Bazen kendimi bu dünyaya ait değilmişim gibi hissediyorum. islamda faiz haramken bankalarında faizle -artık kar payı dahi değil- kredi veren , kredi kartı dağıtan , tv.lerinde islama aykırı her sahneyi gösteren ve hatta başörtüsü teferruattır dahi diyen fetoşçulara insanlar nasıl inanabiliyor.azcık dini bilen biri bunları sorgulayamaz mı?
iktidara geldiklerinde ilk işleri doğu türkistan türklerinin katili zenin'e ödül vermek olan , apo'yu bırakın asmayı ödüllendiren , ülkenin şerefini yolsuzluklarla iki paralık eden ,fırsat elindeyken türbanı serbest bırakmayan , avrupa birliği ve abd.ye hala mesafe koyamayan mhp.nin bugün mecliste , meydanlarda vatan -millet demesi ve dindar görünmeye çalışması nasıl bi garipliktir.insanlar nasıl oy verir bu partiye.
en ufacık bi edebi tartışmada nazım ile fazıl'ı karsılaştıran , 80.lerde kim daha fazla genci katletti diye tartışan , atatürk'ün bir türk ve emperyalizme karsı olan bi devrimci olduğunu bilmeyen , laikliği dinsizlik sanan , tamamen abd. politikasının ürünü olan ülkücülüğü ve nurculuğu kurtuluş recetesi sanan insanlar nasıl bizi yönetebiliyolar , nasıl tv.lerde uzman olark oturuyolar anlayamıyorum.
bu memleketin asıl sahibi ezilen , sömürülen kara türkler iken nasıl oluyor da hep yönetenler beyaz türkler oluyor.bu neyaman çelişkidir böyle...
gitmek istiyorum anne
hatta tüm nefretimle gitmek istiyorum
tamamıyla bütün vücudumla ve
türkiye gibi bir yer yokmuşcasına
hatıralarımı unutarak!
iki yüzlüyüm anne
dayatılan etnik sorunları görüyorum
ama kafatasçılığımdan vazgeçemiyorum
batının oyununu biliyorum
ama ben türk'üm anne
işte ben türk'üm demekten alıkoyamıyorum kendimi...
ve beraber yaşamak istemiyorum
ne mutlu türk'üm diyemeyenlerle
ve ayrılmak da istemiyorum aslında
bu ne yaman çelişki annem...