o günlüklerin çoğunda yüksek sesle konuşup marjinal olduğunu sanan abazaların zırvaları yer almaktadır. üzerinde yaratmak istedikleri imaj, bakın biz her gün sevişiyoruz. ayşe arman kılıklılar.
üniversite öğrencilerinin çileli yolculuklarını konu alan güncedir.
* * *
03.39 yanımda 110kg kemiksiz bi yol arkadaşı hiç selamlaşmadık ama aramızda garip bi bağ oluştu, kolunu ve bacağını çok net hissedebiliyorum, sapık değil lan adam sadece 130kg.
duman çıktı şimdi; gezdin tozdun amman aman aman...aynı anda kamyonu sollamaktayız kırmızı düz kasa. tv de bi bok yok, zaten yarısı çekmiyo, filmlerin de hepsini izledim, ayda bir aynı firmayla yolculuk yapınca filmlerini ezberliyiosun haliyle.
yan koltuktaki dev uyumaktan vazgeçti moda yarışması gibi bişey izliyo hele heleeee seni şişko seniiii...hele hele demişken umut sarıkaya aklıma geldi, ön koltuktaki hatunun yüzünü görmek için zorlayınca boyunum tutuldu, buna benzer bi karikatürü vardı umut sarıkaya nın, şimdi yapamam ama bu entry i girdiğim zaman caps düşerim:
bu kez anladım kuru dallardan yapma bi köprüden geçiyorum...mp3 te emre çıktı karışık çalıyo yani..
ismail'in yeri dinlenme tesislerinden çıktık az önce, yolda hiç ışık yok.
hiç uyuyamadım bu yolculuk anlarında mesela 2 sene önce uçak parasını denkleştiremediğim için otobüsle 11 saat yol gittim şoför bile uyumuştu bir ben uyuyamamıştım, iyi bok yedim marifet sanki..
emreee içimi baydın bee, işte bu! mavi kuş ya da ole bişi, anlıyacağınız teoman ve keman sesleri, bayılıyorum bu şarkıya ama ortaçgil dinlemeyelim.
otobüsün %90 ı uyudu ben hala ayık... ulusoy u sollarken benim gibi camdan bakan bi kız gördüm, kendime yakın hissettim nedensiz.
yolda ışıklar belirdi, bi yerlere yaklaşmış olmalıyız..
hiç beceremedim koltuğu arkaya yatırmayı hep dimdik gittim yıllarca arkadaki vatandaş rahatsız olmasın diye ve buna rağmen hep köküne kadar indirdi önümde oturan kırmızı kafalı kız, murphy yasaları geldi aklıma güldüm.
sakarya yoluna dönmedik, izmit e 33km yazıyo.
''farkında mısın yokluğumun farkında mısın solduğumun...'' çalıyo fena değil biraz melankolik..
zile barış adlı firma bizi solladı, değişik değişik firmalar ilk defa duyuyorum.
sıcaklık 14 °C saat 03.55, kemiksiz 110 kg vatandaş benim alana taştı camla onun arasında sıkıştım resmen. camdan soğuk gelirken tam ayak kısmından gelen sıcak; allahım buna bir çözüm bul nolur psikolojim bozuldu.
koltuğu yatırdığı yetmiyo bi de ayaklarını arkaya uzatmış, üniversitede de var bunlardan, öne uzatsana adam gibi amık!
oha! kelebeğin ne işi var otobüste en korktuğum hayvan, üzerime gelirse olay biter benim için allahım sen koru, telin ışığını kapatayım bana gelmesin, haa bu arada laptop değil telefona yazıyorum bunları sıkıntı işte, mesaj olarak kaydedip daha sonra entrye dönüştürcem.
daha 17 ymiş teodan gidiyoruz. kafamı sağa çevirdim yol çizgilerine bakıyorum, aklıma geldi de bu kesik çizgileri yapan aracın şoförü nası sürüyo ya la aracı? biraz kaydırsa her şey boka sarmaz mı, nası silecekler geri? neyse sie et nasıl olsa ben sürmüyom aracı.
californication ; en sevdiklerimden biri çalıyo. saat 04.04 ya biri beni düşünüyo ya da güzelce bi kalaylıyo ya da sikmişim cmon u uyu gitsin diyo bilemedim şimdi.
ışıklar yine gitti şehirden uzaklaşıyoruz, camdan öndeki kızın ne izlediğine bakıyorum bu da o sikindirik moda programını izliyo.. kolum uyuştu lan, 130 kg koluma değmesin diye büzüşüp kaldım, insan bi garip oluyo canım kız olsa neyse.
kahpe dölün soyu ele vermiş seni... duman çalıyo şimdi hüzünlüyüz bu gece. 130 kg uyudu tvsi açık kalmış, amık kapatsana gözümü alıyo.
dumanı geçtim, işte budur; ruby ruby ruby ruby, pes 10 da duyup sevdiğim kaiser chiefs şarkısı. ruby deyince akılma geldi supernatural 4. sezonda bi şeytan vardı ruby, taş gibi hatundu, önce sarışındı sonra esmer oldu, sam iyi çalışmıştı onun üzerinde.*
abi ne vücut var adamlarda özenmemek elde değil, hadi 5 yıl çalış vücut olsun ama tipi napıcaz, da vinci nin altı oranı var adamlarda, tüm kızlar dean hayranı, kız olsam ben de hiç çekinmeden verirdim galiba, bi de 67 impala var ki hiç girmeyim o konuya.
''system of a down; p.l.u.c.k '' tam kafa sikmelik..
ulaaaan bu yanımda oturan manda ossurdu mu ne, kıvıştayıp duruyo dıbıdık ölcem lan burda kokuya bak, kolonyalı mendil sen çok yaşa.
14. şubeden izmit e döndük, duman çıktı yine; arkadaş sen bu değilsin, ışıklar var ve ogs den geçiyoruz, aynı anda öndeki kırmızı kafa uyandı.. allahım napıyorum ben yat uyu lan telefona yazmaktan parmağım sikildi.. ışıklardayız şimdi önümüzde 2 tane metro class var, clas olsa ne olur el kaldırana duruyolar.
herkes gibi olsam ossura horlaya uyusam ne olur, o kadar ayran içtim molada gram uyku yok.
teoman 2011 şarkısı ve giriş solosu, şarkının adını bilmiyorum ama yeni albümünden ilk klip çektiği şarkısı, harika.
nereye geldik lan yemyeşil otogar, hahaha kapı girişinde entry yazıyo niye bu kadar sevindim lan an itibariyle telefona entry kaydettiğim için mi yoksa.
eyvah eyvah bu 130kg götünü bana döndü uyuyo iğrenç ya kusucam aynı anda da hayko gökdelenlerden tükürüyo falan beynim sikildi burda.. bu yeşil terminal kocaeli nin miş ya la, hep trenle geldiğim için yabancısıyım.
04.29 hala 14 derece ben tıklım tıklım yalnızım..
survivor yansıdı camdan, acunla taner ateş başında dans mı ediyo yoksa halusinasyon mu görüyorum..
reco afişleri yol kenarında; hedef 2023 müş evet 100 yıl önce biri cumhuriyeti kurdu öbürü 100 yıl sonra amımıza koydu..
merak edenlere söylüyorum kemiksiz 110kg nin sağ göt lobu ve benim sol bacağım hala ısı alış verişine devam ediyo, kenara gidemem çünkü zaten sondayım, adama çekil lan gobel diyemem çünkü ebemi zikebülür.
''kocaeli tv merhaba..''
''gülşen; bu nameler saz mı caz mı..'' ne geziyo lan bu mp3te, neyse dur ya özlemişim, 90's awesome..
galiba hiçbir zaman normal bi insan olamıcam lan ben, aklıma geldi öyle..
''kocaeli 3. kitap fuarı'' hayırlı olsun..
ohh yeaahh RHCP snow; bitene kadar arkada aynı ritimde çalan gitarın hayranıyım, hem hüzünlü gibi hem de eğlenceli gibi..
''başbakan gebzede''; çokta sikimizde..
oh be sağ lob bacağımdan kalktı yersiz bi mutluluk doldu içime..iyice sıkıcı olmaya başladım, yazmaya başlamadan önce çok hevesliydim halbuki neyse..
5 dakka gözümü kapatayım belki uyurum....
''4 min later''
işte bu olay tekrar yazdırır adama,kulağımda maroon 5 çalıyo tam dalıcam 04.51 itibariyle önümdeki kırmızı kafalı şırfıntı (küçükken şıfrıntı diyen olur) koltuğu tam anlamıyla köküne kadar dayadı, ulan allahsız hiç mi vicdanın yok bencil seni..allahım yanımda oturan 130 kg lik canavar, önümde bu yatmış koltuk alttan sıcak ayaklarıma üstten soğuk enseme, kabir azabı gibi yeminle..
dur lan samsung kızaklı cep telefonumla bi de caps alıyım da görün halimi, buyrun;
05.02 zaz grubu fransızca bişiler söylüyo ama şu saatte hiç çekemem valla geçiyorum..
o değil de bu yanımdaki şişokopat kafasını bana çevirmiş horlayıp duruyo sikicem ama haa..
emre aydın-hoşçakal eşliğinde denizi seyrediyorum, iyi ki yakın zamanda sevgilimden ayrılmadım yoksa bunalıma girerdim..
şişko mesaj yazmamın tıkırtısından rahatsız oldu uyandı, oh olsun götoş seni..
''yalova il sınırı..''
susadım lan ben, molada 3,5 liraya gözleme 1 liraya ayran içtim kazık yedim gibime geldi, ama hiçbiri askerliği biten kuzenini kahvaltıya götürüp 5 liralık iki tane kahvaltı tabağına 27 lira ödeyen ev arkadaşımın hareketi kadar enteresan olamaz, 1 haftadır gülüyoruz..
''yüksek sadakat -ben seni arayamam'', arama zaten finale bile çıkamadın.
05.10 sıçtın mavisi göründü ama allahtan bu sefer sıçmalık bi durum yok..
neyse ya canım sıkıldı yazmıcam artık bursaya da az kaldı zaten.. son rapor saat 05.15 son sıcaklık 14 derece şişko uyandı, kırmızı kafa hala..dur lan şişko benzinlikte iniyo, oleeyyyyy meğer buna uyanmış amık, gereksiz bi mutluluk tekrar geri geldi, önümdeki şırfıntıyı takmıyorum çünkü ayaklarımı yana uzatabilicem artık, kalan zamanda biraz kestircem inşalla.
bu arada etrafta ne var diye bakıyorummmm veeee evet elegan resort oteli geçtik, kulağımda dumandan gurbet çalıyo, bursaya 80 km kala benden bu kadar. çav.