din, ırk, siyaset gibi şeyleri fazla takarak. salın anam biraz kendinizi.
neyse ne demiş Marquez amcamız:
'Ben sizden de değilim, diğerlerinden de. Ben, ölüme dair yemin etmeyenlerden, tehdit savurmayanlardan, dinini ve ırkını aklının yerine koymayanlardanım. Ben, hâlâ şiir okuyanlardanım. Ben ölürken, vatanını yahut dinini değil, "sevgiliyi" düşünecek olanlardanım.'
Tabiata bırakmayı öğrenmek yerine, Her unsurla cebelleşmek.
Bazen olayları, durumları, insanları, gidişatına bırakmayı öğrenmek zorundayız.
Ruh ve beden sağlığını koruyarak kaliteli ömür sürmenin tek yolu bu!
Ya bunu seve seve öğrenirsiniz ya da evren sizi silkeleye silkeleye öğretir, seçim sizin!
insan, kendi mutluluğunu kendisi inşa eder. fakat mutsuz geçen bir ömür için, yüzlerce sebep bulabilir. ve işin enteresan kısmı hepsinde de haklı olabilir.
fakat mutlu olmak için haklı olmaktan fazlası gerekir.
Bildiğin halde, bile bile yanlış yolda ısrarla yürümekle. Halbuki yolunu değiştirmek tek bir karara bağlıdır. O halde Neden duruyorsun? Düşünme, Yap o zaman.
yanlış gittiğin bir uğurda ısrar ederek, sizi seven insanları üzerek. bu bağlamda hatta iki ömür perişan ediliyor. desek de olan hep insanın kendinedir. kelebek kadar ömrümüz var, perişan etmeyeleyim, etmeden emen başlayalım.
evlenerek. kadınlarla aynı çatı altında yaşayacağınız her türlü ilişki formundan uzak durun. size geldiği zaman da onu mutfağa sokmayın, çayı bile kendiniz yapın.
kadınlara belirli bi seviyeden daha fazla yaklaşmayın. perişan olmanın şartı kadınlara yakınlık seviyeesinden geçer.