katılanları kullan at. bir tarık gitarıyla 1-2 albüm çıkardı o da sonra kayboldu gitti, 2 yada 3 tanesi de tutmayan dizlerde rol aldı sonrası yok, yani kağıt havlu gibi medya patronları kullandılar bunları, bunların üzerinden bir ton parayı götürdüler, sonra bunların hepsini çöpe atar gibi fıydırdılar attılar.
şimdilerde bu işi acun üstlendi, garip garip yarışma programları ile(o ses türkiye, yetenek sizsiniz, survivor vb.) insanlar üzerinden para kazanmakta, zamanı gelince de onları kağıt havlu gibi çöpe atmakta...
katılan yarışmacıları ve izleyen insanları taa en derinden manyak eden program.
bunun bir benzeri de evlendirme programıydı. şahan gökbakar da bunu skeçlerine taşımıştı.
insanları seneler boyu salaklaştıran yarışmadır. insanlar seneler boyu hiçbir işi gücü yokmuş elin derdini izledi konuştu. bu sayede dünyayı yöneten insanlar planlarını bir bir gerçekleştirdi. şimdi bbg yok ama daha fazlası ve daha kötüsü var.
ortaokuldayken arkadaşlarımın sınıfta günlerce oynadığı oyundu. aslında tam oynadıkları da söylenemez , sadece sen sıfır bir şu , o sıfır dokuz bu gibi rol vermecelerden ibaretti her şey. beni de "sıfır bilmem ne zeki " yapmıştı vicdansızlar .ulan onca yakışıklı ,popüler adam var hatta favorim eray var beni yapa yapa zeki yapmışlardı . hep faruk şişkosunun suçuydu bu , kendisini de sıfır bir murat yapmıştı zaten ,ayrıca o da şişkoydu haddini biliyormuş meğerse pezeveng.
yarışmada son 3 haftaya melih,kılkuyruk eray ve de zeki kalmıştı. zeki nin kaldığına bakmayın piçin oy moy aldığı yok sadece o kavgacı güruhun içinde en efendi adam diye kalmıştı son haftaya , murat kekilli ye de baya benziyordu herif bu arada.
son haftalarda birincilik koltuğunu bırakmayan eray ı şampiyon olacak zannettik ancak olmadı melih çıktı . tabi işin aslı öyle değilmiş ; bbg de çalışan ağabeyim in anlattığına göre son hafta birinci yine eray olmuştu ancak melih daha yakışıklı ve popüler diye oylarda oynama yapıp mavi kartlı yarışmacıyı birinci yapmışlar.bu eray sonra kitap yazdı ama biliyor mu bu gerçeği çok merak ediyorum.
bir zamanların efsanesi. ilki 2001'de yapılmıştı. melih denen yavşakla, filozof eray kafa kafaya gidiyordu. ayrıca sunucu öykü serter şimdiki gibi itici değildi. he, bir de sonuçları açıklayan gözlüklü kıl bir herif vardı, adını hatırlayamadım.
şahan gökbakar'ın esinlenip anne ben manyak oldum serisini yazdığı yarışma programı. her gün mutlaka saçma bir konudan kavga çıkar, beş dakika sonra barış töreni gerçekleşirdi.
6 aylık şöhretlerin merkezi. ne kişiler çıktı genç kızların sevgilisi diye ne taş hatunlar girdi erkeklerin sex arzuladığı kadınlar diye ama yok oldu gittiler.
halkı bir dönem ''melihci'', ''eraycı'' diye ikiye bölen, üniversitelerde taşlı sopalı kavgalara neden olan, ülkeyi kaosa sürükleyen, sıkı yönetim ilan ettiren bir garip yarışma.
neyse ki daha sonralardan 01 melih'i kulaklarından tavana asmışlardı da, konu kapanmıştı. midas'ın kulakları 1, melih'in kulakları 2.
aslında çok izlenen bir yarışmaydı. yan komşunun duvarına bardak dayama işlemlerinin, bir kaç level üstüydü. adam orda osuruyor, evde millet çay kuru pasta eşliğinde bunları izliyor, ''bak bak melih osurdu, tühh tühh ayıp'' diye.
velhasıl kelam, halkımızı can evinden yakalamış bir yarışmaydı. aynı yemekteyiz ve benzeri ''ahanda bu bizim ev'' temalı dedikodu, kavga, kıskançlık üzerine kurulu yarışmalar gibi.
o değil de bi doğa bey vardı burda sunucu. doğal ortamından zorla kaçırılıp, türkiye'ye getirilmiş penguen gibi. 10 dakikada en fazla 3 tane cümle kurabilirdi. o kadar yavaş konuşurdu adam. biz de evde kafayı yerdik ''hadi ulen açıkla sonuçları artık'' diye.
sahi, ne oldu o adama?
Birinci sezonu bağımlılık yapmış, Orda Neler Oluyor'la suyu çıkmaya yaklaşmış, diğer sezonlarla saçmalamış programdır.
Melihçiler ve Eraycılar vardı. Ben Melihçiydim. O değil Melih kazanıp evden çıktığında stüdyoya giden yoldaki pistte bir anda kendini kaptırıp çılgınca dans etmeye başlamıştır. Bizide Tv başında "O ne ya" demeye sevketmiştir.
kanalların reyting ugruna, insanları saman alevi gibi şöhret yaptığı sözüm ona değişik bir formattır. yarışma bitince, insanları kullanılmıs bir mendil gibi kaldırıp atarlar.
gözetlemeye hiç de niyetim olmayan program. insanlar ne hayat mücadeleleri içindeler, imkansızlıklarla neler başarıyorlar, onlar gözetlesin de ders alsınlar önerisine ihtiyaçları olduğunu düşündüğüm yapım.
şu an sanırım tekrarı olan program.
gördüğüm kadarıyla bu haftanın birincisinde bir şarkıcılık hevesi var..
yamuluyorsam düzeltin ama hislerim kuvvetlidir.
yolladıgı adama sarıldı,
sonra da geçti köşeye
-kader, kahpe kader ağlarını ördün mü- şeklindeki şarkıyı söylüyor.
ayıp ama.
böylesinin binicen üstüne, vurucan kırbacı..
popüler kültürün temcid pilavı ısıtılıp ısıtılıp ekrana getirilen program. hatta en son başlayanı ısıtılmadan hatta pişirilmeden en çiğ haliyle ekran da...
Bir çok prodüksiyon gördük. Kimileri bir grup arızayı eve topladı , taraflar yarattı , üzerlerinden para kazandı. Hayatlar kararmış , kararmamış çok da umurlarında değildi. Geride kalan, eve girişte zaten kafası güzel bir grup canlının iyice delirmesi , izleyicilerin manyak ötesi davranışları sonucu ucubik kimselerin ilah (haşa) ilan edilmesi , yarışmayı dünzenleyenlerin ceplerinin dolması..
Böyle de bitmedi hadise. Öyle ya, gerçek hazzı yakalamak kolay değildi ; her zaman daha fazlası.
Kaynanaları da gördük. Rezillik katlanarak devam ediyordu. Bu sefer karşımıza yukarda bahsi geçen rahatsız davranışların üstüne bir de örf ve ananelerimizin alanen çiğnenmesi çıkıyordu. Ve fakat dümen aynıydı ; taraf yarat , parayı kazan.
Şimdi söyleyiverin bu naciz bedene ; parayı gabilemek niyetiyle taraflar yaratan , insanları birbirine düşüren , halkı galeyana getiren bu kimseler mi suçlu , yoksa tüm bu dümenleri bilerek yada bilmeyerek ortama balıklama atlayan (ki bilerek atlaması kadar da salak bir durum yok) , insanları ilah ilan eden , kontörler saçan bizler mi suçluyuz ?
Türevleri oldu ; olacaktır. Sadece hayatlarıyla oynanan suretler değişecek , kuklacılar asla değişmeyecektir. Halk ise aynı yöntemle yolunacaktır.
dün akşam show tv'deki okul kapmanyasındaki "E" masası olarak görev almış bulunmaktaydılar. her zamanki "ulan ne işimiz var burda, bak saat kaç oldu??? gidip uyusak artık; ya da dedikodu falan yapsak!... " bakışlarıyla ve bir o kadar durumu çaktırmamak adına attıkları sevimli gülücükleriyle kendilerinden her durumda nefret ettirmeyi başarabilen insan(!) öbeği.
