Benim için çok az yaşanmıştır. Sevdiklerimi hep yakınımda tutarım, tutmadıklarım da özlemi bırak sikimde değildir. En boktan, en gıcık, en sinsi duygulardan biri bu özlem aq. Sevgi duygusu hissedilmeyen biriyle asla paylaşılamayacak bi duygu. Yani bi hikayesi ve şartlı koşullu olma durumu var.
Özenle uzak durmaya çalıştığım duygulardan biridir.
Dinlenen şarkılar, koku, yollar, simileyler, alınmış hediyeler, gülünen espiriler, konuşulan muhabbetler, onun sevdiği ya da sevmediği şeylere denk gelmek. işte o an.
Yapbozun bir tane, küçücük parçasını arayıp arayıp bulamamanın verdiği huzursuzluk gibi bir huzursuzluk basar o anlar, oturur içine o parça. Büyütür de büyütürsün. Bir tane ya, küçücük. Ama yok.
Asla tamamlanamayacak resimle baş başasındır, atsan atamazsın, satsan kimse almaz. Öyle bir şeyler bir şeyler.
insanın en çaresiz kaldığı anlardır. Genelde odamda kulaklıkla müzik dinlerken başıma geliyor. Keşke çok özlediğimiz zaman karşı tarafa bi bildirim gitse. Karşı taraf Bilse ne kadar çok özlendiğini. Ne güzel olurdu..
Uzun zamandır rüyamda görmüyordum onu. Unuttum zannediyordum. Bu sabah mutsuzlukla uyandım. Rüyamda aynı otobüsle tesadüfen uzak bir şehre gidiyoruz. Bilinç altımda aynı yerde uzunca bir müddet bulunabilmemizin, ondan kaçamamamın tek yolu bu çünkü. Farkedip korkuyorum. O da beni farkediyor gelip dizlerime uzanıyor. Parmağındaki yüzüğe bakıp evlenmişsin diyorum. O da benim ellerimi tutup parmaklarıma bakıyor. Ellerimi tutuşu, sevgiyle bakışı hiç değişmemiş. Rüyamda bile korkağım kaçmanın bir yolunu buluyorum. Kaç sene oldu ara ara istemesemde özlüyorum.
uyku tutmadı. az önce açtım attığı mesajları okudum. devamlı tartışıyomuşuz. sonra bi duruluyomuşuz. yine arada mesajlaşıyormuşuz iyi kötü. de bunları okurken en son sesini ne zaman duyduğumu hatırlamaya çalıştım ne alakaysa. kaç gün, hafta, ay, belki yıl oldu. konuşmuyoruz. "beni ara" dediydi kendini kötü hissedersen. aramadım. biriyle görüştüğünü diyince de iyce unuttum sesini. epeyce zaman geçti. yazın o tarafa gittim. şehir bomboş anlamsız geldi. mesaj attım. konuşalım diye. konuşmamak için mi neden bilmiyorum uygun değilim dedi. çağırdım gelmedi. kanıma dokundu valla. biz onla her şeyden önce iyi anlaşan birer arkadaştık. bu yabaniliğini unutuyorum bazen. sanki her şey eskisi gibiymiş de ben onu aramayı unutmuşum, işe gücü dalmış gibi hissedip özlüyorum onun sesini, sohbetini, sıcak gülüşünü. gülüşü var ya acayip sıcak. kendini de sesini de özletiyor...