bir ulkenin solcusunun bile fasist olmasi

    5.
  1. evvelden de belirtildiği gibi bugün sol/sağ ayrımının tarihteki anlamını taşımadığını yineleyelim. solcu chp bile akp'nin gerisine düşebiliyor, solcu işçi partisi mhp'yle aynı şeyleri savunabiliyor, blair'in işçi partisi emperyalist küstahlığın adresi olabiliyor.
    şu sıralar moda olan 'vatanı sevmek faşistlikse faşistim arkadaş' gibi sığ sularda kulaç atan söylemler böylesi başlıkların açılmasına neden oluyor. devlet seviciliği-fetişizmiyle malul gözlerin görmediği de bu; iktidarla halk, egemenlerle kaybedenler arasındaki konumunu belirsizliğe sürenler de romantik anlamıyla bile solculuğun defterine işlemesin söylediklerini.
    kurulan türk devletleri, onları da ancak türklerin yıkması gibi efelenmeler neye yarar, onurlu olanı geçmişte aramak değil, bugün inşa etmektir mesele. (çoğu türk devletinin de başkaldırılarla kurulduğunu, bağımsızlaştığını vurgulamak gerek.)
    küreselleşme, yeni dünya düzeni, medeniyetler çatışması vb. gibi kavramsallaştırmalarla önümüze dikilen haydutlara, barbarları dört gözle bekleyen 'içerdekiler'e, millete onca eziyeti ve zulmü reva gören serdar-ı ekremlere kafa tutmaktır onurlu olan; faşizme teşne birilerinin harcı değildir yani solcu olmak.
    10 ...
  2. 2.
  3. ne solcudan faşist olur, ne faşistten solcu olur...
    bahsi geçen adam muhtemelen ikisininde ne olduğunu tam bilmiyordur...
    5 ...
  4. 18.
  5. bahsedilen ülke sanırım türkiye,bu konuyu incelemek için türkiye solunun oluşum şartları göz önüne alınmalıdır.
    bu şartlar her üldede farklı şekilerde cerayan etmektedir.örneğin bir fransa solunun oluşum koşulları ile türkiye solunun oluşum koşulları bir değildir.
    keza dünya da yapılan proletar devrimlere bakıldığında bu farklılık iyice ortaya çıkıcaktır.

    türkiye bildiğimiz gibi 600 sene bir aile tarafından yönetilen ve islam dininin ağırlığı derinden hissedilen bir ülkedir.
    tabii bu koşulları değerlendirmeye aldığımızda sol unda yapısal çizgisini çizmiş oluyoruz.

    ilk önce "sol" nedir?
    beddretin midir? fransa ulusan meclsinde solda oturanlar mıdır? yoksa marks mıdır?
    hepsi "sol" mudur?
    eğer hepsi sol ise o zaman sol un içinde de mutlak değişik oluşumlar ve yapısal farklar söz konusudur.
    şimdi türkiye solunda kabataslak bakalım;
    aydılanma haraketlerini sol diye kabul ediyorsak jön türk haraketi bu ülke için soldur,tıpkı fransa meclisinde solda oturanlar gibi.
    o halde bir ailenin henadanlığını tasfiye eden ve yerine halk idaresini koyan kemalizm de soldur.(burada kast edilen halk iradesi önce ki döneme göre ele alınmaktadır)
    buraya kadar anladığımız gibi burjuva devrimleri ve daha sıkı olan faşist düzeni tasfiye eden zümreye sol diyoruz.
    ama bir de üretim ilişkilerini temel çelişki kabul eden,dünya görüşünü eşitlikten ve emekten yana koyan marksist bir sol akım var.
    bu akımın türkiye de gelişim ve ilk görünen kısmı ister bedrettin alalım ister suphi alalım ister 68 kuşağını alalım.(beddrettin marks tan öncedir lakin sol a bakış açısı salt aydınlıkçı,ilerici değil üretim ilişkileri çelişkisidir)
    ama bu bakış açısıda sol un bir türkiye de olan bir gerçeğidir.
    özetle gelmek istediğim konu türkiye solunda görülen milliyetçilik paradigması,kemalizmi öncü devrim yada öncü sol olarak kabul eden,(sebebi ise anti emparyalist bir savaşa öncülük etmesi ve bir burjuva devrimini gerçekleştirmiş olmasıdır)(aydınlıkçı,aydınlanma)türkiye sol u iç dinamikleri bu ayrımın içinde çoğu zaman çeşitli tıkanmalar yaşamıştır.
    çünkü dış emperyalist yapı ile olan sıkı bağlar,o zaman gerçekleri ve koşullarıdır,dönem içerisinde gelişen bu koşulları sol değil dünya da hiç bi haraket inkar edemez.
    haliyle kemalizm bu noktada daha bağımsızlıkçı kaldığı için bu sıkışmaların ana nedenidir.
    milliyetçilik ise anti emperyalist olduğunu kabul eden ve etmek durumda kalan bütün dünya solları için,içinde zaman zaman kavramsal hatalar barındıran ama temel niteliği belli olan bir aygıttır.

    son söz;türkiye sol u için 12 eylülden sonra gelişen kürt hareketi zaten bazı karamlar içinde sıkışan solu ikiye bölmüştür.
    ve zamanla tamamen pkk ya karşı cephe alma durumuna getirmiştir.
    pkk haraketi türkiye solun da gelişen yada geliştiği iddaa edilen (son süreç için)milliyetçilik unsurları için incelenmesi gereken temel unsurdur.
    3 ...
  6. 3.
  7. Öncelikle faşizmin tanımından yola çıkmamız lazımdır. Faşizm toplumu belli özellikler çerçevesinde birleştirip karşı gelen düşünceleri bir şekilde susturmaya dayanır, tek tip insanın var olmasını ister ki kendini sağlamlaştırsın, düzen sağlam olsun. Bir diğer değişle faşizmle ırkçılığı karıştırmamak ve faşizm deyince akla ırkçılığın gelmemesi lazımdır.

    Efendim sol düşüncenin neyi savunduğu bir yana, neyi uyguladığı ve uygulayacağı daha önemlidir. sol düşünce sahipleri yeterli güce ulaşsa, herhangi diğer bir düşünce sahipleri gibi faşistçe davranmayacaklar mıdır acaba? Daha önce sol görüşlü yönetimler faşizmin alasını uygulamamışlar mıdır? Kendi halklarına bile öyle ya da böyle etmediklerini bırakmamıştır. Sovyetler, doğu avrupa hep bunun örnekleriyle doludur. Yalan mı?

    Sonuç olarak bu tartışmaların altında insanın daha yüzeysel kalacak düşünceleri* değil yüzbinlerce yıldır getirdiği alışkanlıklar yatar, yani güçlü olanın güçsüze sözünü gerçirmesi. Bütün insanlar kabul etmese de doğaları gereği faşisttir.
    2 ...
  8. 1.
  9. türk solunun kimlik oturtamayışından kaynaklanan bir sorundur. telafisi artık imkansıza yakındır.
    2 ...
  10. 9.
  11. milliyetleri üzerinden politika yapan sol kurumların zaman zaman içinde bulundukları durum..
    1 ...
  12. 8.
  13. 14.
  14. güzel bir şeydir. hiç bir bokta birleşemedik ama faşistlikte birleştik demek. içelim.
    1 ...
  15. 7.
  16. aşırı solun doğası gereği ortaya çıkan durumdur. çünkü merkezi kontrolü öngören bir yapının faşizm ya da benzeri bir yönetim biçimini kullanmaması gerçekten ütopik bir durumdur. *
    2 ...
  17. 13.
© 2025 uludağ sözlük