-Kalabalığın içinde yapayalnız bir zombie görmek.
-Başbaşa kaldığımızda beni yemek istemeye çalışmaması.
-Onu öldürdüğümde, daha fazla kankasının gelerek, "mutlaka benim işimi bitireceklerini hissettiğimi" biliyor olduğunu, bilmemesi.
-Mutfakta masanın üstünde yeni pişirdiğim Kestane Mantarlı, Yeni öldürülmüş Kuzu Etli, Havuçlu, Patatesli, Kremalı, ve tabii ki Soğan ve Sarımsak ile Kremalı mükemmel yemeğim yerine, bana saldırmaması.
-Sevimli bir köpek gezdirirken, küçük bir kediyi görüp diz çökerek onu sevmesi, ve ikisini de sonsuza dek öldürmemesi, yememesi.
-Hayat olan başka gezegenlerde, kötü kalpli insanların güncel evrimleşmiş halinde bir zombie ile karşılaşmak.
-Ya sev ya terket ülkesinde nüfusun ezici ve bükücü çoğunluğuna sahip zombilerin amansız bir hastalığın pençesine düştüğünü ve diğer batılı ülkelerden, yardım istediğini görmek
-Uludağ sözlüğe ilk kez yazarken, zombilerin benden hayatta kalmamı ve onlardan kurtulmamı yürekten dilemeleri.
-jiplere binip lüks mekanlara takılmaları.
-hali hatrı sorulduğunda "çok şükür, hayattayız" demeleri.
-travesti ya da hayat kadını olup işe çıkmaları.
-taksiye binip "şu koşanı takip et" demeleri.
-otobüse arka kapıdan binip öne akbil göndermeleri.