normal ve olması gereken bir durumdur aksi halde bir şeyin bitmemesini istemek tamamen ilkel olan bir istektir. buradaki ilkellikten kastım geri kalmışlık anlamında değil insanın içinde bulunan içgüdüsel bir durumdur. içgüdüsel olarak bizler kendimize iyi gelen şeyler bittiğinde üzülürüz, sinirleniriz, kendimize ve biten olaya karşı tepkiler gösteririz ki hele bu biten olayın içinde başka bir insan ve bu insanlar ilgili yaşanmışlıklar var ise ilkel benliğimiz bizleri tamamen ele geçirir ve mantığımızı yenerek aklımızla düşünüp kalbimizle karar vermez, aklımızla düşünemeyip kalbimizle yanlış kararlar veririz. aslında hepsinin temelinde bir tür bencillik yatıyor insan güzel şeyler hiç bitmesin istiyor fakat bu istek doğru bir durum değildir. bu isteğimizin metabolik bir durum olduğunu ve yemek yemek ile aynı şey olduğunu varsayalım karnımız acıkır ve yemek yeriz o sırada yemek yemek güzel gelir ama doyum noktasına ulaştığımızda yemeği bırakmazsak artık bu yemek bizim için zararlı bir hal alır. bitmek bilmeyen isteklerimiz de bu şekilde kontrolümüz altında tutulup doyum noktasına gelindiğinde bitmesi gerektiği bilinmeli ve üzüldüğümüzde değişen bir durum olmayacağını kabullenmeliyiz. ölen biri için öldü demek yerine yaşadı diyelim..