ruslar tarafından 3 mart 1916 günü işgal edildi. ruslar, özellikle ermeniler türk ve kürtleri bitirircesine şehri ve bölgeyi mahvedercesine yakıp yıkmışlar, 8 ağustos 1916 akşamı mustafa kemal paşa (atatürk) bitlisi ruslardan geri almıştır diye anlatmıştı rahmetli laklik hasan aga.
Bitlis, Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde, doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleriyle öne çıkan bir şehir. Van Gölü’nün batısında yer alıyor ve dağlarla çevrili. Bu yüzden, kışın bolca kar yağar ve yazları serin geçer.
Tarihine bakarsak, Bitlis çok eski bir yerleşim yeri. Urartular, Persler, Romalılar ve Osmanlılar gibi birçok medeniyet burada yaşamış. Şehirde gezerken Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalma yapılar görebilirsin. Özellikle Bitlis Kalesi ve Ahlat’taki devasa mezarlıklar gerçekten etkileyici.
Doğal güzellikler konusunda da Nemrut Krater Gölü kesinlikle görülmeye değer. Dünyanın en büyük ikinci krater gölüymüş. Doğa yürüyüşleri ya da kış sporlarıyla ilgileniyorsaniz Bitlis tam sizlik bir yer.
Ekonomiye gelirsek, insanlar genelde tarım ve hayvancılıkla geçiniyor. Ayrıca Bitlis’in meşhur tütünü ve balı da oldukça popüler.
merkez ve Mutki ilçesine bağlı 13 köy ile mezralarında, terör örgütü PKK'ya yönelik operasyon nedeniyle ikinci emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş şehir.
il merkezinde otogar bulunmayan tek il. haritalarda otogar olarak tabir edilen yer ise minibüs peronundan hallice bir yerdi, sadece köy minibüsleri ve boştaki ilçe araçları giriyordu.
Ahlat ta van gölünde yüzmüş birisi olarak gerçekten en güzel ilçesidir. Bitlis e gitmedim ama tatvan güzeldi. Doğu turuna çıkarsanız kesinlikle uğrayın.
doğum günümde il merkezini ve en büyük ilçesini* ziyaret ettiğim, aynı zamanda geçen sene elim bir cinayete kurban giden pınar gültekin'in memleketi olan şirin ilimiz.
Şu an şehir merkezinde Türkiye'deki tüm kayak merkezlerinden fazla kar bulunan şehir. Ayrıca kendisinden sonra en fazla şehir merkezinde kar bulunan şehri de üçe katlamış durumda. Kar yağışının soğuklukla doğru orantılı olduğunu düşünenler sasirabilir bu verilere. Türkiye rekoru da 550 cm'yle Bitlis'te aittir ve 1954 yılında kırılmıştır.
Yöre halkı biraz da pörtlek gözlü olması sebebiyle Muşlular tarafından kurbağa lakabı takılan il.
Hikayeye göre Ruslar Bitlis’i işgal ettiği zaman Bitlisliler dereye saklanmış, Ruslar derede gezerken karanlıkta birini yakalamışlar. Bitlisli başlamış kurbağa gibi vıraklamaya. Tabi şivesinden dolayı “vırrah, vırrahhhh” diyor. Rus bakmış lan sen ne biçim kurbağasın demiş. Bitlisli durur mu yapıştırmış cevabı:
-yav abıe ben geçen senenin kurbağasiyem...!
Siz yine de bu kötü fıkrayı samimi olmadığınız lafınızı çekemeyecek Bitlislilere anlatmayın, kurbağa esprisi bir Bitlislinin en nefret ettiği güldürmeyen bir esprisidir. Bir maçta Muşlular sahaya kurbağa attı diye adam vurmuşlukları vardır.
ilçeleri güzel insanları rezalet bir şehir. Arkadaş kaçak elektrik mi kullanan dersin kaçak mazot satan mı dersin her bir b.k var. Yazık bunların borçlarını biz batıda ödüyoruz. Gezmeden gittim başka bir yere. Hepsinin altında mercedes var. Niye olmasın ha bire hile hurdayla iş çeviriyorlar. Hakikatten bir yerleşimi insanlar bozuyormuş. istisnaları tenzih ederim.
il geneli hizan harici devletçi bir yapıdadır. son zamanlarda bitlis il merkezi ile güroymak ilçesinde ise olumsuz yönde bir değişim gözlenmekte.
ahlat, adilcevaz, tatvan, mutki ilçeleri ise devletçi sayılabilecek ilçelerdir.
ahlat ve adilcevaz ilçelerinde nüfusun çoğunluğu türkmendir.
mutki ilçesinin çoğunluğu arap,
bitlis il merkezi kürt ve türkmenlerden teşekküldür ancak kürtler çoğunluktur,
tatvan'da nüfusun çoğu kürt olsa da ayrılıkçı kürt hareketi zayıftır,
hizan'da nüfusun tamamına yakını kürt'tür.