behzat ç. - unutmak kelimesi undan çıkmış. bildiğimiz un yani hamur işi. öyleymiş. unutmak için un ufak etmek gerekiyormuş. birini bütün olarak unutamazmışsın zaten. öyle pat diye unutamazmışsın. yavaş yavaş gidermiş. gözleri, kaşı, burnu, kulağı sesi yavaş yavaş gidermiş. unuttuğun zaman da o kişi olmazmış. hatırlamazmış. sonra unuttuğunu unuturmuşsun. ben unutmak istiyorum lan. her gün ne zaman unutacağım diye soruyorum ben kendime. her sorduğum zaman da her şeyi yeniden hatırlıyorum ben. daha net. unutamıyom ben...
hatırlamak için bir hafızamız var lakin unutmak için her hangi bir şeyimiz yok. buda hayatın attığı bir kazık.
unutmak için illa Alzheimer olmak mı gerek.
Birini unutmayı çok istersiniz çünkü çok acı çekiyorsunuzdur. Zaman geçer zuhur geçer unutursunuz. Sonra geçmişte o insanı ne kadar sevdiğinizi ve ne denli özlediğinizi hatırlayınca yine üzülürsünüz. Artık sesini, simasını ve birçok hatırayı unutmuşsunuzdur ve bu, o insanla yaşanan birçok şeyi ve hislerinizi bir zamanlar devasa oluşunu artık önemsiz ve yok kılar. “Madem unutacaktım neden sevdim ulan? “ dersiniz. En azından ben öyle diyorum şu aralar.
Hele ki ilk aşk, ilk dokunuş, ilk olan her sey onunla paylaşıldıysa unutmak zor hatta imkansız. Tam unuttum dersin rüyana girer aynı gerçeklik aynı sıcaklıkla. Sonra her şey Yeni baştan..
Gereksiz eylemdir, çünkü unutmak isteyecek kadar önemli ve kıymetli biriyse o "unutmak istenen zatı muhterem" varsın hatırasıyla, anısıyla aklımızda kalbimizde bir kıyıda bir köşede durmaya devam etsindir...
o bile bizi unutmazken, unutamazken seven insan için çok ama çok zordur. gayri iradidir. her yere kazılıdır, raspayla çıkmaz. hatta bırak her yeri, köyde ceviz ağacının gövdesine kazıdığım bir ismi yıllar sonra hiç aklımda yokken görmüştüm, avluya girdiğimde. kazıdığım yazı ağacın gövdesiyle beraber büyümüştü. herkes onu rahatlıkla okuyabiliyordu. bi kere daha onu kaybetmişcesine üzülmüştüm. orada anladımki sen unutursun ya da unuttuğunu sanırsın ama hasta bir ceviz ağacı onu sana hatırlatır. hem de kocaman harflerle...