sadece aklıma gelişiyle bile beni mutlu eden kişi...
onu tanıdığımdan beri bu hiç değişmedi ve hiç değişmeyecek. mutlu olmak , sebepsiz yere gülmek deyince aklıma hep o gelecek ve ben mutlu olacağım...
yazar; yazdıklarıyla hayranlık uyandırır. (okumasını bilene)
konuşur; konuştuklarıyla hayranlık uyandırır. (dinlemesini bilene)
güler; gülüşüyle hayranlık uyandırır. (o bana özel!! hoopp!!)
bakar; bakışıyla hayranlık uyandırır. (o da lan!!!)
e bu kadar uyanık kalınca gece gündüz, sabah akşam kendisini düşündürtür bu adam. tam her şeyi çırpıp çırpıp yerine yerleştirmişken beni kavramış ve henüz bırakmamıştır. doğduğum-büyüdüğüm şehire bile daha özel bir anlam kazandırmıştır, öyle de beceriklidir.
"kokusu ciğerimden eksik olmasın, sesi kulağımdan gitmesin, yüzü yüzümden uzaklaşmasın, benden başkasını gözü görmesin..." vb. temennilerle becerikli bir büyücüye baş vuracağımı da burdan belirtirim. ama o kadar iyi ki kalbi büyü-müyü işler mi, bilemem...
senelerdir ekşide ne mutlağım ne muğlak ile beraber takip ettiğim; ekşinin en demokrat, aydın yazarlarındandı. buraya kayıt olmamdaki en büyük etken. sözlüğün sıkı milliyetçi ve muhafazakar dokusu konusunda hemfikiriz. ama her yer böyle gözüm direnmek zorundayız demek isterim kendisine.
daha başka bir başlıkta da yazmıştım, peder zickler başlığındaki yazısıyla ulu'yla tanışma vesilemdir kendisi, bundan dolayı önce bir teşekkür (içerim çayımı, çekerim yağımı). sözüklerde ve hatta genel olarak internet camiasında baş gösteren seviyesizliklerden sonra uzaktan takip edebildiğim kadarıyla ekşi sözlük yönetimi de dizginleri ele almaya çalışıyor, klonların saldırısı (miğferdibi de aslında nispeten dahil edilebilir buna) birçok kaliteli yazarla birlikte değişik yaşam formlarına da buyur geç deyince ekşi'de bir canlılıkla birlikte saçma sapanlıklar da hasıl oldu, bunu da önleyebilmek adına tedbirler sertleşiyor gibi. bunun da en büyük eksisi yazarların gözünde eşit gözükebilmek adına ara ara ciddi yanlışlıklara da gitmesi.
yamulmuyorsam büyük firelerden ilki nazmiye demirel'di, sonrasında komutan uçan tekme, otisabi (gerçi döndü tekrar sonradan) ve daha aklıma gelmeyen çok önemli yazarları kendine küstürdü ekşi. (nacizane kendimi de dahil ettiğim) biz manyak okurlar da bundan sonra tabi ''n'oluyor lan'' modunda şizoya bağlayarak takip etmeye başladık sözlüğü. hala çok kaliteli giriler var, sözlük hala bir ilim irfan yuvası, köreltilmeye çalışılan birçok gencin kafasında zeus'un şimşeklerini çaktıran bir mekan. ancak böyle giderse bunun devamılılığının sağlanamayacak olması üzüyor beni.
yönetime şunu yapın, geri döndürün, yapmayın, etmeyin diyecek halim yok, desem de sikine takmayacaklarına eminim zaten. ancak bu giden gider, kalan sağlar bizimdir tutumu sözlüğün kalanını lümpenlerden ibaret hale getirirse biçoğumuz için bi hayal kırıklığı olur bu. neyse, nerden girdik, nerden çıktık. en sevindiğim ise brick'in yazmayı bırakmamış olması ve hatta artık onu daha kolay takip edebilmek imkanına sahip olmam. sözlüğü bilemem ama, ulu'nun brick ile birlikte kalitesinin artacağından hiç şüphem yok. yalnız! 30 yaşında yaşını, başını almış adamsın, bense 20 yaşında, daha dinamik ve 100 kiloluk küçük devim, eğer burdan da gitmeye kalkarsan silindir gibi geçerim üzerinden bilesin! (bkz: not şaka, it's gerçek)
copy paste entry giren yazardır doğru, ama kendi yazdıklarını kopyalayıp paste etmektedir yahu.. müneccim boku mu yediniz, nerden çıkardınız başka yerden kopyaladığımı. e o zaman yaz google'a bi cümleyi, bak bakalım başka sitede bulabilecek misin entry'yi.. hayır bu kadar aşağılık, rezil bi suçlamaya cevap vermemeliydim doğru ama inanan çıkıyor sonrasında.
copy paste entryler giren yazar, niye mi? "x e karsi cikana x e muhtacsin demek başlığına girdiği üç entryde de türkçe karekterler yerine "'^^+^==%" gibi işaretler bulunmakta. * kısa bir not: şimdi baktım, hepsini editlemiş. * ayrıca:
kendisi hakkındaki öngörünün haklı çıkmayacağını düşünen yazardır, çünkü zaten o öngörüye temel alınan şeyler yanlıştır.
birincisi ekşi'de yazarken de ekşi neferi değildim ki ben. hatta medyada ekşi eleştirildiğinde birden düğmesine basılmış gibi ekşi'yi savunan yazarların entry'lerinin arasında o eleştirideki haklılıklara da az değinmişliğim yoktur. ekşi'yi de gitgide pençesine alan mutaassıp ve yeri geldi mi ırkçı fikirlerin eleştirisini yapıp ekşi'ye de saydırdığım zamanları hatırlıyorum. hatta bi keresinde ekşi'nin gitgide gazete sayfalarındaki okuyucu yorumlarına dönmeye başladığını bile yazmıştım.
ama hakkını da verdim hep. yine de benim için bi nevi sığınak olduğunu, nispeten (diğer internet ortamlarına nispeten) daha derli toplu olduğunu, fikirsel bazda kendimi içinde hissedebileceğim bi yer olduğunu da hep söyledim. ama şunun farkına varıması gerek, "nispeten" dedim hep, yani ekşi kendi haliyle bana göre mükemmel bi yer değildi hiç bi zaman (kendi yazarlığım öncesindeki yılları saymazsak) ama diğer ortamlarla kıyaslanınca sadece daha iyi bi yerdi.
uludağ sözlük için yaptığım eleştiriler -ki çok da fazla değiller- hala duruyorlar ekşi'de. burada çok yoğun muhafazakar, ırkçı fikirlerin olduğunu yazmışım. hatta bu gece buraya geri dönmek zorunda kaldığımı ifade ettiğim ilk entry'mde bile buranın fikir beyanı önünde kısıtlamaları olduğundan dem vurdum. hal böyleyken sanmıyorum ki kayseri erciyes'e transfer olan eski fenerbahçeli bi futbolcu gibi "ekşi bok gibi bi yer, uludağ süper" falan diye sayıklayacağımı.
az buz değil, otuzunu geçmiş kart bi herifim ben yahu.. bu saatten sonra fikirlerimde, sırf mekan değiştirdik diye oynayacağımı iddia etmek ya fikri bulunduğu kabın şeklini alan toy bi adam olduğumu iddia etmektir ya da bana omurgasız demektir.. üzgünüm ikisi de değilim.
kötü yazdığını söyleyenlerle bi sorunu yoktur ama saçmalayanlarla bi sorunu vardır evet. kızla ne konuştuğundan bize ne diyenler neden o kızın nick altındaki entry'leri okurlar peki, işte doğadaki en büyük paradokslardan biri. zaten nick altı entry'ler doğası gereği üçüncü kişiye bi şey ifade etmez ki, yazan ve yazılan ve yazılan kişiyi tanıyan arkadaş çevresi için geçerlidir o entry'ler, kişiseldir. sen hem o entry'leri oku, hem de bize ne de.. nasıl ya????
kendisinin eksi sözlükteki entrylerini tiksinerek takip ettiğimi söylemeliyim.
özellikle lady nicklerinin altını ikinci sınıf lunapartaki penaltı tutan kaleci den bile daha özenli dolduruyor bunu da kabul edelim de, kardeşim karıyla kızla msn de konustugundan bize ne?
uludağ sözlüğe ibret almak için geldiğini söyleyen yazar. yakında elmayra gibi 'canımcanım' diye koşacaktır ilim irfan yuvası ekşi sözlüğe. anlatacaktır, bir yere girdim, moronlar vardı, çıktım geldim, görün de kıymetimi bilin diye. bir de insanlara tepeden bakmaları yok mu şu hümanistlerin, kıl oluyorum. hayat herkese eşit davranmıyor işte, bize amip rolü biçilmiş, oynuyoruz. rol çalmandan rahatsız oldum, belirtmeden geçemiyciim.
hayır güzel yazıyor, bilgili, ilimli irfanlı. ne diye böyle boş uğraşlar ediniyor kendine, anlam veremedim.
tamam elinize sağlık eleştiriyorsunuz falan, dikkate alayım diyorum ama dahi anlamındaki de'yi doğru kullanamadığınızı görünce olmuyor, kaale bile alamıyorum yahu istesem de aehuaehauha...
kesinlikle kavramlardan, anlamlardan bir bok anlamayan bir insan. Sırf saatlerini eksi sözlük'te geçiriyor diye aman ne güzel ne mis adam mertebesine çıkarılması da türkiye halkının ilginç zevklerine dair güzel bir örnektir. Şimdi arabistan'da bri adam idam edilecek, allah'a küfrettin diye idam ediliyormuş. Bilen bilir çukurova'da garip bir sosyolojik gerçektir allah ve kitap bırakmazlar oranın insanları. Şimdi ortada böyle bir durum var. Adamların petrol paralarını iç edip, her türlü boku yiyip ondan sonra dini toplum üzerinde bir hegemonya aracı görülmesi durumu -ki persopolois'i öneririm bu tipteki adamlara- Şimdi bu arkadaşta şöyle bir argümanla çıkıyor, öyle güzel kampanyaları var ki zaten- "Ben böyle adaletin allah'ını kitabını sikerim"
Hani empati kuruyoruz, hepimiz x'iz sloganına dayanıyor, atası o slogan yani. FAkat bu slogan öyle bir sündürüldü ki o kelamı hak eden etmeyen herkes sarılır oldu bu motto ya. Ve böyle salak bir tavırda hala eksi'de sol framede 20 küsur entry bulabilmiş olması da şaşırtıcı.
Yani çocuğun birisinin annesine tecavüz edilip öldürülsün, hepimizin anası sikildi mi diyeceksin sen? O yarak hepimizin analarının .mına mı girdi diycez yani? Böyle saçma bir şey olur mu, tamam hepimiz marcos'uz, hepimiz meksika'da zapatista'yız, filistin'de hamas'ız da e yeter be abi.VAlla yeter, askerleri unutturmuycaz deyip götmüzü yaydığımız yerden kampanyatörlük yaptık bu kadar yeter. Ne sanıyorlarsa artık eksi sözlüğü, nasıl bir karar merci olabilir ki sanki...
(bkz: turklugu asagilayamamaktan rahatsiz olmak/#3278083)
değerlere sövülmesinin serbest olması gerektiğini savunan yazar.
lakin sövme unsuru barındırmayan bir yazım bile silindi. nasıl iştir bu?
değerlerine kimsenin sövemeyeceği bir ortamda yaşaması ve kfrün bir özgürlük veya hak olmadığını anlaması dileğiyle...
ekşideki kaliteli yazarlardan birtanesi ve burda da sözlüğün kalitesinin artmasında etkili olacağını düşünüyorum. en azından sözlüğün farklı bir tat olmasını sağlayacağını düşünüyorum. açıkçası ekşideki iyi yazarların burda da yazması sevindirici olay. ayrıca cin ruhiye, travis and tyler, peder zickler gibi yazarlar da aramıza burda yazmaya başlarsa sözlüğün daha keyifli bir hal alacağını tahmin ediyorum.
bişey demedik yazarı.
yahu kardeşim bu sözlükte ve diğer sözlüklerde bu adamdan kat kat kötü yazan bisürü insan var. hepsine katlanıyoruz da ona mı katlanamıcaz. sorun şu ki; peder zickler gelmiş gibi hoşgeldinler sözkonusu olunca bizde eyyoo süper bir adam gelmiş bir bakalım dedik. der demez de o eyyoo dötümüze kaçtı. çünkü öyle bir süperlik, gülmekten yerlere düşürücülük falan yoktu . kime göre neye göre martavalınaysa hiç girmeyelim çünkü misal the godfather filmi sana göre kötüyse bunu kimse iplemez çünkü kalite ' nin övgüye bile ihtiyacı yoktur. ama sen kalitesi tescillenmişliğin ötesinde bile olan bişeye kime göre neye göre dersen, biz de kalitesi hiç belli olmayan vasatın çok az üstündeki bu arkadaşın şahsına değil ama entrylerine dair düşüncemizi söyleriz. kötü gerçekten. yazsın sizin dediğiniz gibi süper şeyler, o zaman da utanacak falan değiliz,süper yazmaya başladı deriz. ama ekşi ' de bunca zaman kendini ancak bu noktaya taşıdıysa, mucize beklemek için ancak kanka olmak lazım. hoş biz sevmiyoruz kankalık müessesini, dostluk kafi ama gel de anlat.
önyargının kişilik sorunu, beğeninin ise göreceli bi kavram olduğunu unutanların / unutmak işine gelenlerin, önyargının kişilik sorunu, beğeninin ise göreceli bi kavram olduğunu unutmayanları / unutmak işine gelmeyenleri kanka savunuculuğuyla yazı beğeninirliğini ayırt edememekle itham etmesine neden olan, kimilerine göre kaliteli ve iyi tespitler yapabilen, kimilerine göreyse sıkıcı ve sıradan bi yazardır kendileri.
biz üzerimize düşeni yapıp kalıcı olması dileğiyle bir kez daha hoşgeldin diyelim...
tanıyıp tanımama meselesinin dışında yazarlığı şöyle tanımlanabilir.
içinden geçenleri sözlük formatına uygun bir şekilde en güzel ve anlaşılabilir dile yazıya döker.
görüşlerini o kadar net ortaya koyar ki kendisine hocam bu ne sorusunu yöneltemezsiniz. çok açıktır.
karşı fikirlere saygı duymak zorunda olduğunu iyi bilir ve duyar, görüşlerine katılmayanlar ise onu saçma sapan tespitlerin adamı yapar. bir şeyi unuturlar brick bu eleştirilerle bakarak geldiği yerden bir gıdım, yazdıkarından tek kelime noksan yazmaz, oturduğu yerden pis bir sekilde sırıtır canı ne isterse * yine onu yazar.
önyargıyla beğeni / beğenisizlik farkını anlamaktan uzak, kankasavunuculuğuyla yazı beğenilirliğini ayırdedemeyenlerin son gözdesi arkadaş. hayırlı olsun diyor yan metne bağlanıyoruz.
önyargılarını sel olup sözlük kırlarına akıtan kaktüslerin hakkında zırvaladığı gül goncası. alt; üst; çapraz her türlü metni okurum ben. yeter ki onursuz olmasın aşk.
kendisi ile ne şekilde tanıştığımı bilmeden atıp tutulması, büyük işkembeden sallanıp dışa vurulması ise nereden baksan bahtsızlık. brick top msn kullanır mı bilemiyorum ama ben kullanmıyorum. bu sözlükten tanışım olup da bu tanışıklığın üzerine benimle msn'de konuştuğunu iddia eden tek bir kişi çıksın, oracıkta ya da buracıkta hemen bıyıklarımı kesmeye hazırım. (bıyığım da yok aq benim len. ama zararı yok önce uzatır sonra da keserim. sözüm söz.)