Lise 1. Sınıftayım ve emin olun ülke bugün olduğundan çok daha güzel bir halde. Et ucuz bol bol yiyiyoruz, araba almak lüks ev sahibi olmak ise imkansız bir hayal değil.
Annem sağdı. Babam ona aşık ve mutluydu. Dünyanın en mutlu adamıydı. Ben ise durumun farkında bile değildim. Mutluydum belki ama mutluluk nedir tanımlayamıyordum. Oyunlar oynuyordum. Tek derdim buydu.
Burnu küt kovboy cizmelerimin üzerine buz mavisi loft pantolonumu giymisim. Kot montum da sırtımda. Acayip havaliyim. Kaldırımlarda suzuluyorum adeta...şimdi bazen eski fotoğraflar elime geçince bakıyorum da lavugun tekiymisim aslında.
- realist! Realist!
+ efendim anne?
- bir kere erkekler top oynasan sasiririm zaten. Eve gel hadi yemek (balkondan bagriyor)
* serap teyze(gamze bu) benim bacagimi tedavi etsin oyle gelsin. (Doktorum oyunda)
- realist! Agzini burnunu kirarim senin dokunma kiza cabuk buraya gel!
Akabinde 2-3 saat sonra babam toplardi beni sokaktan.
Gecekondumuz ne zaman yıkılacak ve ne zaman taşınacağız mahallemizden? Çok zor olacak ama mecbur.. keşke koparmasalar bizi buradan vr hep burada yaşasak..