bir zamanlar anadolu da

entry241 galeri19
    126.
  1. ilk defa bir nuri ceylan filmi izleyen biri olduğum için filmin yavaş ilerlemesini ağzım açık izledim . buna yavaş ilerliyor demek aslında yanlış olur.
    nuri ceylan bana göre normal filmlerdeki yapaylığı yani olaylarda göze sokulmak istenenleri veya bize gösterilmek istenen kareler yerine , her şeyi izleyicinin alıgısına bırakmış.

    filmde bir düzine adamın arabaya binişlerini bile bize tek tek göstermiştir.sen bunları izlemek istemeye bilirsin ama adam normal bir akış düzenlemiş ki , ufak tefek bir şeyler kesse bile başarı oranı azalırmış.

    ilk defa dün akşam izleme fırsatı buldum , tv yi açtığımda komiser , katili dövmeye çalışıyordu . ondan öncesini bilmiyorum . inşallah çok şey kaçırmamışımdır.

    taner birsel beni yine şaşırtmadı . "yılmaz erdoğaan yaaav" diyenler var ya hepiniz körsünüz , kimse kusura bakmasın. annesi taner birsel e hamileyken oyunculuk dersi almış olamlı yoksa bu durum açıklanamaz.bu adamın sinema filmlerinde rol aldığı ülkede erdal beşikçioğlu ilah kabul edilmektedir , ben buna da açıklık getiremeyeceğim mesela.

    film başta yani izlediğim andan itibaren savcının çevresinde geçiyor izlenimi verdi. sonra katilin , en sonda ise ahanda işte en baş karekter doktor ...
    ama öyle değilmiş nuri ceylan bu konuda da farklıymış meğer. keskin çizgilerle bir konu da yokken bir karakterin etrafında da geçmemesi büyük risk olmuş aslında .
    bu yönüyle anlat istanbulda bize verdiği tadı vermiş azıcık. orda birden farklı hikaye vardı karakterler birbirine bağlanıyordu , burda birden fazla karakter (başkarekter) olay ile birbirine bağlanmış. kısaca teşekkürler emeği geçen herkese.

    not: otopsi sırasında maktul un canlı canlı gömüldüğü ortaya çıksa da doktor bunu kayıtlara geçirtmedi , sebebi biraz muallakta kaldı .
    0 ...
  2. 127.
  3. başarılı ama kötü film.
    savcıyla doktorun arasında geçen bir konuşmayı unutmadım, unutmayacağım belki de.

    --spoiler--
    doktor: yani böyle bir muhtardan böyle melek gibi, güzel bir kız.. hayret!..
    savcı: yazık... allah'ın unuttuğu bu ücra köyde yok olup gidecek işte.. güzellerin kaderi de kötü oluyor be doktor..
    --spoiler--

    bu cümleleri yazan insana saatlerce nasihat verip, anlatmak isterdim. zamanın aslında her insanı ücra bir köşede yok ettiğini, spot ışığının altındaki en renkli gülümsemelerin bazen çok yalnız olduğunu anlatmak isterdim. önemli olan hayattan yitip gittiğin o köşeden mutlu musun? yoksa her mezar yitip gitmeye mahkumdur derin bir felsefeyle.

    herkesi üniversite mezunu, herkesi pop şarkıcısı olmaya özendiren insanlar ve kurumların hastalıklı olduğuna inanıyorum. maalesef eski adıyla cemiyet yeni adıyla toplum her gün daha çok hasta olmaya doğru yol alırken, biz eski ve yeni kelimeleri tartışıyoruz, ama tartışılması gerekenleri asla tartışmıyoruz.

    çok üzgünüm.. gerçekten..

    (#15759017)
    4 ...
  4. 128.
  5. bakışların sözcüklerden daha çok ses çıkardığı bir nuri bilge ceylan filmi.

    doktorla savcı arasındaki konuşmalar, savcının sürekli "hiçbir sebep yokken ölen kadın" hakkında konuşması ve ve doktorun o kadının savcının karısı olduğunu anlaması ve konuşmadan sadece bakışlarıyla bunu bize geçirmesi mükemmeldi.

    fırat tanış'ın birkaç kelime dışında hiç konuşmadan ve fazla hareket de etmeden, ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu bizlere gösteren film.
    3 ...
  6. 129.
  7. izlediğim filmler arasındaki en iyi oyunculuk hatta oyunculuklar. yılmaz erdoğan, fırat tanış, taner birsel, ahmet mümtaz taylan, hepsi ya hepsi müthiş. görüntü, ışık falan filan desen onlarda muazzam. ama konu ne? bir katil var, birini öldürüyo ve onu dağın başına gömüyor. iyide neden öldürüyor? belki benim anlamamda bir sorun var, olabilir. ancak insan izlediği filmi bilmek istiyor. maktulün çocğu hakketten katilinmiydi? bunları cevapsız bırakmak niye?
    2 ...
  8. 130.
  9. * çizdiği asker profili ile can olmuş film.
    * köyün muhtarı bizim mahalleninkinden daha gerçek.
    1 ...
  10. 131.
  11. bir yönetmen şaheseri film.
    bazı filmler hikaye şaheseridir. bu ben yönetmenin filmiyim diye bas bas bağırıyor. bana iran filmi bir ayrılık'ı hatırlattı. aynı doğallık, aynı bilindik - bizden yüzler. ama işte sanat.
    fakat hala ve hala; hikaye eksik, kurgu eksik. hala ve hala fazla fotoğraf yüklü. ama gidiş iyi.
    10 üzerinden 8.
    0 ...
  12. 132.
  13. tam anlamıyla s*k gibi olan filmdir. Düz tabirle 'entel' olan arkadaşlarımızın, ' dur lan ben de bi sahne seçip kendime göre uyarlayıp bir yorum yapayım' şeklinde saçma sapan yorumladıkları zaman kaybı filmdir. Örnekse; bir arkadaş köydeki güzel kızın hayatımıza birden giren melekler gibi iyi hisler uyandırdığını, bir arkadaş da muhtar sahnesinin inanılmaz doğal olduğunu böyle güzel oynanamayacağını falan yazmış. Yahu bırakın Allah aşkına, kalp gözünden getir bi adam o da oynar onu. izlediğinizi belli etmek için, yorum yapmak için kendinizi sıkmayın, götünüzden element uydurmayın. Şu filmi bir an olsun bile gözlerimi kırpmadan, nefesimi tutarak izledim diyebilen çıkmaz bu filmi izleyenler arasında. NuriBilgeCeylan değil de başka bir isim yazsaydı o filmin yönetmen yazısının altında, ozaman kimse çıkıp da orası süper burası süper demezdi, bu ne lan koymuş kamerayı ne buldurysa çekmiş derlerdi. SAÇMALAMAYIN.
    2 ...
  14. 133.
  15. biri de çıkıp demiyor ki aga bu nedir diye düşünürken adam gibi bi yorumunu ancak okuyabildiğim bir filmdir.
    ya da değildir. bilmiyorum ben pek bi şey anlamadım yarısında çıktım
    1 ...
  16. 134.
  17. bir film izleyip hayatının değişmesini isteyen insanların izlememesi gereken bir film.

    sonra "berbat bir film" diyebiliyorlar.

    benim için güzel film, budur.
    1 ...
  18. 135.
  19. sonu zor getirilen filmdir. her nuri bilge ceylan filmi gibi. ama nedense yine her filmi gibi bu da ağzımda hoş bir tat bıraktı böyle hafif; vanilya gibi falan...
    1 ...
  20. 136.
  21. birisinin sinema sanatından anlayıp anlamadığını, bu film hakkındaki görüşlerini dinleyerek anlayabileceğiniz bir joker filmdir. kötü diyen varsa, konuyu kapatın ve sinema konusunda bu kişiyle bir daha tartışmayın. o varsın batman serisini izlesin.
    2 ...
  22. 137.
  23. nuri bilge ceylan'ın açık ara en iyi filmi. açıkcası üç maymun'u çok beğenmemiştim. benim fikrim bu tamamen. her türlü saygı değer bir filmdir ama ben ikinci kez açıpta "şu filmi bir daha izleyeyim" demedim.

    bir zamanlar anadolu'da, hikayesi de çok sağlam bir film. akıcılığı harika, genelde nuri bilge ceylan filmi deyince uzun sessizlikler, gavurların tabiriyle sıkıcı long take'ler falan bekledim. cannes'daki törende nuri başganın ödül konuşmasında "uzun filmimi tekrar izleme sabrı gösteren jüriye de tekrar teşekkür ederim" demesi de ayrı bir ürkütmüştü izlemeden önce. fakat film başladığı andan itibaren öyle bir sürükleyicilikle içine alıyor ki zaman nasıl geçti anlamadım. şahsen filmden iz bırakan şeyleri söyle sıralamak isterün:

    --spoiler--

    - filmin başından cesedin bulunduğu ana kadar geçen yaklaşık ilk bir saat müthiş keyifli ve akıcı, film tek bir doğrultuda ilerliyor. hiç bir bölünme dağılma yok. hani bütün film cesedi arasalar sıkılmazdım.

    - doktor'la arab*ın araba farlarının alev alev parlattığı otlara bakarak yaptıkları sohbet hipnotize etti resmen. müthiş planlar, fotoğraflar var. hastası oldum.

    - herkesin hastası olduğu muhtar karakteri ve sahnesi. o nasıl bir oyunculuktur. açıp açıp izliyorum manyak gibi.

    - muhtarın kızının çay dağıttığı sahne. özellikle zifiri karanlık odaya tepsideki lambayla girdiği an.

    - savcının karısının hikayesi, intiharı kabullenemeyişi, "bir arkadaşım ekolü"'nü nasıl yedim onu da anlamadım ama hikaye aralarında parça parça devam etmeleri müthiş olmuş.

    - son olarak iskender abi*'nin araba itme çilesinin devam etmesi müthiş güzel bir tesadüf olmuş.

    --spoiler--
    1 ...
  24. 138.
  25. Cesetin tespiti, bulunduğu sıradaki vaziyeti, gömüldüğü yerden çıkartılması, tutanağın hazırlanması ve tüm bu olayların birlikte tasviri o kadar ustaca işlenmiş ki insanın tüyleri diken diken oluyor.
    1 ...
  26. 139.
  27. nuri bilge ceylanfilmi.

    sadece bu film için değil genel olarak konuşmak gerekirse; sinema sevmek gerekiyor yine. nuri bilge'nin çoğu filmindeki gibi amaç bir hikaye anlatmak değil, bakın ben bu olayı böyle anlatıyorum demek. yaşar kemal'in sayfalar süren betimlemelerini okumak gibi. barselona'nın dakikalarca kale önünde top çevirmesini izlemek gibi. "-bi bok anlamadım ben bundan yeaa" da diyebilirsiniz, "-ohaa amk sahneye bak buradan da çekilmez ki" de diyebilirsiniz. hikayesi de fena değil ayrıca. ben pek sinemadan anlamıyor olmama rağmen bazı sahnelerde gerçekten saygı duydum.

    internet üzerinden bütün gevur dizilerini izleyeceğinize 2 saat ayırın da izleyin. bir şey kaybetmezsiniz sonuçta, en azından milli bir değer sayılabilir.
    3 ...
  28. 140.
  29. klasik nuri bilge ceylan filmi,olay değil durum.bir hevesle başlanmıştır izlenmeye,film bittiğinde ise "bitti mi" dedirtendir.bu arada o adam ölmeden mi gömülmüş ciğerlerinde toprak var dendi,doktor neden gerçeği gizledi?anlayan varsa anlatsın.

    ayrıca filmde anadolu da işlerin nasıl yürüdüğünü,gerekli teçhizatların olmadığını da göstermiştir.
    0 ...
  30. 141.
  31. hiç uzatmadan söyleyeyim. seyrettiğim en iyi türk filmi. bunu sinemanın tüm unsurlarıyla söylüyorum. yönetmen, görüntü yönetmeni, ses, ışık, renk, oyunculuk, senaryo yani sinemayı oluşturan ne varsa. hepsi olması gerektiği gibi. ben aslında türk filminden ziyade, türk oyuncuların oynadığı türkçe çekilmiş bir dünya sineması izledim.

    bu film usta işi olmuş. küçümsemek için söylemiyorum. haddim de değil zaten. nuri bilge ceylan bence asıl bu filmle sınırları aşmış ve dünya yönetmeni olmuştur.
    2 ...
  32. 142.
  33. modern çağın vurdumduymazlığını, bürokratik tepeden bakışlarını, erk üstünlüğünü toprağın altına gömen filmdir bu film.
    Faruk Nafiz' in Han Duvarları' nın tadı vardır bu filmde.
    insan yaşadığı yerdir, yaşadığı yer neresi ise o insan da orasıdır der bu film.
    bozkır yıllardır anadolu insanına bakmış ve kaderine razı olup sararmış, anadolu insanı da bozkıra bakıp terkedilmişliği içselleştirmiştir. insan-toprak ilişkisi ve insan-devlet ilişkisi insanın yüzüne vurur bu filmde.

    gerçekçiliğin yeniden yazılması kendini teşhir eder yeniden, savcı filmin sonuna doğru öldürülüşü zabıta yazdırırken.

    filmin sonunda, toplumsal ve mesleki kirlenmeyi nbc o kadar çarpıcı şekilde verir ki utandırır onları. filmin son sahnesini anlamayan, küçük gören zevat görsünler ki son sahne şudur :
    doktor otopside adamın mezara diri diri gömülüp öldürüldüğünü anlar, gerçek budur ama adamın çocuğu kendi çocukluğu gibi babasız büyümesin diye, bu gerçeği gizler ve otopsiyi değiştirip, adalete raporu gönderir, ve cesedden sıçrayan kan doktorun yüzüne sıçrar, artık doktor gibi idealist bir adam bile toplum tarafından kirletilmiş, filmdeki çürük elmaların yerini almıştır. işte pencere açık mıydı kapalı mıydı gibi saçma analiz yapan arkadaşlarım pencereye alık alık bakacağına kana baksaydın durumu anlardın.

    tartışmasız minimalist akımın tüm zamanlarda en büyüğü türkiye' de nbc' dir. gelmiş geçmiş en büyüklerden.
    salt türk sinemasının günümüzde en iyi yönetmeni değil türk sinema tarihinin en iyi yönetmenlerindendir, ve sade türk değil dünya sinema tarihinin en büyükleri arasına girecektir bu adam eminim buna.

    filmi izleyin ama aksiyon izler gibi değil, holywood veya bolywood izler gibi de değil, gerçek bir cinayet olsaydı ortada nasıl gelişirdi bunu düşünün ve izleyin bakın bakalım hala kötü gelecek mi film. nuri filmde gerçekçiliği hiç bir şeyin bozmasına izin vermedi, hayal kahramanlarına ihtiyaç duymadı çünkü gerçek yeterince hayal kahramanlarını öldürebilirdi, o sonu olmayan gibi gözüken yollar, kıvrımlı yılan yolları hele bir de ışık yok, ses yok, insan yok ve gece karanlık, bir an önce sabah olmasını istiyorsunuz, nuri size bunu veriyor. ve filmde müzik yok, sinemayı yeterince iyi yapan yönetmenlerin yan sanat dallarına ihtiyaç duymamasından kaynaklanıyor olabilir sebebi. yani anlatmak istediğini sade sinema ile anlatmaya çalışmak nuri' nin bu filmde yaptığı ve başardığı olay budur.

    kendisini seviyoruz, saygılarımızı sunuyoruz.
    2 ...
  34. 143.
  35. evrensel'in tanımıyla, Dalından düşüp yuvarlana yuvarlana çoktan çürümüşlerin arasına giden elmanın uzun yolculuğunu manasız bulanlar için 2.5 saatlik bir işkence Bir Zamanlar Anadolu’da.
    0 ...
  36. 144.
  37. iran sinemalarının klasik örneklerinin bir kopyası. nuri bilge ceylan'ın bir filmi olduğunu bilmesem bir iranlı yönetmen çekmiş derdim.

    filmde kurgu olmadığı gibi ne bir akıcılık, ne bir heyecan; ne de bir umut ışığı görebiliyorsunuz. sürekli aranılan; zorda olsa bulunan, otopsi yapılan bir ceset ve kasvet. bazı entel arkadaşlar ister kabul etsin; ister etmesin nuri bilge ceylan'ın her filmi gibi bu da beş para etmez. bir izleyici olarak beni "sanat sanat içindir." ilgilendirmiyor. bir sigara içmek için bile filmin başından kalkamıyorsam; nefesimi tutarak izliyorsam güzel filmdir. yok oyuncular harikaymış, yok her sahnede ayrı bir fotoğraf sanatçılığı örneği veriliyormuş burası beni ilgilendirmez.
    1 ...
  38. 145.
  39. Katil kimdi sorusunu sonradan akıllara getiren film. Yönetmen biraz seyircinin aklıyla oynuyor. Filme kapılıp giderken katilin kim olduğunu kaçırıyorsunuz. Bu noktada 2. Kez izlemek daha doğru ve eğlenceli olacaktır.
    1 ...
  40. 146.
  41. para, vizyonsuzluk, şan/şöhret, toplumsal baskı ya da egemen olanların baskısı gibi nedenlerle her isteyenin her istediğini yapmadığı/yapamadığı bir hayat akıp giderken; taviz vermez duruşuna ve hayallerinin peşinden gitme çabasına saygı duyduğum yönetmenin takdiri hak eden filmi.
    0 ...
  42. 147.
  43. gecenin şu saatinde izleme merakı duyduğum ve bundan pişman olmadığım filmdir. amerikan filmlerinin hızına kapılanlar bu filmin güzelliğini göremezler. onlara göre sıkıcıdır. ama bozkırın saf halini, bir anadolu kasabasının basit hayatını, samimi diyalogları ile gerçeğe en yakın polisiye soruşturmayı anlatan bir filmdir. sanat filmi bu ben izlemem diyenler için recep ivedik tercihi ise her zaman açıktır. keyif alarak, amerikan filmlerindeki gibi aksiyon sahnelerinin olmayacağını bilerek izlerseniz, bir başyapıtla karşı karşıyasınızdır.
    2 ...
  44. 148.
  45. muhtar sahnesiyle aşmış film. o nasıl bir oyunculuktur bildiğin bizim köyün muhtarı la bu
    0 ...
  46. 149.
  47. yine kadrajını ayrıntılara çeviren yönenetmenin sinema alanındaki göstermiş olduğu ilerlemeni resmidir. Her filminde kendini bir adım daha öne taşıyarak izleyicilerin beklentisini karşılıyor.
    0 ...
  48. 150.
  49. konusu, içinde barındırdığı yan öyküleri, oyunculukları ve muhteşem görselliği ile türk sinemasının en iyi filmlerinden biri. Sürrealist sahneleri vardır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük