bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar

entry1195 galeri3
    51.
  1. efemine tavırlarıyla nam salmış felsefe öğretmeninin masasına öğretmenler günü hediyesi olarak yontulmuş kütük bırakılması
    6 ...
  2. 52.
  3. okulun internet kafesinde nöbetçiyken,kaşarlıkta hatrı sayılır bir hatun dersten çıkıp canı sıkıldığı için öylesine! uğramıştır.beraber bilgisayarın başında otururken olaylar gelişir ve kızın boynuna güzel bir dalış yapılır.akabinde
    mudur yrd:my ben:gk
    my:öhöm öhöm...
    gk:efendim hocam (dış ses)....******lara yan bastık (iç ses)
    my:x hocayı gördün mü?(x hoca kafeyle ilgilenen hoca)
    gk:yok hocam daha gelmedi...
    my:tamam,gelince söyle o burda beklesin ikiniz yanıma inin...
    gk:söylerim hocam...
    hoca gittikten sonra kız ağlamaya başlamıştır, gk yusuf yusuf,fırıl fırıl dönmektedir...saatler geçmekte ancak x hoca gelmemektedir.ve sonradan öğrenilir ki o gün x hoca ufak bir trafik kazası geçirmiş ve okula gelememiştir,haliyle aşağıya inmem gerekmemiştir.ancak my ye gözükmemek için son dönem köşe kapmaca şeklinde geçmiştir.
    bir daha tövbedir,okul içinde yanaktan bile hatun kişisi öpülmemiştir.
    6 ...
  4. 53.
  5. *-Yav bu antalya lisesinde çok garip şeyler oluyor evladım.Bizde de var mı öyle şeyler
    *-EE nasıl yani hocam
    *-Böyle kızlarla erkekler pek bi yakınlaşıyomuş bi şeyler olmuş
    *-...
    *-Anlamadın mı
    *-eee ööö..
    *Ya işte çocuk resmen çıkarmış dalgasını sallamış tuvalette kıza
    *-Eaaa* dalga derken?
    *-yürü git lan zibidi
    12 ...
  6. 54.
  7. - embesil bir arkadaşının prezervatifi suyla şişirerek koridorda deli gibi koşması.
    - arkadaşını tehtid eden "reis" i dövmeye gidip, adamın "abi disiplin cezalarım çok arttı, tatsızlık çıkmasın" dediğini duyup, ardından adının "temel reis" e çıkması.
    6 ...
  8. 55.
  9. sırf şaka olsun diye bir arkadaşın ayaklarından tutulup 3. kattaki sınıf penceresinden aşağıya sarkıtılması ilginçtir mesela.
    6 ...
  10. 56.
  11. -okul cıkısına 2 kızı dövmek için 20 tane beyinsiz erkeğin toplanması.
    -fizik hocasının sınav sorularını sattığını öğrenen sınıfın toplanarak hocaya yalvarması ve 'peşin ödeyeceğiz, öğrenciyiz cok paramız yok' deyip indirim yaptırması.
    -kar yagdıgı dönemde okulun ön bahcesinde yayıla yayıla sigara içilmesi. (hocalar cıkan dumanı soğuktan sanıyordu.)
    10 ...
  12. 57.
  13. 58.
  14. hoca: mete konuşma.
    mete: hocam konuşmuorum ki
    hoca: o zmn sus.
    10 ...
  15. 59.
  16. derste meksika dalgası yapmak ve hocanın birden arkasını dönmesi sonucu yakalanıp dersten atılmak
    12 ...
  17. 60.
  18. okuldan mezun olmak üzereyken olunan son sınavdan sonra bütün dönemin okulun altını üstüne getirmesi, tellerini yıkması, yan okulu taşlaması, vb. birçok haylazlığı yapması ve bu olayları anı olsun diye kameraya alan öğrencilerin kayıtları idareye vermesiyle öss'ye 1 ay kala yaklaşık 60 kişinin disipline gitmesi buna acı bir örnektir.
    6 ...
  19. 61.
  20. sınıfta herkesin çantalarını camdan aşşagı sallamak ve sonra sigara yakıp keyif yapmak.
    7 ...
  21. 62.
  22. içeride badana yapılması için koridora çıkartılan boş kütüphane kitaplıklarının öğrenciler tarafından koridora yan yatırılması ve hocaların bir ders boyunca sınıflara girememesi...tabi sonra müdür yardımcısı tarafından ağzımıza edilmiştir,o ayrı bir konudur...
    7 ...
  23. 63.
  24. kötü koktuğu gerekçesiyle, okulda barbour montların yasaklanması. üniforma niyetine kullananlar için zor olmuştur herhalde.
    5 ...
  25. 64.
  26. Küfür ettikten sonra arkanı dönersin ve bi bakarsın öğretmen...Kıpkırmızı bir hale gelirsni,sonra özür dilenir...

    Aradan bir tenefüs geçer ve gülmekten koparsın
    6 ...
  27. 65.
  28. üç sınav üstüste fizik dersinin sorularının çalınması ve son sınavın son dakikalarında çöpün yanında bulunan küçücük bir kağıtta kendi yazısını gören öğretmenin çöpü karıştırarak diğer parçaları birleştirmesi...*
    7 ...
  29. 66.
  30. kantinde bir süre çalışan çocuğun okuldan bir kıza aşık olması. kızdan karşılık alamaması sonucu, e-5 kenarında* yağmurun altında hareketsiz 3-4 saat oturması, müdüre haber vermemiz, onun polise haber vermesi, polisin gelip çocuğu ordan zorla arabasına bindirip götürmesi, birkaç ders sonra çocuğun tekrar gelmesi * yine beklemesi, yine polisin gelmesi, alıp götürmesi sonucu çıkışa yakın çocuğun tekrar aynı yere gelip okula doğru hareketsiz oturması, müdürün çocuktan çekinmeye başlaması, bizim bütün bu olayları okulun camından sadece seyretmemiz. *
    11 ...
  31. 67.
  32. lise 2 türkçe sınavında randy'nin sınavı erken bitirip horul horul uyuması, arkada$ın randy'e "e oha randy horlama bari konstantre olamıyorum" demesi, randy'nin "ya bi s.tir git olm ya" cevabıyla hocanın ve akabinde sınıfın dumurlardan dumur beğenmesi.

    yobaz olduğu bilinen din hocasına çalı$ılarak sorulmu$ "laiklik doğru mudur hocam?" sorusuna hocadan gelen "değildir." yanıtı.

    fenerbahçe'nin yenildiği her maçtan sonraki hafta randy'nin koyu fenerli coğrafya hocasının sırtını sıvazlaması, galatasaray'ın yenildği her maçtan sonraki hafta koyu fenerli coğrafya hocasının randy'nin sırtını sıvazlaması.

    tarih hocasının derste "bazı yazarlar istanbul'u hatunlara benzetirler." demesi.

    ta$ kimya hocasının geyiklerimize katılıp "oldu sonra parmağınıza sarıp sokarsınız gözüme gözüme" cümlesini kurması ve sınıfın abazanlarının cümle bitmeden yarılmaya ba$lamaları.

    randy'nin sinirini bozan bir çocuğu okulun ortasında "seni öldürürüm" diye tehdit etmesi ve sibel hoca'nın* çocuğa "naptın lan randy'e?" diye sorması.

    randy fizik laboratuvarında top sektirirken bayan hocanın içeriye dalıp "drop the ball or somebody's gonna lose their balls." demesi.*

    türkçe dersinin ortasında randy'nin bir çocukla it dala$ına girmesi ve en sonunda randy'nin "kes lan vururum ağzının ortasına $erefsizin evladı" demesi ve hocanın hiç bir mülakatta bulunamaması.

    randy'nin kuzenini mezun etmi$ tarih hocasının her derste ve sınavda randy'nin yanına gelip kuzeninin hatrını sorması.*

    $irin mi $irin ama bir o kadar da eylemsiz iskoç ingilizce hocasına karambol çekilmesi ve akabinde toplu disiplin yenmesi.

    aynı iskoç hocanın dersinde kaloriferin patlatılması ve sıcak su fı$kırtması. hocanın kaloriferin dibine kadar gidip 5 dakika bekleyip korkarak sınıftan ayrılması.

    randy lise 1'deyken lise2 ve 3'lerin toplu kavgaya giri$meleri, james becker'ın* araya girip çoğunu dövmesi.
    11 ...
  33. 68.
  34. sıra arkadaşınızın edebiyat dersinde altına sıçması. (hayır yaşamadım.)
    yan sınıftaki kızıl saçlı kızın hamile olduğunu öğrenmeniz. (alakam yok.)
    matematik öğretmeninizin intihar etmesi. (misal)
    müdürün eşcinsel olması. (olabilir.)
    8 ...
  35. 69.
  36. okulun kantincisini kendine asik etmek. sonra da kose bucak kacmak. kantincinin evlenme teklif etmesi , surekli evinizin etrafinda dolasmasi , bu yuzden sokaga cikamamaniz.
    6 ...
  37. 70.
  38. benim gibi cem bakili gençliğinin * adlandırdığı * ve o gün efsane diye tam anlamıyla cuk diye oturduğunu anlamış olduğum o günden sonra da herkesin efsane diye hatırlayacağını düşündüğüm ve umduğum deli manyak kelaynak * sınıfım...! O gün bu gündür unutulmamıştır kimse tarafından...

    günlerden bir gün yine her zamanki gibi kıçımı kaşıya kaşıya kalktığım o uykusuz gecelerin sıradan sabahlarından biriydi! servise binip okula gelmiştim, ve sırama oturup yayıla yayıla dersin başlamasını beklerken her şey olağan ve olması gereken şekildeydi. Ta ki soytarı fizikçi hüseyin'in dersinde birdenbire kapının çalınıp sınıf öğretmenimiz nevzat hocanın bir hışımla içeri dalmasına kadar!!

    nevzat hoca o kadar delicesine bir hamle yapmıştı ki kapıdan sınıfa doğru sanki bir rüzgar saçımın önlerini havalandırmış gibi bir etki bırakmıştı * daha sonra birdenbire çanta araması yapmaya başlamış ve o andan itibaren tüm sınıf nevzat hocanın aradığı şeyin önceki gün sınıfça çalıp fotokopi çektirdiğimiz ingilizce sınav soruları olduğunu anlamıştı ben ve arkamda oturan m da dahil! çekilen fotokopilerden ikisi ben ve murat'ta olduğu için göt korkusunun verdiği bi çeviklikle beraber anlık bir hareketle kağıdı ben donuma, m ise ayakkabısının içine atmıştı! hoca da aradığı şeyi bulamamıştı tabiki...

    bize göre buraya kadar her şey iyiydi ve hocanın bulamadığı için sınıftan gideceğini konunun kapanacağını düşünmüştük ki nevzat hoca yanına bi kaç gammaz staff adayı alarak sınıftan çıktığı andan itibaren geçen diyalog:

    b: olum bu kızlar kesin gammazlar lan bu sefer şapa oturduk...
    m: hacı valla napcaz ya a.q söylemezler inşallah!
    g: sıçarsınız lan söylerlerse hehehe...
    b: sus lan doğaçlama skicem bak şimdi seni!

    çıkan gammaz stafflar içeri girdikten sonra sınıfa sessizlik çökmüş ve fütursuzca ders anlatmaya devam eden fizikçiyi boş gözlerle dinliyormuş ayağında izlemişlerdi! bir sonraki ders tekrar içeri giren ve çalınan sorular hakkında konuşmaya devam eden saygıdeğer ingilizce öğretmenimiz, çalanların okuldan atılacağını tastikname * ile göndereceklerini söylemiş ve bizim gözümüzü korkutmaya çalışmıştı ki başarılı da olmuştu çünkü yusuf yusuf çekmekten yerimde duramıyordum o anlarda...

    en sonunda hakarete varan sözler söylemiş ve olaya karışanın tüm snıf olduğunu bilmeden sürekli umarsızca ''o şerefsizleri bulup işleeini bitiriceğim'' gibilerinden laflar söylüyordu o konya ağzı türkçesi ve sert ses tonuyla sevgili sınıf öğretmenim...

    dördüncü derste bir kez daha dersi bölen (ki her ders böldü) güzide ingilizce hocamız kimlerin yaptığını bulduğunu ve numaralarını alacağını söyleyerek sınıftaki k kişisine doru yöneldi, sonunda da telefon numarasını istedi. daha sonra kalkıp bana doğru yönelirken kalbimin atışı sanki sırayı sallıyormuşcasına hızlı gibi geliyordu bana ''nolur ben olmayayım'' diye dua ederken içimden, o an önüme doğru uzandı ve numaramı istedi...bayılacağımı sandım birden ve okuldan atılacağım düşüncesiyle titrek bir sesle döküldü kelimeler ağzımdan. benden sora arkamdaki m2 kişisine doğru yöneldi ve:

    h: m bugün gelmedi mi?
    m2: gelmedi hocam
    h: onun telefonunu ver o zaman!
    m2: * 47.....
    h: m'nin telefonu değil mi bu?
    m2: hayır hocam benim
    h: olum ben m'nin telefonunu istedim senden! *
    m2:* ha-ha ho-hocam pa-pardon ohh (bu efektle m2'nin yarım kilo verdiği klinik deneylerle kanıtlanmıştır) ben bilmiyorum m2'nin numarasını
    h: tamam o zaman gelince hallederiz!

    sorgu faslı bittikten sonra sevgili hocamız k kişisini de alıp dışarı çıkar k'nın gidişi acıların çocuğu emrah a dönüşü ise James bond'un suratına benzemektedir! hocayla konuştuklarını bize yalan yanlış aktardıktan sonra öğle teneffüse gireriz ve ben büyük bir medeni cesaret göstererek biricik nevzat hocamla kendinden emin bir tavırla konuşmaya giderim!

    b: hocam biraz konuşabilir miyiz?
    h: konuşalım... (triplerde hafiften)
    b: ama hocam tavrınız bi garip sanki böyle!
    h: yoo konuş sen gerçi değişen bir şey olmayacak ama...
    b: olsun hocam siz yine de dinleyin *

    olay benim tarafımdan hocaya en başından isim vermeden anlatılır ve hoca kısık ateşte ısıtılıp yumuşatıldıktan sora bir güzel fişeklenir, kendi ismim sildirilir ve olay sadece m'nin başına kaldığı düşünülür!

    tüm bunlardan sonra sınıfa gidip olayı anlatıp ve millete rahat bir nefes aldırmışımdır! daha sora 'm'yi nevzat'ın elinden kurtarma timi'' (mnekt) harekete geçer. Ben ve birkaç arkadaş, hocanın yanına gidip sınıfın tamamının olaydan sorumlu olduğunu ve sadece m'nin yargılanmaması gerektiği şeklinde laf kalabalığı yaptık! daha sora korkudan okulun bahçesinde pısıp kalan m'ye olaya anlatmaya gitmiş bulundum! o şen şakrak m'nin yerinde yeller esiyordu! duvar ve çöp bidonları arasında bir zemine oturan m, başını kollarının arasına almış ölümü bekleyen idam mahkumları gibiydi...

    oturdum yanına ve her şeyi anlattım. yüzüne renk geldi zibidinin sonra kalktık sınıfa götürdüm m'yi ardından da olaydaki başarımdan dolayı gelen tebrikleri kabul ettim.

    sonuç itibariyle her ne kadar sınıfın kopya mevzusu kapanıp sıça ossura okuldaki rahat hayatımıza devam ettiysek de bu olay hatırlandığı zaman hala aramızda adrenalin seviyemizin yükselmesine ve gülüşmemize sebep olur

    (bkz: bu da böyle bir anımdır)
    9 ...
  39. 71.
  40. bir anadolu kasabasından kurtulup geldiğiniz karşıyaka'da liseye başlıyor olmanın heyecanı ile gidersiniz okula. pırıl pırıldır herşey. büyük şehirdesinizdir, yıllardır hasretini çektiğiniz, evim dediğiniz yerdesinizdir. artık ortaçağdan kalmış serserilerden ve onların serseriliklerinden kurtulmuşsunuzdur.
    sınıfınızı bulur, sıraya girersiniz. hatta arada bir kaç kişi ile bile tanışırsınız. sonra sırada toplu olarak hareket eden bir kaç kişi gelir ve sıraya girerler. kulağınıza çarpan şu söz sizi dumur eder:
    "ee ulan cumada ders varmış, nasıl namaza gidecez biz!!". insanlar cuma namazına gider ama cuma zaten hep ders vardır ki bu neden şaşırılacak bir şeydir o kavim için. arkanıza çaktırmadan bakarsınız. sakalları çıkmış, sizden en az bir kaç yaş büyük görünen tipler duruyordur orada... "allahım" dersiniz "soma linyit lisesine geri döndüm"...
    sınıfınıza çıkarsınız. ilk derse gelen hoca sınıftaki bir kaç arkadaşınızı(!) tanıtır sizlere. okul belalılar, serserileri hepsi oradadır... o altı ders geçmez, bitmez...
    eve dönünce dersiniz ki "ya sınıfımı değiştirin ya da ben okula gitmem". mesele korku değildir.. mesele hayal kırıklığıdır... karşıyaka ile böyle yüzleşmektir...

    *
    10 ...
  41. 72.
  42. matemetik yazılısı soruları çalınmıştır. Herkes soruların cevaplarını ezberlemekle meşgul dur. Ta ki bir arkadaş elinde sorularla birlikte koridorda yakalanana kadar. Doğal olarak
    yazılı ertelenmek zorunda kalınmıştır. Şu ana kadar pek garip bir olay yok tabi ama ertelenen tarih 23 nisan olunca yazılı belkide türkiye cumhuriyeti tarihinin sayılı 23 nisanda yapılan matemetik yazılılarından biri olmuştur
    5 ...
  43. 73.
  44. sınıfta kızkaçıran patlattıktan sonra patlayan fişeğin perdeyi yalayıp geçmesi üzerine perdenin öğrenciler tarafından süslü fiyonklu bir mutfak perdesi haline sokulacak biçimde kesilip dikilmesi.
    8 ...
  45. 74.
  46. kağıt topu oynarken yakalanmaktır.her zamanki gibi okulun krallarından olduğun için çok rahatsındır millet sana fırlatır sen onlara fırlatırsın. kapının dibinde sırasında oturan kız arkadaşın da oyuna dahildir o sana kağıt topunu atar sen ona. tam o sırada sen yine bir top hazırlayıp ona fırlatırsın ki kapı açılır ve kapıdan giren müdürdür. sen durumu farkettiğin anda top havadadır ve müdüre doğru gitmektedir. senin elin havada kalmıştır yani senin topu attığın gün gibi ortadadır yalan atma ihtimalin kalmamıştır. top havada uçar, süzülür ve müdürün tam başının ortasına, burun civarlarında biryere isabet eder. müdür durumun şaşkınlığıyla gözü sendedir ve bir el hareketiyle seni yanına çağırır.

    o meşhur tokatını sana da atacağına şüphen yoktur. ki müdürün yanına giderken bunu bilirsin ve düşünürsün o tokat atınca ne yapayım filan diye, zaten tüm arkadaşların da dikkatle izlemektedir, yanına gidersin müdürün ve hiç dinlemeden tokatı patlatmıştır yüzüne, tokat o kadar şiddetlidir ki savrulursun bir köşeye. hep o kısa zamanda "ne yapsam" fikri vardır. ve kapının tam önünde duran müdürün üstüne yürürsün ve "azına sıçim, sen bittin len" diye bir sözle kapıdan çıkarsın.

    kapıdan çıkarsın ama sadece sen değil müdür de çıkmıştır kapıdan ve peşindedir kısa bir kovalamaca ve müdür seni arkadan iter ve yapışırsın hafiften sendeleyerek yere. ceketinin sol iç cebindeki tüm kalem, cep tel vb. eş,yaların düşer onları almak için binbir uğraş içerisinde yere eğilirsin. ya da eğilmezsin zaten yerdesindir. ve doğru müdürün odasına gidersin müdür de 2 metre arkanda tabi.

    sonra başlar tasdikname işlemleri sende hafif pişman olmuşluk ama adi müdür çok hıslıdır. atacaktır. son kozlarını düşünürsün nasıl atılmayacağım diyereten. ve aklına müdürün hemşerin olduğu aklına gelir ve amcalarının müdürü tanıma ihtimali gelir. ve dersin ki, xxxxx ilinin spor müdürü olan xxxxx amcamı aramak istiyorum ve başlar diyalog:
    -olm o senin amcan mı?
    -evet ne olmuş?
    -olm neden akıllı olmuyorsun bak kaç yaşındasın vb. öğütler...
    6 ...
  47. 75.
  48. Bir tenefüs esnasında öğrencinin hamile olan bayan öğretmene hocam sizde baya şişmişsiniz demesi arkasında bulunan müdürün bunu duyması ardından bütün koridorun ne biçim konuşuyosun lan sen sesiyle inlemesi.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük