boşanma durumunda olan benim bu konuda söyleyebileceğim şey şudur ki, boşanma davalarında en önemli konu, çocuk vesayeti, ondan sonra da mal paylaşımı konusudur.
şu kadar şu kadar yıl evli olduğun kadına 3 kere boşol diyip sokağa atma olayı, aslen nasıldır bilmiyorum ama,eğer gerçekten bizimbildiğimiz gibiyse gerçekten çok zikindirik bişey olmalıdır.
düşünsene sen kadınsın, atıyorum 15 yıl evli kalmışsın, 3 çocuk doğurmuşsun, herif sana geliyo 3 kere boşol diyo ve seni sokağa atıyo. çocuklar da onun oluyo, 15 yıl oturduğun ev, hergün yemek yaptığın mutfak da onun oluyo. çıkınını alıp gidiyosun. hayatının 15 yılı çöpe gidiyo. 20 yaşında evlenmiş olsan, o an 35 yaşındasın, ve bi boşol la hayatın kayıyo.
35 yaşından sonra yeniden hayat kurmak zorundasın ve sıfırdan başlayarak hayat kurmak zorundasın. bu, bana çok acımasız bişey gibi geliyo.
o sistem içersinde kadın resmen değersiz bi, bi şekil zikilecek eşyaymış, demek ki.
bunları düşündükçe insan modern hukukun ne kadar güzel birşey olduğunu daha iyi anlıyo. günümüzde kadın artık çok güçlü. almanya´da- burası almanya- çocuğun vesayetini, hayatında tek kuruş kazanmamış olsa bile anneye veriyo- eğer anne cani falan diil de gayet normal bir kadınsa- bu sayede modern hukuk erkeğe- bak, eğer boşanacaksan çocukları anneye veririm ona göre- diye gözdağı veriyo.
mal paylaşımında hele, öyle boşol demekle olmuyo, çocukları anneye verince, çocukların hayatlarını garantiye alma durumu ortaya çıkıyo, orada da modern hukuk erkeğin anasından emdiği sütü herifin fitil fitil burnundan getiriyo.çünkü sen 40 yaşında bi kocasın ama çocukların en büyüğü 15 yaşında ve onun da hayatının bi garantisi olmak zorunda- ki bu garantiyi, zike zike senden alıyo ve o çocuklara- dolayısıyla da anneye veriyo...
modern hukuk- boşol özgürlüğünü adamın uygun bi tarafına iteliyo. ve pek de güzel, pek de iyi yapıyo.
