insanın ömrü hayatında dinleyebileceği en iyi şarkıların arasındadır. insanı alıp götürür. ritim ile çalınıyor olması ayrı bir hoştur. o sıska zibidilerden böyle bir şarkı çıkması... ne büyük tesadüf diyemeyeceğim, adamlar iyi.
uyunulmamış gecenin ardından tam da bu saatlerde uykusuzluğun verdiği salaşlıkla bir sigara eşliğinde en güzel giden şeylerden biridir. Güzel bir sandal hayal edilir, edilir, edilir...
yaşanmışlıkları hatırlatır. geçmişe gitme isteği uyandırır. ya da gelecekte geçmişi tekrar tekrar yaşama isteğini.
(bkz: akşam oldu hüzünlendim ben yine)
müziğin insanlık için ne kadar büyük bir kavram olduğunu kanıtlar nitelikte bir şarkı.
messi yi 30 yıl sonra çocuklarımı, torunlarımız en fazla belgesellerde izlerler fakat bu tarz şarkıları hergün daha dün söylenmiş gibi dinleyebilirsiniz.
hayal dünyasında kısa bir seyahattir. gelecekten, geçmişe doğru...
bir sıvacının, elindeki ıspatula ile duvarı boydan boya alçı ile sıvaması; bir fahişenin çatlamış dudağını koyu renkli bir ruj yardımı ile kapatmaya çalışması gibi sıvadım çukurda kalan bütün gerçeklerini hayatımın... tam da bitti derken sanat eserim farkettim ne bir zımparam vardı çapak zımparalamak için ne de bir parça peçete taşmış rujuna...
şaşırmadım, yadırgamadım... her gece binbir hayale tecavüz edilen, bir diyardayım şimdi, dünyada.