hayatınızdaki bir kişiden vazgeçmektir. sizi ve yaşamınızı artık cehenneme çeviren kişilere karşı kullanılmalıdır. vazgeçtikten sonraki günlerin acısı emin olun ki sayılıdır.
zorluklar içinde savaşmak, yeri geldiğinde kendinden, dünyadan vazgeçmektir, yaşadıklarından, tüm bağlılıklarından, ailenden, arkadaşlarından dostlarından vazgeçmektir. hele ki en sevdiğin, canına can kattığın birinden vazgeçiyorsan ölümdür, beden için en büyük işkencedir.
artık hayatında onun olmayacagını kabullenmek ve kendini tamamen onunla düslediğin hayattan saf dısı bırakmak,zorda olsa artık kendi yolunu cizmenin vaktinin geldigine karar vermek, birgün gelir diye beklemekten vazgecmektir.
yalnız kalmaktan değil, kendini kaybetmekten korkan insanın yaptığıdır. herkesin konuştuğu ancak kimsenin dinlemediği günümüzde, kuşkusuz cesurca ancak zamanla insana kendini hediye edecek bir harekettir.
objektivizm görüsünün kaçınılmaz getirisi olarak ortaya çıkan seçme/seçmeme duraklarından seçmeme olanı. aşkın paradoksal uzanımlarından en masum dillendirileni olan vazgeçmek; vazgeçenin bu haklı kararını onamak için genellikle iki tarafın iyiliğine olduğunu belirtmesiyle ilişkiler kanunu önünde yasallaştırılır.
bilmem kaç basamaklı, acıtan çok ama onaran da bi taraftan, hem gerekli hem gereksiz, bazan ağlayarak, bazan ağlatarak, hem zor hem kolay, hayır hayır gerçekten çok zor eylem.
ikilemde kaldığın durumlarda, bir yandan beyninle hareket etmek istersin. bir yandan da kalbinin sesiyle. mantığından vazgeçmek kolay olur. onu unutabilirsin. fakat kalbinden vazgeçersen bu derin yaralar bırakır. ne kadar zaman geçse de üstünden mutlaka izleri kalır.
zordur.
hele ki mecbur bırakıldıysanız, kalbiniz kanar resmen unutmaya çalışırken.
ama yapacak bir şey yoktur. vazgeçmelidir insan, bilmelidir ki aşkı aşk yapan zamanı gelince vazgeçmektir aslında.