dost gibi görünen düşmanlarının ülkenin başına geçmesi. ülkeyi içten içe yok etmesi. ve buna kimsenin ses çıkarmayıp üstüne bir de bilinçsiz bir kesimin bu durumu alkışlaması. ses çıkarabilen azınlığın da bir şekilde susturulması. daha kötü ne olabilir ki?..
bir milletin;
ülke toprağını ekip işleyen köylüye "ananı da al git!"
diyebilecek kadar halktan kopuk,fakat sözde halka yakın geçinen,
askerlerine de "yan gelip yatanlar"
diyebilecek kadar duyarsız birini kendilerine lider olarak secmesi. *
pkk, irtica, sömürü, amerikan usaklıgı, egitimsizlik, issizlik, yolsuzluk, rusvet, kapkac, kirli emeller, aydınların katledilmesi, köy enstitulerinin, halk evlerinin kapatılması, serefsiz insanların devlet kademelerine yukselmesi;
(bkz: chp)
bu dev, bu münevver, bu ilmî milleti; zihniyet garâbeti vizyonsuz, beynini kullanmayan, putlar edinen sathi bir parya güruhuna dönüştürmek ve buna da utanmadan çağdaşlaşmak demek suretiyle kurtaran(!) oligarşik elit(!) zümre...
halkında meydana gelen keskin kutuplaşmalar. yüzde 53, 47'den büyüktürcüler ve bu kadar oy aldık istediğimizi yaparızcılar, şeklinde bölünmek. her inanana yobaz, her eleştirene dinsiz diyecek kadar kapalı görüşler.
inançsızlıktır. kastettiğim şey dini anlamda olan inançsızlık değil, güzel olacağına karşı oluşan inançsızlıktır, başarıya olan inançsızlıktır, insanın kendi kendine olan inançsızlığıdır. insanlığa karşı olan inançsızlıktır. ve ne yazık ki güzel ülkemde insanlar inançlarını kaybetmiş ve ne yazık ki yeni nesiller de inançsızlığı gelenek haline getirmişlerdir. bir milleti kullanabilmek için önce kafalarını boşaltmanız gerekir ve çevremde gördüğüm şey ne yazık ki budur. atalarımız büyüklerimiz zamanında inanmışlar ve istanbul gibi fethedilmesi imkânsız denen bir şehri fethetmişlerdir. atalarımız geçmişte inanmışlardır ve 10000(yazıyla on bin) asker ile 25000(yazıyla yirmi beş bin) düşman askerini yenmişlerdir. atalarımız geçmişte inanmışlardır ve tüm dünyaya karşı yurdumun her bir karış toprağını korumuşlardır. hem de canları pahasına... ama şimdi yarına inancı kalmamışken insanların, "güzel olacak" diyesi bile gelmiyor insanın. bu potansiyeli göremiyor insan. ve tüm bunlardan yola çıkarak diyorum ki bir ülkenin başına gelebilecek en kötü şey umutsuzluk, inançsızlık, bilgisizliktir. ve ne yazıktır ki bu üçü bir arada, yakın çevremde, ciddi anlamda gözlemlenmektedir. insanlar yaşamak için çalışmaktan ziyade, çalışmak için yaşamaktadırlar...