sıkıcı bır geometrı dersı ortası cantada bısey aranmaktadır cok kalabalık oldugu icin birkac parca dısarı cıkarılmaktadır, antremanda kullanılmak uzere kucuk bır el havlusu ve ıcıne sarılı sutyen de bulunmaktadır. kahramanımız cantasıyla bogusurken olaydan habersız sıra arkadasın havluyu alıp sallayarak sarkı soylemeye baslamasıyla sutyen bır yandakı erkek arkadasın kafasına gecer kahramanımız kırmızıya doner.
neyse sutyen geri iade edilir.
okulun son günü çıldıran lise son sınıf öğrencilerinin;herkes istiklal marşı için sıraya girerken,üstlerine defter kitap yırtıp atmaları,sıraları söküp aşağı fırlatmaları,tahtayı ve kürsüyü kırıp döküp sınıfı harabeye çevirmeleriyle vuku bulmuş durum.sınıftan sonraki ilk adres disiplindir ancak bu saatten sonra sen sağ ben selamet denileceğinden sadece mezuniyetleri iptal edilmiştir. (bkz: ala)
lodoslu birgün okul bahçesinde futbol oynarken, çatıdan kafama kiremit düşmüştü, etrafıma baktığımda her yerde kiremit parçaları olduğunu farkettim. sonrasında arkadaşla aramızda geçen diyalog şöyledir;
- salça kulağın kanıyor *
+ boşver olm maç var, sonra hallederiz. *
- gel öğretmene gidelim
+ birşey olmaaaz, devam et sen.
yatılı bir okulda istiklal marşı söylendikten sonra müdürün uzunca bir çıbuğun ucuna takılmış bir kilotla merdivenlere çıkıp çıbuğu sallayarak
bu kimin donu!!!demesi.
(bkz: camdan fırlatılmış don)
sevilmeyen öğretmenin blok dersinden önce,öğle teneffüsünde okula lahmacun ve çiğköfte söylemek,sınıfta camları kapatarak,ayakkabıları da çıkardıktan sonra sıra gecesi tadında türküler eşliğinde ziyafet çekmek ve sınıfı alabildiğince pis kokutmak suretiyle blok ders sırasında o soğanları yememiş olan öğretmene eziyet çektirmek bu olayların en masumlarından olabilir.
öğle tatili dönüşü oldukça sert ve despot müdür yardımcınız anahtarı kapının üstünde bırakıp odasına girmiştir. nöbetçi öğrenci olarak çağrılırsınız. muzip arkadaşlarınız kapıyı üstünüzden kilitler. çıkmak için abanırsınız kapı açılmaz. hoca ne oldu diye bağırır. kapı acılmaz. beceriksiz olduğunu düşünüp söylene söylene gelir kapı gene açılmaz. içerde kaldığım sürece hocanın öfkesiyle baş başa ecel terleri dökmüştüm.
Tuvaleti sigara içenleri yakalamak için basan müdür yardımcısının "napıyosunuz burda" sözüne ağzındaki dumanı daha fazla tutamayarak "hiiiiiiiiç" diye cevap vermek. **
uzun eşek oynarken dikiş yerlerinden çok sayıda dikişin yırtılması sonucu oluşan açığın örtbas edilmesi için, bele bağlanan hırkanın tenefüste kalabalık bir yerde düşmesi.
tuvaletler kat kattır. örn. herbir katta bir cinsiyetin tuvaleti (bay, bayan, bay, bayan..) olarak ilerlemektedir. birisinden kaçarken kız tuvaletine girmiştir ve başka sınıfın kızları da tuvalettedir. o sırada oradan hemen çıkıp, canını kurtarmak isteyen erkek, kızlar tuvaletinin yanındaki temizlik odasına dalar. kızların konuşulduğu duyulduğundan çocuk sinsice dinlemektedir:
-kız serpil niye bağırdın hemen erkek diye?
-ne bilm ben, kızlar tuvaletinde erkek görmeye alışkın değilim.
-yakışıklı çocuktu ama di mi?
-walla bağırdıktan sonra farkettim bende
-keşke bi daha gelse.
-niye ki? burası kızlar tuvaleti değil mi? yoksa bi şey mi yapacaksın onunla?
-gelsin yapacak bi şeyler buluruz...
bunu duyan abazan erkek temizlik odasından çıkıp kızlar tuvaletine dalar.
-ben geldim, diyerek pişkin pişkin gülerken arkadan gelen koridor nöbetçisinden habersiz kahramanımız kafasından bir şamar yer ve..:
( bu olayı bilmem olayda geçen kişileri tanımam ve koridorda cam kenarında durup gereksiz olayları izlememden kaynaklanıyor. olayda ben yokum ama çok iyi bi izleyiciyim. o sırada yanımdaki arkadaşım bana bir şeyler anlatmakta ama ben onu dinlermiş gibi yapıp pencere kenarında canlı film izlemekle meşgulüm. )
üç arkadaş olarak, bir deftere okuldaki hocalar, müdür, müdür yardımcılarının konuşurken yaptığı gafları tek tek kaydetmemiz, onlar hakkında eleştiriler yapmamız, ve bir hocanın baş rol oynadığı bir dizi senaryosu yazmamız... ne cesaretse, defteri her günün sonunda sıranın altında bırakmamız... gün gelip, o defteri okulun en sert müdür yardımcısının bulması... bir hafta boyunca defterin hocalar, müdür yardımcıları ve müdür arasında elden ele dolaşması, incelenmesi... bir haftalık inceleme sonucunda, defteri, bulan müdür yardımcısının ayağımıza getirmesi, hocanın birini kastederek "x bey hakkında az bile yazmışsınız." demesi, ardından "çok güldük, çok eğlendik. o yazdığınız dizinin devamı da gelir umarım." diyerek, bizi şaşkınlığımızla başbaşa bırakıp gitmesi...
probus savunma yazmaya gitmiştir, bu okulda pek sıradışı bir şey olmasa bile onun ilk savunmasıdır çok heyecanlıdır... savunmayı yazmaya başlar, o anda şunları duyar ama gülmek istesede gülemez zaar, dudaklarını ısırır(bu arada hocalar kebap yemektedir turşular falan):
yer değişiminden huzursuz sınıf ahalisi bu olayın sorumlusu ispiyoncu ve kansız insana dimdik bakmaktadır...
bu arada probus dayanamaz ve şu diyalog gelişir...
probus:tu vieni all'uscita!! (çıkışa gel sen!!)
türk hoca:(duyar)ho capito...(anladım)
probus:(gayet sakin) bravi:) (aferin) der ve sınıfta önce 5 sonra herkes yerlere yatarak güler...
sonunda hoca o 5 kişiyi ve probusu sen sen sen diye sayar disipline gideceksiniz der
ve olaylar gelişir...
matematik hocasının iyi niyetinden sonuna dek yararlanılması... hocaya sınavdaki bütün soruların belli aralıklarla "hocam şunu bir yapıverseniz." diyerek çözdürülmesi... en sonunda, bıkmış olan hocadan "sen şöyle bir dolaş sınıfta... kimse yapamamışsa, öyle gel." yanıtının alınması...
Tuvalette sigara içilmektedir. Ancak içen veteranların arasına yeni bi arkadaş da katılmıştır ve bu arkadaş temkinlidir. Derken tuvalete müdür yardımcısı girer, sigara yeni başlayan arkadaşta patlar. Müdür yardımcısı "napıyonuz lan burda?!?!" şeklinde bağırınca arkadaş panik yapar, "bişi yapmıoz hocam valla" der ve sigarayı yanındaki bana uzatır, "sıra sende lan" der.. Ben tabi aşırı dozda dumurdan komaya girerim, mdr yardımcısı da girer bana falan..
hoca 40 dakika boyunca konuyu anlattıktan sonra
- aa, çocuklar ben yanlış anlatmışım. durun yeniden anlatıyorum, demişti
arka sıralardan kamilin biri de:
-iyi ki dinlememişim, diye söyleniyordu
dersten sıkılan bir öğrenci aldığı tebeşiri bütün bir ders boyunca itinayla toz haline getirir. dersin ortalarına doğru dayanamaz ve tozları hoca arkasını dönünce tahtaya doğru üfler . en arkadan bir kız yangın vaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaarrrrrrrrrrrrr diye bağırır. ortalık birbirine girer. çıldırma noktasına gelmiş hoca dersi erken bitirir ve koşarak uzaklaşır.
