ben kolay kolay kırılan daraLan biri değilimdir eğer anne/baba gibi vazgeçemeyeceğim kişiler değiller ise ilişikliğimi keser bağı koparır hayatımdan siler atarım.
(bkz: Susarsın dudaklarında ıslıklar kanar) Susmak bazen kaçıştır, bazen çaresizlik, bazen de en sert cevaptır. Konuşunca anlatamayacaklarını barındırır içinde. Bazen konuşacak takatin yoktur, öyle kırmıştır seni. Bazen de konuşmayı alçalmak olarak görürsün. Güzel insanların eylemidir susmak, kırmayın öylelerini, bakarsınız bir daha hiç konuşmazlar.
saatlerce ağlarım.
bir kez kalbim kırıldı. gönül meselesiydi. 6 ay boyunca, her aklıma geldiğinde, ki aklıma gelmesin diye özel çaba sarf ediyordum. ağladım, ağladım, ağladım.
kendimi tutmak istemiyordum çünkü o kırıklık bildiğin kalbime baskı yapıyordu. atmaya çalışıyordum. 'geçecek geçecek' diye diye 6 ay boyunca yerin 3 metre altında süründüm. duygusal dibi gördüm. duygusal dipteyken tabikii bunun fiziksel yansıması da oldu bedenimde. yemek yiyemedim, zayıfladım, rahatça koşup yürüyemedim, bisiklet bile kullanamadım. çünkü en basit fiziksel hareket bile kalbime ağrı ve baskı yapıyordu. ve sonra bir gün sınıf arkadaşlarımın halı saha maçında baktım ki kendime, 'lan ben gülebiliyormuşum, lan bir kalbim varmış, lan eğlenebiliyormuşum ben.' kendinize bir anda gelemiyorsunuz tabikii, o kalp kırığı iyileşiyor ve ayağa kalkıyorsunuz. sonra dipten çıkıyorsunuz. hayata devam ediyorsunuz. asla duygusal bir konuda ağlak bir kız olmadım. ama ağladım işte. ve geçti. tamam uzun sürdü, ağzıma sıçıldı ama demek ki şuan ki olduğum kişi olabilmek için buna ihtiyacım varmış. 6 ay süren ağlamalarım bu arada. tam anlamıyla iyileşmem iki buçuk yılda oldu.
şimdi mi?
pamuk gibi insanım.
hepinize ıslak ve sıcak öpücüklerimle.
Kendimi hemen çekerim. Bu Benim kendimi koruma şeklim. ister istemez duygularımı çok çabuk belli ediyorum. Bir de düzeltilmeyen her saniye bende daha çok soğumaya neden oluyor.
Kötü ama böyle.
Bir insan kırıldığında gideceği tek yol; derin bir sessizlik.
Gerçekten kırıldığım, canımın yandığı birkaç an oldu. O sessizlik süresinde telafi edilemezse kırgınlığım muhtemel ki ağlamanın eşlik ettiği sinir krizi ve karşı taraftan acı çıkarma seansı başlar benim için.
Kırgınlık derin bir kuyuya dönüşür yani, çektikçe çekerim dibe..
sevdiğim bir özelliğim değil elbet. Bu yüzden insan kaybettim ben. Sağlık olsun;
*ama kırıldığım yerden kırana kadar huzur bulamıyorum, tabiatım böyle.
Yine de üzülüyorum ben de, kırılmasam kırmazdım bu kadar..
Hiç bir şey yokmuş gibi davrandığında her şeyin daha kolay olduğunu öğrendim. Bir ortamda kırgın olduğum birisi olduğunda görmezden geliyorum mesela. Kenara çekip konuşasım gelmiyor. Neden böyle oluyor diye de sorgulamıyorum. Hem artık tek taraflı da kırılmıyorum. Beni kıranı ister istemez ben de kırıyorum, hesap kapanıyor.