bugün

(bkz: vicdani ret hakkımız)
doğrusu; 'satılmış bir memleket için şehit olmak'tır.

ülke için canını veren bir şehide 'kelle' diyen bir insancık düşünün ki; bu ülkenin başbakanıdır..

oy verenlerin ciğeri yansın..
bir zamanlar inandığımın aksine, bugün geldiğimiz noktada bakıyorum da hakikaten gereksiz olandır.
çanakkale'de de vardı zamanında çok moral bozucu durumlar ama. o 15'likler öyle demediler savaşa giderlerken. "düşmanın silahları çok iyi, çok kalabalıklar, neden ölmeye gidiyoruz" demediler. gittiler. 15 yaşındaydı çoğu. çünkü büyük erkek kalmamıştı şehit ola ola. gittiler de çanakkaleyi geçirtmediler ama. şehit de oldular gazi de. ama geçemedi düşman.
pkk leşleri için ambulans tahsis edilip şehitlerin kamyonet kasasında taşındığı bir ülke için şehit olmamaktır. bakanın birkaç mehmet şehit oldu diye meclisi açamayız dediği halde hala onu savunan yobazların olduğu, polisin gücünün taş atan teröristlere yetmeyip vatansever vatandaşa gelince aslan kesildiği bir ülkede ne yaşanır ne bu ülke sahiplenilir ne de bu ülke için ölünür. ama naparsın vatan yine de.
EY TÜRK GENÇLiĞi!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur !
ya sev ya siktir git diyesim var ama demiyorum. çünkü senin ölmen gerekiyor bu ülkede.
boktan olan memleket değil, her daim yönetenler olmuştur. memleketimiz diğer ülkelere göre gerçekten çok güzel. ama bir takım insanları, yöneten ve yönettiren elit kesim boktan diye memleket boktan olmaz.
ferrari yi kötü kullanıyolar diye, şimdi ferrari mi boktan oldu..
-zaten depremler -seller bizi de ''şehit'' ediyor değil mi?!
-gibi!!
çanakkale savaşında 250.000 şehit verdi bu vatan fakat o sefer durum başkaydı. arkada anaları bacıları dinleri kitapları vardı. topraktan çok onlar için savaşmışlardı. şimdi durum başka ne veya kimin için savaşıldığı belli değil hata bu bir savaş değil. adamların kaybedecekleri zerre birşey yok. türkiye karlofça antlaşmasından bu yana toprak savunmakta, girdiği hiçbir mücadele toprak almak için olmadı. gel gör ki karşında ki yavşakların ne vatanı ne toprağı ne bayrağı var yani kayebedecekleri birşey yok. çanakkale de ölenler için vatan sağolsundur fakat günümüz için bu söylenemez. boşa kafalara kazımıyorlar 3 çocuk yapın yetmez 5 çocuk yapın diye. yapın ki cephenin önünde ölecek adamlar hiç eksilmesin yapın ki üzerine basıp yükseleceğimiz köleler hiç eksilmesin..
olay şu; bu memleket için şehit olmak diye bir şey yok artık.

ölen mehmetçiklerimiz hayatlarını vatan için değil, terörle mücadelen kaçan şerefsiz siyasetçilerin keyfi uğruna şehit oluyorlar.

öyle ki her gün yeni bir şehit haberi geliyor siyasilerin umurunda değil, kıçı kırık bir şarkıcı, arabaskçi hastalansa it gibi peşinden koşarlar oysa.

şimdi bu vatan evlatları gerçekten vatan için mi yok sa "bir kaç şerefsiz siyasetçinin keyfi" ve "onlara tapınan -evet tapan-, dünya yansa umurunda olmayacak milyonlarca eşşeğin vurdumduymazlığı" ve "uluslararası egemen güçlerin" çıkarı için şehit oluyor.

yani vatan için değil, şerefsizlerin keyfi ve lider bağımlısı olmuş milyonlarca seçmen görünümlü eşşek yüzünden...

şehitlerde hakkını helal etmez inşallah, zira hak etmiyoruz...
(bkz: atatürk ün gençliğe hitabesi)

atam ne büyük bir adammış ki, böyle soruların cevabını yıllar öncesinden vermiş bize.

kimin ne düşündüğünü bilemem ama, benim en büyük yol göstericim budur. ben bu topraklar üzerinde yaşıyorsam, atama ve onunla birlikte bu devleti kurmak için kanını canını vermiş şehitlere, gazilere can borcum var demektir. gerektiğinde de bu borcu seve seve ödemekten çekinmem.
ülkesinin onurunu, haysiyetini, toprağını vs değerli olan neyi varsa 2 paket makarna ve 1 çuval kömüre satan insanlar varken bok yoluna ölmekten başka bir şey değildir. uğruna savaştığın, savaşacağın, canını, kanını kaybedeceğin herşey şerefsiz satılık siyasiler tarafından kapalı kapılar ardında peşkeş çekilirken şehitlik kim için? ne için?.

edit: gerçeklerin yüzüne çarpılmasından dolayı genç makarnacılar rahatsız.
edit2: göte girebilir diyorlar. girmemiş hali buysa varsın girsin amk.
adam dese ki ben askere gitmek istemiyorum kardeşim. önce değer verin askerinize- şehidinize sonra gidelim amk. hemen üstüne çullanılırcasına tepki alır. yok vatan borcu bilmem ne. tamam vatan borcu da böyle mi olmalı? adama her zulmü yaparlar askerde söverler döverler ceza verirler şehit olunca da kimse dönüp bakmaz. insanlık mı lan bu? adamlık mı? adam işinden gücünden olup geliyor belki. bu mu olmalı değerimiz.
boktan bir memleket için şehit olmak değil de boktan bir hükümet yüzünden şehit olmak denilebilir. zira memleket iyidir güzeldir candır.
Kaderin acı bir oyunudur.
en değerli varlığını, hayatını yok yere harcamaktır...
boktan bir memleket için değil içinde yaşayan anan,bacın ve kardeşlerin için şehit olmaktır.
seve seve yapılabilecek bir eylemdir, ölüm başka hangi sebep için bu kadar gurur verici ve özlenen bir olgudur.
allah için şehit olunur, memleket istediği kadar boktan olsun. oraya çıkan adam kalbinde iman taşıyor, silah elindeyken düşmanın üzerine allah'ın adıyla gidiyorsa gerisi teferruattır.