önceleri normal gösterilme furyası vardı, şimdi orospuya aşık olmak güzel bir şey olarak gösteriliyor ne hikmetse. ne lan bu, orospudan bahsediyoruz, para karşı vücudunu satan, sokak tabiriyle kendini siktiren birinden, namusu olmayan birine nasıl aşık olabilir bir insan?
faruk nafiz' in firari şiirinde geçen "Kahpelendin de garez bağladım ahlaka bile" dizesini akla getirir ve hiç kimse büyük konuşmasın bu lafı günün birinde insana söyletebilir durumdur.
artı ve eksi yönleri vardır. aşk sonrası evlenildiği takdirde (evlenilmese de olur evlencem diyerek kandırabilirsiniz) namuslu bir kız aldınız-tavladınız farz edin. sevişmeyi bilmiyor üstelik. oral seks için iğrenç, anal seks için günah diyor ve yapmıyor. pozisyon'a girmem, giremem diyor. bir nevi yatak odunu. hal bu ki orospu oral da anal da yapar. pozisyon zenginidir.
bunu meslek olarak değilde zevkine yapanlardan bahsediyorum ; kadın herşeyi bilir türk kadınına yasak olan herşeyi yapabileceği için erkek önce hayran olur. sonra bu kadın çok insan tanımıştır yani insanlara nasıl davranacağını bilir, erkeği mest eder. erkek hayran olur, unutmak ister unutamaz. ama onunla evlenemez ne çevresine ne kendisine bunu kabullendiremez ve kızı terkeder (tabii kızda az suçlu değil, madem işin değil zevkinden mahrum kal azcık di mi, sonra unutamıyor zavallı erkekler seni ) ama unutamaz, yıllar sonra tekrar arar, arar ,arar... çocukları olur ama o hala o...... kadınını unutamaz.
ferdi tayfur un başrol oyuncusu olduğu bir çok türk filminde alışık olduğumuz bi senaryodur bu. kız genel eve düşmüştür içi temiz, kalbi temiz bir fahişedir. ferdi abimizde duvara tırmandığı günlerden birinde dayanamayıp genel evin yolunu tutar. orada kızımızı görür ve aşık olur. sonra da binbir macera ile kızımızı o pis bataklıktan kurtarır. yani aslına bakarsanız zordur bir orospuya aşık olmak.
işyerinden bir arkadaşımın başına gelen şeydir. sonunda gitti evlendi çocukta yaptı , bahsi geçen hatunda falancanın hanımı bilmem ne hanım diye çağırılır oldu. herkes unuttu gitti. abartılacak bir mevzu değil zannımca, en fazla üç beş gün konuşulur bir seneye kalmaz unutulur. alan almış beğenen beğenmiş kime ne sanane banane.
hergün elinde bir demet çiçekle kerhane kapısında beklemeyi gerektiren aşkamlari hatunun hali kalmadıgı için xxl tv izleyip her gün elizabet ile muhatap kalmak zorunda olunacak bir aşk.
aşkın kimyasında dengeyi anlatan durumdur. aşk, bir memurun bir öğretmenle evlenip banka kredisiyle ev alıp 2 çocukla mutlu mesut yaşaması değildi ki, bu uzlaşmaydı aşk ve sevgi değildi...
aşk en olmadık kişiye vurulup peşinde sürünmekti, temiz aile çocuğunun bi orospuya aşık olması ve onun ne olduğunun hiç göze batmadan sevilmesidir. sormadan sorgulamadan sevmesidir.. yani doğaldır var olan herşey gibi..
bakire bir hatundan daha insan olması muhtemel bir orospuya aşık olmaktır belki.emrah'ın ablasını düşünelim misal.hep nuri alço ve saflığı yüzünden başına gelmeyen kalmaz.yazık değil mi şimdi o zavallıcık,pötürcüğe?yazık tabi.sevin onu da.*