paranız olduğu takdirde sizi asla terk etmeyecek kadim dost.içtiğiniz zaman bütün sıkıntılardan kurtulmuş olursunuz ama sabah uyandığınızda gerçeklerle tekrardan yüzleştiğinizde gerçek hayata alışmak zor olur.
gecenin ilerleyen saatlerine doğru bir köşede kıvrılıp sızarsınız artık dertleriniz yoktur taaakiii sabaha kadar. sabahta lanet bir başağrısıyla kalkar napmışım lan ben kendime diye söylenirsiniz akşam olunca farkına varırsınız ki derdinizi unutmuşsunuzdur tüm gün aklınıza miğde bulantısından ve baş ağrısnıdan hiç bir derdiniz aklınıza gelmemiştir. ee bu durumda birbirinin aynısı olan günler başlar.
(bkz: kısır döngü)
buzlu bardaginiza viskiyi doldurursunuz. sigaranizi yakarsiniz. ya da varsa bir puro yakarsiniz. fonda artik zevkinize göre müzik calarsiniz. önceleri usul usul nameler calar. sonra kadehler bosaldikca Melache Meluche tarzinda haraketli ve muhtesem eserler calmaya baslar. ben mi kelleyim dersin, yoksa dünya mi kelle oldu dersin. bir de üstüne üstlük sanki etrafi pembe bir sisle sarilir. ufaktan fotograflar kafandan gecit yapar. kah delice kahkaha atarsin kah ... susarsin. ama zevklidir. köküne kadar yasadiğini hissedersin. yatagin yolunu tutarsin dikersin topu. sabah agizda pas kokusu ile kalkar ondan sonra ayilirsin. yeniden bayilmak için saatleri sayarsin.
evet mikrofonlarimiza orhan gencebay'dan geliyor bir teselli ver....
alkol olmasaydi onu icat etmek gerekirdi. ama zaten biz insan oglu kendimizi icmeden de sarhoş olmaya muktebir değil miyiz?
gayette muktebiriz. ama sarhoşlugun bir ayirmasi vardir amigolar.
yasal uyari:
bu entry 18 yasindan kücükler için sakıncali olmakla beraber birakalim bu işleri fircalayalim disleri.
insanın acılarının yerine koyduğu nesnedir alkol...
kaybının yerine alkolü koyarsın , önceleri onun yerini tutmasa da beynin uyuşur, acını hissetmezsin, ama her ayık kalınan anda acı yinelenir, zamanında yaşayamadığın acı biraz daha büyümüş ve üstüne üstüne gelmektedir..
işte o zaman eğer kayıp geri gelmeyecek bir şey ise içtikçe kötü olursun kötü oldukça içersin.. işin sonu da gelmez..
eğer kayıp yerine gelebilecek bir şey ise , kendine gelir, boşa geçen zamanın hesabını yapar, bir umut taşırsın içinde...
umutlarınızı kaybettiğiniz anda hala teselli aracı alkolse eğer, durum kötüye gitmektedir , alkolle olan bağ feci şekilde sağlamlaşmıştır...artık hesabını yapacak beyin hücreleri de kalmamıştır...
kimseyi dinlemek istemediğiniz anlar olur hayatınızda.. yalnız kalmak, yalnızlığı yaşamak gelir içinizden.. yar düşmüştür aklınıza, gözleri gelir gözünüzün önüne.. hayatınızda artık sadece "hatıra" olarak yer alsa dahi onu yaşamaya başlarsınız tekrar apansız.. sizde ona ait ne kalmışsa koklarsınız, belki yar in kokusu sinmiştir üzerine diye, fotoğraflara bakarken tutamazsınız yanağınızdan süzülen yaşları.. kendinize bile fazlasınızdır artık, bir yumruk oturur bağrınıza daha da zorlaşır her defasında nefes almak.. teselli edecek, edebilecek kimse yoktur o an.. yetmez kelimeler yüreğinizin orta yerindeki o sızıyı dindimeye.. bu aşamada tek dost alkol dür artık.. her yudumda anıları içersiniz, her yudumda yarin gözleri tekrar gelir gözlerinizin önüne ama o an alkol den başka hiçbir şey rahatlatamaz sizi.. bir tek o sorgulamaz "neden, nasıl, ne zaman" diye, bir tek o dinler son kelimenize kadar.. kimine göre acizliktir bunun adı, kimine göre kudretin ta kendisi.. usul usul sarhoşluğa uzanırken yar in sımsıcak nefesini hissedersiniz dudaklarınızda, çektiğiniz her yudumda.. yar e doyarsınız her yudumda..