bugün

Her adımda sanki kendilerini ele verecekmiş gibi korkarak, sırtlarını karşılıklı duvara yaslamış halde ilerliyorlardı. Ellerindeki silahların namluları belli belirsiz parıldasa da, durumdan habersiz gözlerin onları görmesi mümkün değildi.

Katilin sadece bıçağı olduğu ısrarla vurgulansa da, özel tim olarak kurşun geçirmez yelek ve koruyucu başlıktan oluşan alamet-i farikalarını üzerlerine geçirmişlerdi. Sağ taraftaki eliyle kendisinden yöne kıvrılan yolu işaret etti. Elini havaya kaldırıp kendisini korumasını işaret ederek süratle sağ taraftaki odaya girdi.

Kulaklığında çok düşük frekansta bir tıkırtı belirdi. Kulak kesildi.

- Şimdi katilin ilk kurbanlarının bulunduğu odadasın.

Ses kesildi. Merkezde, başlığındaki kameranın görüntüsünün verildiği monitörü izleyen üsleri, onu yönlendiriyordu.

Odada bulunan üç tane yatağın da üzerinde kabarıklık vardı. ilkini silahının ucuyla dürttü, kıpırtı gelmemişti. Eliyle yatak örtüsüne uzanırken göz ucuyla diğer yataklarda hareketlilik olup olmadığına bakıyordu, hiç canlılık belirtisi yoktu. Diğer tim görevlisi de kapının ağzında durmuş, hem etrafa bakınıyor hem de odada gözden kaçabilecek bir hareketlilik emaresi arıyordu.

Hiçbir yatakta yoktu.

Son canlılık izi bu odayı terk edeli en az on saat olmuştu. Tüm cesetlerde çürüme başlamıştı. Hepsinin boğazı derinden kesilmişti; bu yapılırken yavaş ve oldukça acılı bir yolun tercih ettiği gözlerinde kalan korku ve telaş ifadesinden belliydi.

Üç kadın. Üç ölü.

Cesetleri kontrol eden adam başını sallayarak odadan çıktı. Koca villada diğer odaları da kontrol edeceklerdi.

*

'Biri Bizi Gözetliyor'da heyecan sürüyor! Acaba bu hafta elenen kim olacak? 07 Arzu'nun evdeki balıklara dair 08 Murat'la yaşadığı sert tartışma halkın favorilerinden Murat birinci gelirse Arzu'nun evden gitmesine neden olacak mı?

Agresif tavırlarıyla evde istenmeyen adam ilan edilen 09 Harun mu gidici? Hafta içinde kendisini halkın birinci seçeceğine dair duyduğu güveni sık sık dile getiren 02 Nalan'ın iddiası gerçekleşecek mi?

Haftanın finaline üç gün kaldı; oylarınızı vermeyi sürdürebilirsiniz!

*

Tim görevlileri aralarında yaptıkları işbölümü neticesinde odalara sırayla giriyorlardı. ikinci odada yatak yoktu, geniş bir kanepe vardı fakat kanepe devrilmiş ve ters çevrilmişti. içeri giren görevli hafifçe yutkunup bakışlarını odakladı. Elinde tuttuğu uzun namlulu silahın tetiğine parmağını değdirmeye başladı. Ayağını hafifçe kanepenin yukarı kalkmış ayağına dayayıp vücudunu gerdirerek namluyu göremediği kısma doğru uzattı.

Yüzü sert bir ifadeye büründüğü için herhangi bir canlıyla karşılaştığı taktirde karşısındakinin vücuduna tüm şarjörünü boca edeceğini düşünbilirdiniz. Öyle olmadı. Bir canlı bulamadı tim görevlisi, dokuza bölünmüş bir erkek cesedi buldu. Duyulmayacak bir sesle söverek odadan çıktı.

- Dört cesedi geçtiniz, şimdi kameraların ilk iptal olduğu odalara giriyorsunuz; dikkatli olun. Dört tane daha ceset ve sağ ise katili ele geçireceksiniz.

Tim görevlileri birbirlerine bakıp merdivenlere doğru adım attılar...

*

- Meryem hep böyle yapıyorsun! Bulaşık sırası sende ve sen gene kaytarmaya çalışıyorsun! Yeter ama ya!
- Yeter'se elersin beni Gizem, barajda kalmaktan kurtulabilirsen tabii!
- Ne dedin sen? Bir daha söylesene!
- Öfff düş yakamdan artık....
- Hanımlar, yakışıyor mu sizin gibi iki cici kıza böyle tartışmak?
- Asım Abi onu Meryem'e söyle hep böyle yapıyor ayıp ama ya...
- Mery...
- Sen de bir halt karışmasan olmaz sanki, Birleşmiş Milletler elçisi kesildin başımıza...
- Ne kadar ayıp ya...

*

Merdiven basamaklarını temkinli adımlarla çıkan tim görevlileri villaya girmeden önce krokiyi iyi incelemişlerdi. Bu katta birisi banyo birisi ufak bir tuvalet olmak üzere toplam beş oda vardı. Dört yataklı bir yatak odası, üç yataklı bir yatak odası ve geniş bir oturma odasından ibaret katta bir de balkon bulunuyordu.

Balkon koridorun hemen sonundaydı. Ve kendilerine sunulan katil profiline uygun olarak pusuda beklemeyi tercih edecekti; merdivenlerin sonunda beklemiyordu. Ama koridorun karşısındaki balkonun kapısı davetkar bir şekilde ardına kadar açıktı. Hafif bir rüzgar balkonun açık kapısından içeri süzülüyordu. Tim görevlileri ise planlarına sadık kalıp ilk odaya girmeyi tercih ettiler...

Banyo.

Duşakabindeki su sesi kapıyı açınca kulaklarına dolmuştu. Acemilik edip telaşla hareket etmedi içerideki görevli; yavaş ve tüm odayı kolaçan eden hareketleriyle kabine yaklaştı. Soğukkanlı bir şekilde kabinin kanatlarını araladığında tüm zemine kızıl-mavi bir su dolmuştu. Ve bu suyla birlikte vücudu mosmor, şişmiş bir erkek de boylu boyunca uzanıverdi banyoya. Elleri ve ayakları bağlanmıştı. Tim görevlisi bir küfür savurarak uzanıp suyu kapattı. Yerdeki adamı kontrol etti, ölmüştü. Doğal olarak.

Boğularak, saatlerce süren bir beklemeyle ölmüş olmalıydı. Peki sudaki kan nasıl oluşmuş olabilirdi? Tim görevlisi cesedi sırt üstü çevirdiğinde karşılarındaki katilin ciddiyetini anladı: Adamın sırt derisi boylu boyunca yüzülmüştü. Tim görevlisi yüzünü buruşturdu.

*

Hafta içinde yaşanan gergince anlar, ev halkı Tabu oynarken dağıldı... Eğlenceli anların yaşandığı oyun saatine kırmızı grup damga vurdu ve mavi gruba büyük puan farkı atarak oyunu kazandı! Oyuna katılmayan Meryem ve Harun'un oturma odasında dertleşmeleri diğer grup üyeleri arasında zaman zaman tatlı şakalarla alaya alınırken, Meryem'in sinirli bir tavırla; kısık sesle anlattıkları merak konusu oldu.

*

Tim görevlilerinin girdikleri bir sonraki oda dört yataklı yatak odasıydı. Tüm yataklar düzgündü ama odayı tamamen incelemek zorundalardı. Namluyu dikkatlice doğrultarak tüm odayı arşınlayan görevli omzunu silkti. Burada da değildi katil.

Diğer oda üç yataklı yatakhaneydi. Yatakların ortada olanında bir kabartı vardı. iki görevli birbirine baktılar, odaya girme sırası olan görevli dikkatli bir şekilde adımlarını attı ve diğer yatakları ve aralardaki boşlukları da iyi kolaçan ederek ortadaki yatağa yaklaştı.

Silahını dikkatle doğrulttu. Alnında ter biriktiğini hissediyordu. Eliyle hızlıca yorganı kaldırdı.

Yastık kafasının üstüne bastırılmış, bu da yetmemiş olacak ki büyük bir bıçakla defalarca darbe vurulmuştu. Yastık paramparçaydı ve tam ortasında da cinayet aleti saplıydı. Emin olmak için yastığı hafifçe kaldıran tim görevlisi ağzı burnu delik deşik bir kadın cesediyle yüz yüze gelince iyice gerildi.

iki görevli de bu sessiz takipten dolayı gerilmişlerdi. Geriye tek bir oda ve balkon ile birlikte en kötü ihtimalle canlı ve pusuda bir katil veya iyi ihtimalle dokuz kişiyi öldürdükten sonra intihar etmiş bir katil bulacaklardı. Son odaya girdiler...

Oda şimdiye kadar girdikleri en geniş odaydı. En köşede büyük bir ekran televizyon, karşılıklı iki kanepe vardı. Televizyonun hafif çarprazında, soldaki duvara dayalı ve karanlık odadaki tek ışık kaynağı olan devasa bir akvaryum vardı. Bir diğet köşede büyük bir masa ve amerikan tipi bir mutfak bulunuyordu. Lavabo hafif su damlatıyordu. insanın sinirini bozabilecek kadar derinden ve tek damlalarla. Çin işkencesi gibi.

iki kanepenin arasındaki halıda boylu boyunca iki büklüm yatan bir karartı vardı. Odaya iki görevi birden girmişti, zira son odaydı.

ikisi de yerde yatan şahsa doğru yaklaşırken akvaryumun kenarında çömelmiş bir diğer karartı dikkatlerini çekmişti. Silahlarını aynı anda akvaryumun ışığına yakın çömelen kişiye doğrulttular ve yerde yatan şahsı hafifçe doğrultup boğazındaki kan izlerini görünce cesedin üzerinden geçip akvaryuma doğru seyirttiler.

- Ellerini başının üstüne koy ve yavaşça kalk! diye bağırdı tim görevlilerinden biri.

Yerde oturan şahıs da bu isteği karşıladı. Silahlarını yüzüne doğrulttukları şahsın yüzü belirginleşince iki tim görevlisi de şaşkına dönmüştü. Aynı anda kulaklarındaki vericilerden hafif tıkırtılar gelmişti ancak ses gelmeden ne diyeceğini biliyorlardı. Aradıkları kişi bu değildi. Bu bir kadındı.

ikisi de kulaklarına yetkilinin yolladığı ses sinyalini işitemeden bel bölgelerine saplanan iki keskin bıçağın acısıyla irkilmişti.

Akvaryumun kenarında ayağa kalkan kadın gülmeye başladı ve yere yığılan iki tim görevlisinin arasından geçerek boğazındaki kan lekelerini silmekte olan adama sarıldı.

- Harunum! Sen bir dahisin! Evin arkasındaki arazide bize kaçabileceğimiz bir yol keşfettikten sonra planladığın cinayetler çok zekiceydi! Peki niye bu iki polisi de bekledik, kaçsaydık hemen? diye tek nefeste konuştu Meryem yerde yatan özel tim polislerine nefretle bakarken.
- O zaman sen de gelirdin. dedi genizden bir sesle Harun

Şaşkın bir ifadeyle "Nasıl?" diye sorarken vücuduna yayılan sıcaklığı hissetti genç kadın. Şok içinde kendini kaybedecekken adam omuzlarından tutup kendine çekti kadını ve kulaklarına fısıldadı:

- Evden sadece bir kişi çıkar. Kurallarda yazıyordu seni salak.

Kadıncağız, tam sol göğsünün birkaç santim altına saplanan bıçakla yere yığılırken adam; kadının gözerinin ferindeki sönmeyi izlemek için beklemedi. Açık olan balkona koşup kendisini aşağı bıraktı. Kısa mesafeden düştükten sonra ayağa kalkıp ormanlık alanda gözden kayboldu. iki tim görevlisinin ölümünden sonra harekeye geçen yedi kişilik çevik kuvvet ekibi villanın kapısından girdiğinde 06 Meryem son nefesini vermişti.
(bkz: saw serisi)