl güvenebilirim? sen benden çok şey aldın götürdün. ve bundan hiç farkında olmayışın, sorunları benimle konuşmayışın... belki düzelirdi baba. konuşsaydık düzelirdi. anlatsaydın bana. bir özür bile dilemedin yaptığın onca şeyden sonra. bir kere bile.
sen bana hiç masal anlatmadın baba, ben bu yüzden hayaller kuramadım.
baba hayattaki en önemli şeyin ne deseler annemle ilk sırayı paylaşırsınız orası kesin ama bazen çocuk gibi misin? yoksa çocuk gibi mi oluyorsun yaşın ilerledikçe...
tek başımayım, zor bir sınava hazırlanıyorum, annem bir hafta gelsin buraya dediğimde , e ben nolucam demene gülsem mi ağlasam mı bilemedim. sen de bişey demememden anladın sanırım bunu, tamam gelsin ama bir hafta olmaz 3 gün yeter deyip noktayı koydun. gerçi anneme de gelip bana yemek yapar mısın dediğimde, e dışardan ye kızım, yemek yapmak için o kadar yol mu gelinir cevabıyla iyi bi irkildim, ama olsun.
seni çok özlüyorum baba. çok büyük sorumluluk bıraktın. bizimkilerin yanında ağlarım diye daha kişisel eşyalarına dokunamıyorum bile. güçlü olmam lazım. sana çok ihtiyacım var. her gece yatarken aklımdasın. keşke biraz daha sarılsaydık birbirimize. hala sofraya gelip oturacakmışsın gibi. seninle her zaman gurur duyuyorum. keşke iyi bir insan olmasaydın belki bu kadar özletmezdin.
yaptığım bütün yemeklere "çok güzel olmuş." dediğin için çok teşekkürler.
bazılarının çok lezzetli olmadığını ben bile biliyorken, senin hiçbir şekilde kabul etmemen yüzünden artık ben bile güzel yemek yaptığıma neredeyse inanacağım.
çocukluğumdan beri bana büyük küçük her konuda verdiğin müthiş özgüven için teşekkür ederim.