annem aile mahkemelerinde çalıştığı için çoktan beri farkettiğim durumdur. fikrimce gençlerin tez canlı oluşları, saygı ve sadakat konusundaki eksiklikleri temel sebeptir. ayrıca kadının ekonomik özgürlüğünün olması, alttan alan anadolu kadını gibi sessiz kalmaması da önemli bir sebeptir.
birçok kadının eski zamanların aksine susup pusmaktan, aldatılmaktan, dayağa ses çıkarmamaktan ve daha birçok şeyi kabul edişten vazgeçmesi sonucu ortaya çıkan durumdur.
kadının ekonomik özgürlüğe sahip olması başta gelen etken olmakla birlikte artık ekonomik özgürlüğü olmayanlar da boşanmayı göze alabilecek duruma gelmişlerdir.
günümüz kadını, eskilerin "başkaları ne der, ayıptır, dul kalmak zordur, babaevine dönmekten iyidir" gibi düşüncelerden artık kolayca sıyrılabilmektedir.
günümüzde boşananların sayısının artması göreceli bir durum olup, daha önceleri boşan"a"mayanların sayısının oransal olarak fazlalığındandır kanaatimce..
biz eşitiz. zeka, kariyer, para, dünya şampiyonu bayan atlet bile var. yuppi. gelişme.
'kendilerine dönüp bakmaları gereken artış' diye de sonuç yapardım ama canım türkçemi zayıf bulurdunuz.
aslında işin özü bu. hep üste çıkma çabası. tahammül bu dünyayı kurtaracak sihirli kelimedir iddia ediyorum.
evet ama düşüp kalkılacak modernlik anlayışını birbirimize kendi ellerimizle sunduk. şimdi okumuş-yazmış insanlar arasında boşanmalar daha fazla desem 'ee tabi okumuş kadın ezilmeye, aldatılmaya, dul kalma korkusuna sesini çıkarabilecek güçtedir' gibi kelamlar edeceksiniz. ama okumuş-yazmış insanlar aynı mürekkep yalamışlığı eş seçerken de evliliği sürdürürken de gösteremiyor.
o zaman tam zamanı tam zamanı şimdi: eş olabilmeyi becerebilen insanlara cehaletlerinden dolayı bir aile hayatı sürdürebildikleri iftiranızdan artık vazgeçin.
annem okuma yazma bilmez mesela ama 45 yıllık evli. kolonya?
eeeeee: sen şimdi buna eksi oy verince evliliğim kurtulur sanıyorsun ama gene de kurtulmaz seni kadınsı. hatta şeker şey.
resmen evlenmeden önce evlilik hayatı yaşayan ve yaşanacak çoğu şeyi evlenmeden yaşayan ve belki de evlilikleri bile ayakta tutan değerlerin yıpratılması malesef düğünden sonra en fazla 2 yıl içinde patlak veriyor.sevginin yozlaşması,sexin doyumu,çocuk yapmamak hatta kürtaja kadar giden adilikler kişilerin birbirlerinden çok rahatça ayrılmalarını soğuklaşmalarına sebebiyet veriyor.ayrılanlar ayrılıyor.ayrılamayanlar da rezil olmamak için evlendikten sonra ayrılıyor.boşanıyor.
Evlilik kurumunun yapısının tamamen değiştirilmesinden, içinin boşaltılmasından kaynaklanan sorundur. Günümüzde evlilik denen kavram tamamen sıradan ilişkilerin resmiyete dökülmesine dayanan "ilk görüşte aşık oldum, yıldırım nikahıyla evlendim, tek celsede boşandım." disiplininin pratiğe yansımasıdır. Çıkar evliliklerinden bahsetmeye ise utanıyorum.
kadınların erkeklere tahammülünün azalmasının tek sebebi olmadığı kötü gerçek.
her şeyi kadından bilir bizim milletin erkeği ne hikmetse. kadın ayartır, kadın kötü yola düşürür, kadın şeytandır. amenna kadının kafası istediği zaman şeytanlığa çalışır lafımız yok, e ama bilader sen de gerizekalı mısın? sorarım.
elimizin altındaki şu teknolojik hede sayesinde karısını aldatan adam sayısı çoğaldı bu bir.
artık kadınlar, kocalarının porno izlemesine "normal" bakmaya başladılar.
oha.
neymiş, her yerde varmış.
manyak mısınız lan?
o kadın senin başka kadınlara bakıp zevklendiğini görecek, bir de aynı sevgiyle senin koynuna girecek?
kadına yaratılıdışında bir tahammül verilmiştir evet. ama bu tahammül tepeden inme değildir.
kadın çok sever. sevdi mi, hayatının tamamını bu sevgi üzerine kurar. biz yeni yetmeler bile aşık olduğumuzda gelinlik hayali kuruyoruz ikinci gün. erkekler için ise aşk, sevgi sadece hayatın bir parçası.
sadede gelirsem, kadının, o çok sevdiğiniz eski kadının tahammülünün sebebi sevgisiydi.
karşılığını gördüğü sevgisi.
belki şimdiki cıvıklar gibi adamlar aşkım böcüğüm cücücüm böcüşüm demiyordu ama, aylarca o eve ekmek getirmek için çalışıp didiniyordu. benim babamın dedesi 9 ay gölcük'te taş ocağında bir göz odada yaşarmış. 3 ay da konya'ya evine gelirmiş. şimdi bu durumda, bir kadının kocasına "beni seviyor musun?" diye sormasına bile hacet olmazdı. hal böyle olunca da kadın adamın kahrını çekerdi. sevgi budur sevgili modern türk gençliği.
günümüze gelelim. nasıl toparlayacağım ben de merak ediyorum evet.
elini gözünü tutup da canciş bıdış evleniyorsun, ama eski zaman insanının evliliğe verdiği emeğin 100de 1ini vermiyorsun kendi evliliğine. hem kadına hem erkeğe lafım.
çok klişedir ama çok da doğrudur efendim: sevgi emektir.
emeksiz sevgi, platoniktir en fazla. yokolmaya mahkumdur.
ilişkilerin kolay ulaşılabilir olması ve yozlaşmanın doğal sonucudur. insanlar artık her istediğine o kadar kolay ulaşıyor ki ortada zorluk olmayınca hiç birşeyin kıymeti kalmıyor. bu insanın doğasında vardır, güç elde edilen her şeyin kıymeti bilinir.
görünen o ki, namus bacak arasında değilciler, herkes her istediğini yaşasın sınırsız özgürlük olsun tabular kalksın diyenler sözüm ona aile psikoloğu kesilmiş soruna çözüm arıyor. insan evlenince yaşaması gereken her şeyi evlenmeden önce yaşarsa o zaman evlilik kurumunun ne anlamı kalır? tabuyu yıkaacğım diye batıl inançlarla beraber bizi biz yapan manevi değerleri, bir takım örf ve adetleri itin g*tüne sokup çıkarırken olayın diğer yanı hiç aklınıza gelmedi mi?
örnek verdiğiniz avrupa da sisteme genel bir perspektiften baktınız mı orda yaşadınız mı hiç? evlenme oranlarının düştüğünü, evlenenlerin de yarısının boşandığını? tabi geleneğe söveyim, bekarete söveyim, modern gözükeyim ki kızlar versin değil mi?
avrupa nın gelişmiş sanayisinden, insanların birbirlerine saygılarından ve bunlar gibi bir çok güzel yönünden bahsetmeyelim ancak iş uçkura gelince avrupalı olalım öyle mi?
neyse belki okumanı bitirmeden eksiledin, kafandaki ezber düşüncelerle, araştırmadan, analiz etmeden. devam et yoluna. manevi değerleri aşağılayıcı birkaç entry daha gir sonra aç porno filmini.
insanların iletişim kuramamasından kaynaklanmaktadır. evlilik aşkla verilen bir karar olsada bağlılık olmadan asla yürüyemez diye düşünüyorum cemil. onuda geçelim evlilik ekstra sorumluluk demektir. insanlar hazır olduğunda yapılmalıdır.
evlilik, bekaret gibi önemli kurumların içlerinin boşalmasıyla aynı zamana denk gelen artma.
üç günde paldır küldür evlenenler, iki günde apar topar boşanıyor. boşanmalarda yetişkinler atlatıyor bir şekilde travmayı. onlara acıyanı sksinler. olan o günahsız sabilere oluyor amk. o atlatamıyor işte travmayı. ömrü boyunca sorunlu bir tip olarak kalıyor öyle.