bugün

Brutus'ün annesi serville hanım sezar'ın metresiydi.
Çok zengin nüfuzlu bir hatundu.
Sezar'ın iktidar mücadelesinde ailecek sezar'ı desteklediler.
Sezar; "konsül olunca hanımı boşayıp seni alacağım" diye kandırdı brütüs'ün annesini.
Fakat konsül olunca da kadını başından savdı.
Tabi brütüs bunları unutmadı ve eline geçirdiği ilk fırsatta sezar'ı bıçakladı.

Buradan çıkarılacak sonuç; kimsenin anasını bellemeyeceksin, yoksa senin ananı bellerler.
cesar galyayı fethettikten sonra pompeius ile güç savaşına girdi. pompeius cesarı senatodan izinsiz savaştığı gerekçesiyle yargılamak istiyordu ancak cesar karşı gelerek lejyonlarıyla birlikte romaya yürüdü. pompeius ordu toplamak için yunanistana kaçınca ve cesar romayı elde etmek yerine pompeiusu takip edince roma başı boş kaldı. cesar yunanistanda pompeiusu yendi, pompeius mısıra kaçıp mısır kralından yardım istedi, kral pompeiusun kellesini alıp onu takip eden cesara göstererek cesardan savaşta olduğu kardeşine karşı yardım istedi. cesar reddetti ve kralın kardeşi olan kleopatraya yardım etti. uzun süre mısırda kaldığı için romada işler iyice battı. halk fakirlik ve açlık içinde kıvranıyor her gün yeni isyanlar çıkıyordu. cesar romaya dönünce senatodan 10 yıllığına tiranlık istedi. senato kabul etti ve cesarı tiran ilan ettiler. cesar romada işleri yoluna koydu ancak tiranlığı bırakmak istemediği için senatoya hanedanlık ve krallık istediğini söylediği. brütüs cumhuriyetçiydi ve ilk başlarda cesarı destekliyordu. annesi cesarın metresiydi ve onu babası gibi görüyordu ancak hanedanlık ve krallık istemesi brütüsün düşüncelerine ters düştü. senatoyla anlaşıp cesarı öldürmek için plan yaptılar ve cumhuriyeti korumak adına cesarı katlettiler. brütüsün sorunu cesar veya güç değil, cumhuriyeti korumaktı.
Çünkü o zamanlar tabanca henüz icat edilmemişti.
aralarında bir alacak verecek ( senet ) meselesi olduğu söylenmektedir. sezar zamanında romanın yerel esnaflarından olan brütüs efendiden kendisine kefil olmasını istemiş. sefere çıkarken ordunun eksiklerine parası çıkışmamış. seferi kazanıp ganimeti cukkalarken senedi de brütüsün üstüne yıkmış.
Brütüs bir hain değil kahramandır. Tıpkı Atatürk gibi.
mısır eyaleti roma'ya ait olsa da, tarih boyunca hiç bir zaman senato kontrolünde olmamıştır, her zaman imparatorun şahsi malı olmuştur.

mısır'ın önemi şudur... roma 1 milyonluk bir kenttir ve kendini besleyemez.. roma'da halkın aç kalıp saraya ya da senatoya saldırmamasının önündeki tek engel mısır'dan gelen buğdaydır.. eskiden imparatorluğa talip olan komutanlar, akdeniz'deki korsanlarla anlaşıp buğday gemilerine el koyardı.. imparator değişince yeni imparator buğdayı roma'ya getiren komutan olur ve yeni imparator adına şenlikler yapılırdı..

dolayısıyla, zaten güçlü ve karizmatik bir lider olan j. caesar'ın bir de üstüne mısır buğdayı ve kraliçesine hakim olması demek, cumhuriyetin fiilen bitmesi anlamına geliyordu... yarı mısırlı olan pytholemeos caesar'ın varlığını yani kleopatra ve j. caesar'ın ortak oğlunu saymıyorum bile..

caesar bu nedenlerle öldü..
haddini asip, roma cumhuriyeti otoritesini tanimayan diktatore ders vermek icin. romadaki son kralin def edilip cumhuriyet gelmesi roma tarihinde bir donum noktasi olarak gorulur. ama salak her senatorler, savas kahramani, tum orduyu ve halki kendi yanina cekmis bir yuce komutani herkesin icinde desince milletin cumhuriyet de cumhuriyet bagiracagini sandi ve belalari sikildi.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar